17 Ağustos 2014 11:31

Tünel molozları çevre ve doğayı yok ediyor

Manisa-İzmir arasında yolculuk süresini 15 dakikaya indireceği iddia edilen Sabuncubeli Tüneli inşaatından çıkan ve yapılan araştırmalar sonucu radyasyonlu/nükleer buluntular içerdiği belirtilen molozlar, terk edildiği doğal yaşam alanlarını tehdit etmeye devam ediyor.

Tünel molozları çevre ve doğayı yok ediyor
Paylaş

Manisa-İzmir arasında yolculuk süresini 15 dakikaya indireceği iddia edilen Sabuncubeli Tüneli inşaatından çıkan ve yapılan araştırmalar sonucu radyasyonlu/nükleer buluntular içerdiği belirtilen molozlar, terk edildiği doğal yaşam alanlarını tehdit etmeye devam ediyor.

Doğal ve Kültürel Yaşam Girişimi Sözcüsü Tuncay Karaçorlu, söz konusu tehlikenin sadece bulunduğu bölgeyi tehdit etmekle kalmadığını, karıştığı yer altı suları nedeniyle geniş bir bölgede felaketlere yol açabileceği uyarısında bulundu.

Temeli 9 Eylül 2011 tarihinde atılan ve Manisa-İzmir arasında yolculuk süresini 15 dakikaya indireceği iddia edilen 4 bin 70 metre uzunluğundaki Sabuncubeli Tüneli'nin, 2016 yılının sonuna doğru hizmete açılacağı söyleniyor. Projenin gerçek uzunluğu ve maliyeti konusunda şaibelerin, yolsuzluk iddialarının gündemde olduğu dönemde tünelin inşaatı sırasında ortaya çıkan ve olgunlaşmamış kömür özelliği taşıyan molozun ilgili yasa ve yönetmeliklere de aykırı olarak inşaat alanının hemen yakınındaki orman alanına döküldüğü ortaya çıkmıştı.

SİT ALANINA ATILAN RADYASYONLU MOLOZLAR KAYGILANDIRIYOR

Üstelik çıkan molozlar kimyasal yapısı özelliğiyle ağır metalleri içerirken bir yanıyla da taşıdığı kömür özelliğiyle radyasyon yükü içeriyor. Sermaye gruplarının doğal koruma alanı (sit alanı) orman bölgesine yaptığı bu uygulama sonucunda Gediz nehrine ulaşmakta olan dere yatağı yok ediliyor. Yine dere yatağına yapılan bu yığınak sonucunda bölgede sel taşkınlarının oluşması kaçınılmaz hale gelirken Gediz Nehri'nin doğal su kaynağı olma özelliği de ortadan kalkıyor. Projeyi üstlenen Koçoğlu A.Ş'nin de daha önce Bergama ilçesi sınırları içerisinde bulunan Allianoi antik kentini baraj yapımıyla sulara gömen şirket olması ise hem kaygıları artırıyor hem de bu konuda nasıl bir "rant ilişkisinin olduğu"nu gözler önüne seriyor. Doğal ve Kültürel Yaşam Girişimi Sözcüsü Tuncay Karaçorlu ve Orman Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Kenan Öztan halen var olan tehlikeyi ve gelinen noktayı değerlendirdi.

'DOĞAL YAŞAM YOK OLUYOR'

Tuncay Karaçorlu, "tünel açma" gerekçesiyle onlarca metrelik büyük bir tepe özelliği gösteren moloz yığınlarının bölgedeki doğal yaşamı tamamen yok ettiğini ifade etti. Karaçorlu, "Yasa dışı bir biçimde doğal koruma alanı (sit alanı) olan ormanlık bölgeye yapılan bu uygulama sonucunda orman alanında; içlerinde zeytin ağaçlarından, çam ağaçlarına kadar çok çeşitli bitki örtüsünden ve hayvan türlerinden oluşan eşsiz bir doğa koruma ve tarım alanı, yok edilmiş ve yok edilmeye devam etmektedir" diye kaydetti.

'MOLOZUN KİMYASAL ÖZELLİKLERİ TEHLİKE SAÇIYOR'

Karaçorlu, dökülen molozun kimyasal özellikleri nedeniyle de çok geniş bir alanda ki tüm yaşamsal özellikleri tehdit ettiğini ifade ederek, uygulamanın bir an önce durdurulması istedi. Karaçorlu, "Yağan yağmurlarla toprağa ve yer altı sularına karışacak olan bu çok tehlikeli yapılar havaya da karıştırarak bulunduğu bir bölgenin de dışında çok geniş bir bölgeyi etkileyecektir. Sadece toz özelliğiyle bile en hafif bir rüzgârla bile geniş bir bölgedeki tarım ve ormanlık alanı etkileme özelliği gösteren, bu kirlilik bitki örtüsünde yapraklarının gözeneklerini kapatarak hızla kurumalarına yol açacaktır" şeklinde konuştu. Karaçorlu, ayrıca bu tür doğa katliamlarına karşı yapılan bütün girişimlerin de ortaklaştırılması çağrısında bulundu.

'YÖRE HALKIYLA BİRLİKTE DAVA AÇACAĞIZ'

Ayrıca çevre ilçelerde bu konuda kamuoyu yaratılmaya çalışıldığını da belirten Karaçorlu, "Daha önce bu konuda bir şey yapılıp yapılmadığına dair Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na dilekçe verdik. Dilekçeler sonucunda Herhangi bir işlem yapılmadığı ortaya çıktı. Bu konuda yöre halkıyla birlikte yakın zamanda şirket hakkında bir dava açacağız" dedi.

'HALEN TEHLİKE SAÇMAYA DEVAM EDİYOR'

Orman Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Kenan Öztan ise çıkarılarak çeşitli yerlere gelişigüzel depolanan atıklar için şimdiye kadar herhangi bir işlem yapılmadığını ifade ederek, "Halen daha o yığınlar duruyor. Yağmurlarla birlikte küçük çaplı bir dere oluşmuş durumda. Yani çevreye tehlike saçmaya devam ediyor" dedi. Öztan söz konusu molozlar üzerinde yapılan araştırmalarda, "nükleer buluntular" ortaya çıktığını belirterek, tedbir alınması konusunda geç kalındığını ifade etti. (DİHA)
 

ÖNCEKİ HABER

Carpe Diem!

SONRAKİ HABER

\'Afet sığınma alanları\' tek tek imara açıldı!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa