Kusursuz proje: Bundesliga

Mithat Fabian SÖZMEN

Bundesliga, dünya çapında son 10-15 yılda yürürlüğe konulmuş projelerin en başarılısı olabilir. Almanya, 2000 Avrupa Kupası’nda gruptan çıkamamış, 2002 Dünya Kupası’nda ise şansının da yardımıyla finale yükselmişti. Bu tesadüfi final, Almanların gözünü boyamadı ve ülke futbolunu kalkındırmak için yeni bir proje başlatıldı.

Kulüpler futbol akademileri kurmaya teşvik edilirken, futbol akademilerinin başarısını belirleyecek olan antrenörler de ciddi bir eğitime tabi tutulmaya başlandı. Bugün Bundesliga 1 ve Bundesliga 2’deki 36 takımın hepsinin futbol akademisi var ve 5200 genç futbolcu eğitim görüyor.

YENİ YILDIZLAR YETİŞİYOR

Bundesliga CEO’su Christian Seifert’in Guardian’a verdiği mülakatta söylediği gibi, akademilerden yetişen ilk nesil bugün 23 yaş ve altındaki futbolcular ve bunların neler başardığını 2014 Dünya Kupası’nda gördük. Almanya’nın tecrübeli isimlerinin yanında genç yıldızlarıyla kurduğu hegemonya, alttan gelmeye devam eden futbolcu ordusuyla destekleniyor. Seifert, “Yeni Thomas Müller ve Bastian Schweinsteiger’ler ligde var, onları bu yıl izleyeceksiniz” derken saat gibi çalışan bir projenin verdiği özgüvenle konuşuyor.

YAŞ ORTALAMASI DÜŞÜYOR

Bundesliga’nın yaş ortalaması yıllar içinde 27’den 25’e düşerken, hemen hemen tüm takımlarda alttan yetişen yerli yıldızlar takımların motoru konumunda. Transferde yabancı sınırlaması olmayan Bundesliga’nın bu özelliği de ulusal futbolu kalkındırmak için çareyi acayip matematiksel hesaplarda arayan TFF’ye örnek olmalı. Ancak kabul edelim ki uzun vadeli projeler, disiplin ve çalışkanlık bizim yönetici sınıfın hiçbir zaman beceremediği şeyler oldu. Seifert, bu alandaki başarının sırlarından biri olarak Alman Futbol Federasyonu ile kusursuz bir koordinasyon içerisinde olmalarını gösteriyor.

BİLET FİYATLARINA ZAM ÖNERİSİ REDDEDİLDİ

Sezon başında Almanya’da yaşanan önemli tartışmalardan biri bilet fiyatlarına ilişkindi. İngiltere modeline geçiş yapılsa ve bilet fiyatları iki katına çıkarılsa, Almanya’nın doluluk oranıyla meşhur tribünleri bundan dramatik bir şekilde etkilenmeyebilir dolayısıyla gelirlerini artırabilirdi. Ancak bu yapılmadı. Seifert, Bundesliga’nın aynı zamanda bir toplumsal proje olduğunu ve alt sınıflardan insanların bu projedeki yerini almasının kendileri için çok önemli olduğunu söylüyor. Bundesliga’nın bu anlamda bir hegemonya projesi olarak da başarısı eleştirel bir incelemeye tabi tutulabilir elbette.

UFUKTAKİ TEHLİKE: BAYERN TEKELİ

Peki bunca olumlu noktanın yanında geleceğe ilişkin hiç mi tehlike yok? Bir tehlike, “Bayern Münih diktası” olabilir. Geçtiğimiz sezon Mart ayında şampiyonluğunu ilan eden Bayern, her zaman için Almanya futbolunun en büyük şampiyonluk adayı olmuştur. Son 30 yılda bakıldığında 2-3 yıl üst üste şampiyon olamadığına nadir rastlanmıştır. Bayern, son yıllarda bu üstünlüğünü farklı bir seviyeye taşıdı. Üstelik en büyük rakipleriyle arasındaki ekonomik güç farkı da bir tekel olarak avantajlarını artırmasını sağlıyor. Önümüzdeki 5-10 yıl için Bundesliga’yı bekleyen tek tehlikenin bu olduğu söylenebilir(Bunu bir Bayern sempatizanı söylüyor).

