Ayakkabıcılar sitesi diken üstünde

Metehan UD / İzmir

İzmir'de İşçiler, ayakkabıcılar sitesinde, devletin en yakın zamanda gerekli önlemleri almaması durumunda, Gaziantep ve İskenderun’daki gibi olayların patlak vereceği noktasında uyardı. İşçilerle görüşen Valilik ise çözümü site içerisine çevik kuvvet yerleştirmekte buldu.

Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesi’nde Deri, Kundura ve Tekstil İşçileri Derneğinin sitede yapmak istediği güvencesiz çalışmanın ve ucuz iş gücünün son bulması talepli eylemi bir anda Suriyeli karşıtı bir eyleme dönüşmüş ve eyleme katılan işçilerden bazıları “Suriyeli işçi istemiyoruz” sloganları atmaya başlamıştı.  Gerginliğin büyümesi zorlukla engellenmişti.

Geçtiğimiz günlerde de sitede İzmir Valiliğinden gelen heyetle toplantı yapan işçilerin sorunlarının çözüleceğine dair umudu iyice tükenmiş oldu. Ayakkabıcılar Odasının toplantı salonunda yapılan toplantıya işçi temsilcilerinin dışında İzmir Vali Yardımcısı Mustafa Harputlu ve beraberindeki emniyet amirleri ile İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Zekeriya Mutlu ve İzmir Ayakkabı İmalatçıları Satıcıları ve Tamirciler Odası Başkanı Yalçın Ata katıldı.

 ‘LİNÇ KÜLTÜRÜ BAŞLIYOR’

Toplantıya basın mensupları alınmazken, katılan 15 civarındaki işçi söz alarak sorunlarını dile getirdi. İşçilerin taleplerinin başında sitenin kayıt dışılık açısından denetlenmesi olmasına rağmen, Valilik heyetinde SGK ve maliyeden yetkililerin yerine emniyet güçlerinin olması da dikkat çekti. Toplantı sonrası görüştüğümüz işçiler heyetin, sorunlarına dair bir bilgisi olmadığını belirteerek, Suriyeli işçiler  konusunda uyarıda bulunulduğunu aktardılar.

Site içerisinde linç olaylarının başladığına dikkat çeken Saya Ustası Sait Dinç, “İnsanlar kendi sorunlarını çözemediği için bütün sorumluluğun Suriyelerde olduğunu düşünüyor ve Suriyeliler üzerinden hareket edilmesi gerektiğine inanıyor. Sitede bir an önce yerli-Suriyeli ayrımı yapmadan kayıt dışılığın önüne geçilmeli ve denetimlere başlanmalıdır. Bizim de vatandaşlığımız kimliğin üzerindeki numaradan ibaret. Bizim bu ülkeye ait hiç aidiyetimiz kalmadı, Suriyelilerden çok farklı değiliz. Biz de bir mülteci gibi yaşıyoruz. Sosyal güvencemiz yok, kayıt dışı çalışıyoruz. İşçilerin dayanma gücü kalmadı” dedi.

‘SİTEDE ÖFKE BÜYÜYOR’

Deri, Kundura ve Tekstil İşçileri Derneğinin Başkanı Yalçın Yanık ise işçilerin Suriyelilerin gitmesi durumunda işlerini geri kazanacaklarını düşündükleri için tepkilerinin Suriyeli işçilere yönelik olduğunu ifade etti. Yanık, “Eylemlerden dolayı işverenlerin çok sayıda işçiyi atması veya iş vermemesi işçilerin öfkesini daha büyüttü. Bir taraftan Antep’te ve diğer illerde yaşanan olayları işçiler medyadan izliyor. Önlem alınmazsa işçilerin bir kısmının kaba güç uygulayacaklarını söylüyorlar. Devlet ise taşın altına elini sokmak istemiyor. Sitede gece yatan Suriyeli işçiler var. Gece yaşanacak olayların önü alınamaz. Olayların sorumluluğu işveren ve devlet yetkililerindedir. Ortak bir genelgeyle kayıt dışılığın önüne geçilmesi gerekiyor”.

‘SURİYELİLERİN STATÜSÜ BELİRLENMELİ’
Mülteciler Dayanışma Derneği Başkanı Av. Eda Bekçi Suriyelilerin artmasıyla birlikte işverenlerin istismarının daha da arttığını belirterek “Ayakkabı işçileri bundan rahatsız. Sitede de olayların patlak vermesi durumunda sorumlusu ne ayakkabı işçileri ne de Suriyeli mülteciler olur. Buradaki çatışma ortamını yaratan, buradaki koşulların oluşmasına müsaade eden devlet yetkilileridir. Burada bir emek sömürüsü var bunun sorumlusu da devlet. Madem bu insanları ülkeye kabul ettik, insan gibi yaşama ve çalışma hakkının verilmesi gerekir. Suriyeli mülteciler çalışmak için göç etmediler Türkiye’ye, savaştan kaçtılar ama burada yaşamaları için çalışmaları gerek. Bunun anlatılması gerek. Suriyeli mültecilerin statüsü ile haklarını belirleyecek mevzuat bir an evvel çıkarılmalıdır” dedi.