01 Temmuz 2011 11:00

Diller deryasında bir yunus: Tonguç Ok

Dil, bir düşünce sistemi, kültürel bir birikim, bir emek ürünü,  bir duygu dünyası,  özcesi insani bir değerse eğer, dili bilen, tanıyan, seven kimse, insanı da bilir, tanır ve sever. O yoğunlaşmış emek ürününün, bin yılların kutsal mirasının yaratıcısı halkı, ulusu da tanır, bilir sever. Böyle b

Diller deryasında bir yunus: Tonguç Ok
Paylaş
İsmail Dindar

Dillerin yüklendiği birikmiş emek, kültürel varlık, düşünce ve duygular, kuşkusuz sadece çeviri yoluyla aktarılır diğer diller dünyasına. Böylece de dilin içerdiği bütün bir zenginlik paylaşılmış olur yeryüzünü paylaşan tüm insanlarla.
Derler ya, her dil bir insandır. Çok dilli, defalarca insanlaşır yüreklerde.

Ama ne yazık ki diller de esir alınır, tıpkı insanların esir edildiği gibi. Konuşulması, okunup yazılması, gelişen ve değişen yaşam sürecinde gelişip kökleşmesinin önüne engel konur bin bir çeşit. Diller de sömürülür, nasıl sömürülürse insan. Bin yılların tarihsel emek ürünü kültürel değerler, yani türküler, masallar, destanlar, tekerlemeler, kahramanlıklar, deyişler, deyimler amansızca talan edilir.

Dilleri kıyan zaman makinesi ve asimilasyon vahşetine karşı direnir diller de, tıpkı insanların kıyımlara, sömürüye karşı direndiği gibi. Bugün, ülkemizdeki diller haritasına baktığımızda, var olan birçok rengin üstünün karalandığını, sadece tek bir dile yaşam hakkı tanındığını görmekteyiz maalesef. Başta Kürtçe olmak üzere; her türlü teknik, olanak, süreç hızlı ve etkili bir şekilde kullanılarak diller unutturulmaya, yok edilmeye çalışıldı. Aslında büyük bir ölçüde hedeflenen gerçekleştirildi de. Nitekim günümüzde genç nesle ve özellikle de çocuklara bakıldığında çok az bir kesimin, köyleri de etkisi altına almış bulunan asimilasyon cenderesinden kurtulabilmiş olduğunu görmekteyiz.

Bu konuda kuşkusuz işlenmekte olan suç, toplumsal bir suçtur. Bir insanlık ve kültürel kıyımdır. Hukuki, pedagojik günahtır. Tabii ki bunun başta gelen sorumluları, yüzyıla yakın bir zamandır ülkeyi yöneten, her türlü zoru ve şiddeti reva gören, gerici, sömürücü güçlerdir.

Bunların yanı sıra, bu suçta bilim, sanat üreten, edebiyatla uğraşan, tüm aydınların, bilim insanlarının, eğitimcilerin, siyasetçilerin de payı azımsanmayacak kadar vardır. J. P. Sartre, Fransa sokaklarında, Cezayir halkıyla dayanışma amaçlı bildiriler dağıtmıştı, sömürgeci Fransız yönetimine karşı. Siyasi alanda, Kürt halkının özgürlük mücadelesinde yer almış egemen ulus devrimcileri kuşkusuz her zaman olmuştur. Ancak dil alanında, ezilen halkın, yasaklanmış dilini öğrenip bu dilde çeviriler yapan egemen ulus mensubu aydın kişiye ilk defa tanık oluyorum. Adeta diller deryasında kulaç atan yunus misali bu güzel insanın adı, TONGUÇ OK.

FARSÇA VE ARAPÇA ÖĞRENMEK İSTİYOR

Tonguç Ok, Kayserili. Ana dili Türkçe. Türk bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş. On dört yıldır cezaevinde, üç yıldır da tek kişilik hücrede. Ağırlaştırılmış müebbet hapis. Siyasi düşüncelerinden dolayı tutulduğu ve insanlardan yalıtıldığı mekanda, yaşadığı zor koşullar, onun diller deryasında bir yunus misali yüzmesine engel olamamış. Engel olmak bir yana, adeta bir dil karıncası olmuş, bir dil emekçisi.

Ana dili Türkçenin yanı sıra, İngilizce, İspanyolca, İtalyanca, Kürtçeyi (Kurmanci lehçesi) birinden diğerine çeviri yapacak kadar öğrenmiş; tanımış, sevmiş yani ve tabii ki o kadar da güzelleşmiş. Şimdi de Farsça ve Arapça öğrenmeyi arzuladığı diller arasında, yani diller, yani insan denizinde gezinti devam edecek...

Marksizmde Bilim-İngilizceden Türkçeye, Tarihte Bilim, iki cilt-İngilizceden Türkçeye, Felsefeyi Savunmak-İngilizceden Türkçeye, Komünist Manifesto-İngilizceden Kürtçeye, Ülkem, Toprağım ve Halkım-İspanyolcadan Türkçeye, Bilimin Toplumsal İşlevi, iki cilt-İngilizceden Türkçeye, Alman İdeolojisi, tam metin- İngilizceden Türkçeye, Keynese Karşı Marks  -İngilizceden Türkçeye, Müzik Üzerine Tartışmalar -İngilizceden Türkçeye, Eğik Düzlem -İtalyancadan Türkçeye, Marksizm ve Dil -İngilizceden Kürtçeye; Tonguç Ok’un bugüne kadar yapmış olduğu, bir çoğu yayınlanmış ve yayına hazırlanan çevirilerdir.

KÜRTÇE’DE YAKALADIĞI AKICILIK ÖVÜLMEYE DEĞER

Ancak, burada özel olarak, İngilizceden Kürtçeye yapmış olduğu çevirilerle ilgili düşüncelerimi belirtmek isterim ki adı geçen kişi hem Kürtçeyi öğrenme konusunda, hem de çevirileri özenle yapma konusunda bir hayli emek harcamış, kafa yormuş ve gönül vermiş. Kullanılan sözcüklerde zaman zaman, yanlış tercihler ve imla yanlışları olsa da -ki bunları hepimiz yapıyoruz-  çevirdiği eserlerin içeriği ve dili göz önünde bulundurulduğunda, dili kurgulaması ve yakaladığı akıcılık övülmeye değerdir.

Böylece, dünyanın birçok diline çevrilmiş olan ve bütün zamanların insanlık ütopyası olan “Komünist Manifesto” Tonguç Ok sayesinde Kürtleşmiş oldu. Bir zamanlar yasaklanan ve bundan dolayı adı “Pembe Kitap” olarak ün yapan eserin, Kürtçenin Kurmancî lehçesinde, kızıl cildiyle Kürtçe okura sunulması, kuşkusuz Kürtçe kitaplığı için sevindiricidir. Çevirinin Kürtçeye, bir Türk aydını tarafından yetkince ve başarıyla yapılmış olması sevincimizi kat kat artırıyor. Ayrıca  Evrensel Basım Yayının sayfalarını Kürtçe eser ve çevirilere de açmış olması Kürtçe ve Kürtçe okur için kayda değer bir gelişmedir.  

Gelecekte, özgürleşen dillerin kardeşliğiyle, rengarenkleşecek coğrafyalarda, özgürlüğün ve sevginin türküsünü, tüm dillerde, hep beraber söyleyebilme umuduyla.


ÇEVİRMEN TONGUÇ OK KİMDİR?

* 1974 doğumlu.
* 1997 yılında Marmara Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümü 3. sınıfta okurken gözaltına alındı.
* 2008 yılında ağırlaştırılmış müebbet cezası aldı.
* İngilizce, İspanyolca, İtalyanca ve Kürtçe dillerinde çeviri yapıyor.
* Son aylarda Palmiro Togliatti üzerine İtalyanca bir kitap çevirisi üzerine çalışıyor.

ÖNCEKİ HABER

Türk-İş'ten sendikalara suçlama

SONRAKİ HABER

Taraf, Yunanistan’da da gerçekleri saptırıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...