LİGE GENEL BAKIŞ

Almanya malum, dünya şampiyonu ülke olarak ligi açıyor. Toni Kroos’un Real Madrid’e gitmesi dışında şampiyon kadrodan herhangi bir fire verilmedi.  Ligin kalitesi, ana yazıda da belirttiğimiz üzere yetişmeye devam eden yerli yıldızlarla yükselmeye devam ediyor. Son 4 yılda 3 kez Şampiyonlar Ligi finalinde oynayan Bayern Münih’in hegemonyasını sürdürmesi muhtemel. Borussia Dortmund, Bayern’in en güçlü takipçisi olsa da onu yakalaması güç. Üstelik ligin en önemli golcüsü Robert Lewandowski’yi de sıfır bedel karşılığında en güçlü rakiplerine kaptırdılar. Schalke ve Bayer Leverkusen da geçtik Bayern’i, Dortmund’u dahi yeterince tehdit edecek güce sahip değiller. Borussia Mönchengladbach, Wolfsburg, Hoffenheim gibi kulüpler ilk 5’i zorlayacak diğer takımlar. Ligin köklü kulüpleri Hamburg, Werder Bremen, Eintracht Frankfurt ve Stuttgart’ın orta sıralardan kurtulması kolay gözükmüyor. Thomas Tuchel sonrası Mainz’ın performansı merak edilirken, Tayfun Korkut’lu Hannover de gözlerin çevrileceği bir diğer takım olacak. Önemli oyuncularını kaybeden Freiburg ve Augsburg, dipte zorlu bir mücadele verecek. Köln de asansör takım imajını bu yıl yenilemeye aday görülüyor. Ligin yeni takımlarından Paderborn, kümede kalırsa büyük iş becerir ama fazla umutlu olmamak lazım.

ZİRVE MÜCADELESİ

Son 5 yılda Avrupa futbolunun en başarılı takımı Bayern Münih, yeniden Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu hedefliyorsa Pep Guardiola yönetiminde yeni sezonda kendisini geliştirmesi gerektiğinin farkında. Yarı finaldeki Real Madrid tecrübesi, takımın zaaflarını ortaya koymuştu. Muhteşem bir kontra atak gücüyle desteklenen disiplinli savunmaları aşmanın yolunu bulmak Pep’e düşüyor ancak zaten bu Bundesliga’daki dertleri olmayacak. Bayern, yeni sezonda Toni Kroos’u 30 milyon avro karşılığında Real Madrid’e kaptırdı. Robert Lewandowski’nin gelişi sonrası Mario Mandzukic’i 22 milyon avroya Atletico Madrid’e gönderdi. Sol bek Diego Contento da Bordeaux’nun yolunu tuttu. Bayern’in yenileri ise Neuer’in yedeği  olacak Pepe Reina, Valencia’dan sol bek Juan Bernat ve Frankfurt’tan gelen orta saha oyuncusu Sebastian Röde.
Bayern’in en büyük rakibi Dortmund, rakibini Süper Kupa’da mağlup etmeyi başardı. Ancak her iki takımın da ideal olmayan kadrolarıyla çıktığı maç, sezon başı olması itibariyle geleceğe dönük fazla bir şey söylemiyor. Jürgen Klopp, Lewandowski’nin boşluğunu İtalya gol kralı Ciro Immobile ve Hertha Berlin’de çok iyi bir sezon geçiren Kolombiyalı Adrian Ramos ile doldurmaya çalışacak. Freiburg’dan alınan 20 yaşındaki genç stoper Mathias Ginter de önemli bir transfer.

İLK HAFTANIN MAÇLARI

Bundesliga’da perde bu akşam açılıyor. Bayern Münih, sezonun ilk maçında güçlü Wolfsburg’u ağırlayacak. Allianz Arena’daki maç saat 21.30’da başlayacak. Haftanın maçında ise Borussia Dortmund yarın Bayer Leverkusen’le oynayacak. Hakan Çalhanoğlu’nu da kadrosuna katan Leverkusen bu sezon Dortmund’u zorlayacak güce sahip mi değil mi, ilk işareti yarın saat 19.30’da alacağız. Haftanın diğer maçları şöyle: Cumartesi – 16.30 – Frankfurt-Freiburg, Hannover-Schalke, Hertha Berlin-Werder Bremen, Hoffenheim-Augsburg, Köln-Hamburg * Pazar – 16.30 – Paderborn-Mainz, Mönchengladbach-Stuttgart.