01 Temmuz 2011 10:18

‘Hulki Aktunç’u Haziran'dan kurtaramadık’

“Akşam oluyor. Silah sesleri geliyor. Çığlıklar, teslim bağırtısı gelmiyor. Belki de İstanbul’un yeni bir haritası çıkarılacak. Orada birçok sokak ve yol, yeniden yerini alacak. Beyoğlu yerini nasıl alacak?”Beyoğlu kirlenmişliğiyle, merakla bekler. Buraya gelebilecekler mi? Gelirlerse tüm ezilenler katılacaklardır onlara. Ama g

‘Hulki Aktunç’u Haziran'dan kurtaramadık’
Paylaş
Sevda Aydın

Beyoğlu kirlenmişliğiyle, merakla bekler. Buraya gelebilecekler mi? Gelirlerse tüm ezilenler katılacaklardır onlara. Ama gelmezler/gelemezler.”

Hulki Aktunç, 1977 yılında yayınladı Kurtarılmış Haziran kitabından bir bölüm bu. 15-16 Haziran işçi direnişinden yedi yıl sonra Aktunç direnişi adeta destanlaştırmıştı. Önceki gün kaybettiğimiz Yazar, Şair, Öykücü, Ressam Hulki Aktunç’u maalesef hazirandan kurtaramadık.

Edebiyatın ve Türk dilinin Usta Kalemi Hulki Aktunç’un cenaze töreni dün Erenköy camisinde yapıldı. Hulki Aktunç’u son yolculuğuna uğurlamak için Türkiye edebiyatının usta isimleri, Aktunç’un yakın dost ve arkadaşları mezarı başındaydılar. Karacaahmet Mezarlığında toprağa verilen Hulki Aktunç için pek çok yazın ve edebiyat kurumları taziye çelenkleri ve mektupları gönderdi.  Cenazeye katılan Aktunç’un dostlarından  Aktunç’u birkaç cümle ile anlatmalarını istedik.

MUSTAFA KÖZ: BU SEFER HAZİRANDAN KURTARAMADIK

Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı Mustafa Köz, Hulki Aktunç’un ardından ‘Haziran giderayak yapacağını yaptı. Geçen yıl, haziranda Sevgili Kemal Özer’i kaybetmiştik. Hulki’nin 1977’de yazdığı Kurtarılmış Haziran’ı hatırlıyorum. Bu sefer hazirandan kurtaramadık. Sadece Türkiye şiiri değil, romanlarıyla, öyküleriyle önemli bir yazarımızı kaybettik. Bütün dil serüveni şöyle özetlenebilinir; yeni bir üslup yaratmak, gelenekle modern edebiyatı bir potada eritmek istedi. Büyük argo sözlüğü çalışması da bu isteğinin önemli bir parçasıydı.’ Diyerek usta yazarımızın edebiyatımızdaki yerini ve yazın yaşamını anlattı.

Hulki Aktunç’un pek çok dostu cenazede acılarını bizimle paylaştılar.

TARIK GÜNERSEL: O’NA İÇERLİYORUM

PEN Türkiye Merkezi Başkanı Tarık Günersel, Aktunç’un yakın dostlarından biriydi. Hulki Aktunç’la olan dostluğuna dair şu sözlere yer verdi; yalnızca önemli bir şair, yazar ve dil ustası değil, sımsıcak bir insanı da kaybettik. Ben bir dostu olarak, topluma katkısı olan insanların kendilerine daha iyi bakmaları kanısındayım. Yazarın hayatı sadece kendisine ait değildir. PEN Başkanı olarak, değerli bir üyemizi kaybettik. Dostu olarak ise, ona içerliyorum. İçerliyorum demek kritik bir söz biliyorum ama böyle hissediyorum bugün.

Aktunç’un cenazesinde katılan dostlarından biri de çocukluk arkadaşı Egemen Berköz’dü. Kaybettiği dostunun ardından kısaca şöyle bahsetti: Çok yakın dosttuk. Birlikte çok şey yaşadık. Küçüklüğümüzden beri tanışıyoruz. Çok üzgünüm. Çok iyi bir yazar ve şairdi. Kendine özgü bir yazarlığı vardı. Kurtarılmış Haziran da kurtaramadı.

YAŞASIN EDEBİYAT

Yazar Müslüm Çelik ise Aktunç’un eserlerine ve okurlarının mutlaka okumaları gerektiğini düşündüğü iki eserine dikkat çekti. “Sır Katibi ve Bir Yer Göstericinin Anıları… bu eserler kesinlikle okunmalı. Şiirde ve yazıda doygun ve derinlikli yapıtlar bırakan şair ve yazarımız aynı zamanda çok iyi bir okurdu. Çok yakın dostumuzdu, yüreğimizden bir şeyler koptu gidişiyle” dedi.

Adnan Binyazar, Aktunç için şu sözleri paylaştı. ‘Hulki, çeşitli türlerde yazılar yazdı. Ben o’nu öyküleriyle tanıdım. Ve bütün yazdıklarında o öykü dünyasının yansılarını  gördüm diyebilirim. Nitekim bir konuşmasında öyküye doyamadığını söylemişti. Ben öykücülerin, öykü yazmadıkları sıralarda da öykü anlattıklarına inanıyorum. Öykü, yaratıcı yeteneğin her an’ının yansımalarıdır. Yalnız, böyle bir yeteneğe ölümün hiç yakışmadığını da vurgulamak istiyorum.’

Hulki Aktunç ile aynı kuşaktan olan bir diğer Yazar Melisa Gürpınar, “Edebiyat dünyamızın çok büyük bir acısıdır Aktunç’un kaybı ama o eserleriyle gelecek kuşaklarda da yaşayacak. Bıraktığı büyük mirasla yetinmeye çalışacağız. Bütün eserleri yaratıcılığın zenginlikleriyle dolu...” diyerek duygularını bizimle paylaştı.

Yazar Necati Tosuner yaşadığı acıyı paylaşırken Aktunç’u şu sözlerle andı ‘işte görüyorsunuz insan olarak  ne de çok seviliyormuş. Edebiyatımızdan silinmeyecek bir Hulki Aktunç idi. Zaten yıllardır, derinlemesine vardı. Yaşasın edebiyat’…
(İstanbul/EVRENSEL)


ADNAN ÖZYALÇINER: YAŞAMIN ŞİİRİNİ YAKALAMIŞ BİR ŞAİRDİ

Hulki, öykülerinde insan gerçeğiyle toplum gerçeğini kaynaştırarak iç içe işleyen bir öykücümüzdü. Toplumsal gerçeğin siyasal çizelgesini de ortaya koyarak; Türkiye gündemini yani yaşadıklarımızı, insanımıza yaşatılanları da bu yolla belirginleştirmiştir. Onun öyküleri yüzeyselliğe düşmeyen, ince, derinlemesine bir anlatımla örülüdür. Hulki Aktunç yaşamın şiirini yakalamış bir öykücü, şairdir. Bu yönüyle şiir ve öyküleriyle aramızda hep yaşayacaktır.

ÖNCEKİ HABER

‘Lozan’ın Çocukları’nın hikayesi

SONRAKİ HABER

GEA’da direniş sürüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa