16 Ağustos 2014 06:00

Suriye’de öleceğimize burada yaşamaya geldik

İzmir'de ayakkabı işçilerinin en fazla şikayet ettikleri, işverenlerin Suriyelileri ucuz işgücü olarak kullandığı için kendilerinin işsiz kalmasıydı. Peki Türkiyeli işçilerin ‘öfke’ duyduğu Suriyeliler ne yaşıyor, hangi şartlar altında çalışıyor? Suriyeli mülteci işçiler gazetemize konuştu.

Suriye’de öleceğimize burada yaşamaya geldik
Paylaş

Metehan UD
İzmir


İzmir Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesi’nde ağır şartlar altında düşük ücretlerle çalışan ayakkabı işçileri, sorunlarının çözülmesi için eyleme başlamıştı. İşçilerin en fazla şikayet ettikleri ise, işverenlerin Suriyelileri ucuz işgücü olarak kullandığı için kendilerinin işsiz kalmasıydı. Peki Türkiyeli işçilerin ‘öfke’ duyduğu Suriyeliler ne yaşıyor, hangi şartlar altında çalışıyor? Ayakkabıcılar Odası yönetiminin yok saydığı, çalışmadığını iddia ettiği Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesi’nde çalışan Suriyeli mülteci işçiler gazetemize konuştu.

Öğle arasında oldukları için sitenin çimlerinde serinlemeye çalışan ve öğle yemeklerini yiyen Suriyeli mülteci işçiler, gazeteci olduğumuzu öğrendiklerinde biraz çekinseler de Türkiyeli işçiler sayesinde konuşmaya razı oldular. Kürt işçilerin söylediklerini yine bir ayakkabı işçisi Nuri Kadan bize tercüme etti.

ÇOĞUNLUK HALEP’TEN GELME

İki senedir Ayakkabıcılar Sitesi’nde kayıt dışı olarak çalıştıklarını dile getiren işçilerin neredeyse tamamı, Suriye’nin Halep kentinden gelmiş.

Sitede iki bin civarında Suriyeli mülteci işçinin çalıştığı bilgisini veren işçiler, bekar işçilerin veya ailesini Suriye’de bırakarak göç edenlerin büyük bölümünün, çalıştıkları yerlerde kaldıklarını, ailesiyle birlikte yaşayanlardan ise Türkmen olanların Doğanlar, Mevlana, Işıkkent ve Pınarbaşı semtlerinde, Kürt olanların ise Eşrafpaşa, İkiçeşmelik ve Ballıkuyu civarında kaldığını söylüyor. Ayrıca Türkmen işçilerin, Türkçe bildikleri için İzmir’deki yaşama daha kolay adapte olmuşken, Kürt işçilerin bu konuda büyük sıkıntılar yaşadığı anlaşılıyor.

‘ÜCRETİ PATRONLAR BELİRLİYOR’

Günde 12-13 saat çalışan ve Türkiyeli işçilerin aldıkları haftalıklardan daha az ücret alan işçiler, hem işyerlerinde hem de kaldıkları yerlerde çoğu zaman ayrımcılığa maruz kaldıklarını ifade ediyor. Suriyeli işçiler, Türkiyeli işçilerin de şikayetçi olduğu düşük ücretlere çalışma konusunda fiyatları kendilerinin belirlemediğini, patronların dayattığını ve açlıktan ölmemek için bu ücretlere mecbur kaldıklarını anlatıyor.

‘GERİ DÖNMEYİ DÜŞÜNÜYORUZ’

Bir yıl iki aydır İzmir’de olduğunu söyleyen Said Nahsan, çocuklarının hayatını kurtarmak için kaçıp gelmek zorunda kaldıklarını ifade ediyor. Nahsan koşulları şu şekilde anlatıyor: “Ücretlerimizi istediğimiz gibi vermiyorlar. Burada diğer işçilerin ekmeğine de engel olduk. Bize şu kadar vereceğiz diyorlar ama ertesi hafta vermiyorlardı. Ev kiraladık 300 liraya, ondan sonra 450 liraya çıkardılar. Sonra bahane bulup 500 lira deyip bizi evden çıkardılar. Sokakta, işyerinde bizi dışlıyorlar. Bizimle bir şey paylaşmıyorlar. Biz çalışıyoruz ama ne huzurumuz var ne de düzgün çalışabiliyoruz. Bize köle gibi davranıyorlar. Bu kadar kin ve nefretten dolayı Suriye’ye geri dönmeyi düşünüyoruz.”

‘2 KARDEŞ ÇALIŞIYORUZ’

19 yaşındaki genç mülteci işçi Mustafa da kardeşiyle birlikte çalıştıklarını söylüyor: “İki tane ağabeyim iş arıyorlar, bulamıyorlar. Onlar da ayakkabı işçisi. Babam Suriye’de, annem burada. Altı aydır İzmir’deyiz, bir buçuk sene Antep’te kaldım. Ben çalıştığım yerdeki tek Suriyeliyim, bana orada iyi davranıyorlar. Temizleme işi yapıyorum. Kardeşimin eli sakat ama o da çalışmak zorunda, haftada 100 lira alıyor.”

‘OKUSAM ÖĞRETMEN OLURDUM’

Altındağ’da ikamet eden Mustafa, mahallede de sıkıntılar yaşıyor: “350 lira kira veriyoruz. Birkaç gündür polisler gelip bize ‘çıkın’ diyorlar, bazı komşular tepki gösteriyor, ‘Biz doyduk da siz mi kaldınız!’ diyorlar. Ev sahibimize ‘Suriyelileri çıkarın’ diyorlar. Savaşta öleceğimize burada yaşamaya geliyoruz, bir parça ekmeğimizi yiyelim, kimseyle sıkıntımız olmasın.”
Liseyi yarıda bırakmak zorunda kalan Mustafa için şu an sınıf öğretmeni olma hayali çok uzakta.


‘350 DEYİP 200 VERİYORLAR’

Ethem: İki yıl üç aydır buradaydım. Beş liralık işi bize iki liraya yaptırıyorlar. Paramızı da vermiyorlar. Haftalık 350 denildiyse bana, 200 lira veriyorlar. Sabah sekizden dokuza kadar çalıyoruz. İş olursa iyi davranıyor patronlar, iş az olursa da hakkımızı tam vermiyorlar, param içeride kalıyor. Sadece ben çalışıyorum, üç kişi kalıyoruz. Zor geçiniyoruz. Ayın yarısı kiraya çalışıyoruz.
Muhammed Ali:  Suriye’de savaştan kaçıp yaşamaya geldim. İki haftadır İzmir’deyim. Sekiz kişiyiz, şimdilik başka bir Suriyeli akrabamızın yanında kalıyoruz. İş arıyorum ama bulamıyorum. Türkçe bilmediğim için almıyorlar. Suriye’de tekstilde çalışıyordum.


‘DIŞLANMA HER YERDE’

Türkmen kökenli 25 yaşındaki ayakkabı işçisi İsmet Latif, Suriye’de de ayakkabıcılık yaptığını belirtiyor. Latif’in en fazla yakındığı durum dışlanmak: “Otobüse bindiğimizde laf söylüyorlar. Bunları içimize atmak zorunda kalıyoruz. Çalıştığımız bazı işyerlerinde kötü davrandılar. Durumumuzdan faydalanıp paramızı vermediler. Haftalık 300-350 liraya çalışıyoruz. Suriye’de de bu işi yaptığımız için alışkınız. Sabah dokuzda başlıyoruz akşam dokuz buçuğa, ona kadar çalışıyoruz.”


‘BAŞKASINA 2 LİRA BİZE 75 KURUŞ’

Saya ustası Suriyeli Mustafa Ali de emekleri ile kazandıkları paranın yetmediğini dile getirerek yaşadıklarını şöyle anlattı: “Haftalık 150-200 lira alıyorum. Bir işyeri 1000 liramı yedi. Sekiz buçuktan, ona, on bire kadar çalışıyorum. Başkasına 2 lira verdikleri işte bize 75 kuruş veriyorlar. Biz de mecburuz çalışmaya, elimizden başka bir iş gelmiyor. 325 lira kira veriyoruz. Bodrum katında kalıyoruz. 7 kişiyiz. Altı aydır buradayız. Daha öncesinde İstanbul’daydık, orada iş yoktu ve hayat çok pahalıydı. Üç sene İstanbul’da kaldım. Burada çalışmak daha zor, Suriye’de daha iyi yaşıyorduk.”

ÖNCEKİ HABER

Polislerden biri tutuklandı, biri serbest bırakıldı

SONRAKİ HABER

BMGK, IŞİD\'e karşı yaptırım tasarısını onayladı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...