13 Ağustos 2014 06:00

Premier Lig'de yeni sezona doğru -1

Hafta sonundan itibaren 23. sezonu başlayacak olan Premier Lig, bu sezon da Şampiyonlar Ligi’nden sonra dünya futbolunun en çok ilgi çeken organizasyonu olacak. 3 gün sürecek yazı dizimizde hem takımları tanıtacağız hem de ligde olup bitenleri aktarmaya çalışacağız. İlk günün konukları, Londra takımları...

Premier Lig\'de yeni sezona doğru -1
Paylaş

Londra’nın hakimi Mourinho mavisi

Mithat Fabian SÖZMEN

Modern futbolun mucidi İngilizlerin, güneş batmayan imparatorlukları sayesinde tüm dünyaya öğrettikleri oyun, onların hakimiyetinden çıkalı çok oldu. Latin Amerika ve Kıta Avrupa’sı yeni taktikler geliştirme ve daha büyük yetenekler çıkarma konusunda üstünlüğü o kadar çabuk ele aldı ki, uluslararası arenada İngiltere’ye bir tek kendi evlerinde düzenlenen 1966 Dünya Kupası şampiyonluğu kaldı. Yine de İngilizlerin profesyonelliğe geçiş ve kurumsal yapılar oluşturma(federasyon, lig vs.) anlamındaki öncülükleri gücünü korudu.
1871’den bu yana düzenlenen, benzeri ulusal turnuvaları tüm dünyaya ihraç eden ve halen otantikliğini koruyan Federasyon Kupası’nın yanı sıra ulusal futbolun en popüler yarışma biçimi olan lig formatı, 1888’den 1992’ye kadar devam etti. 1992’de ise yeni bir adım atıldı ve neoliberal düzenin kurallarını futbol sahalarına uyarlayan Premier Lig sahalara “Merhaba” dedi. Premier Lig’in temsil ettiği anlayış da kısa sürede organizasyon üstünlüğüyle kendisini önde gelen liglerin tümüne dayatmayı başardı.
Ve bugün de Premier Lig, dünyanın, etrafında en fazla para dönen, en çok takip edilen, en popüler futbol ligi olma özelliğini koruyor.  İngiltere, ulusal takımıyla bir türlü sahip olamadığı başarıyı Premier Lig’in baş döndüren futbol seviyesinde pişen, zengin takımlarıyla yakalamayı başarıyor. Bir anlamıyla bu sayede de dünya futbolunun sabit lokomotifi olarak yoluna devam ediyor.
Hafta sonundan itibaren 23. sezonu başlayacak olan Premier Lig, bu sezon da Şampiyonlar Ligi’nden sonra dünya futbolunun en çok ilgi çeken organizasyonu olacak. 3 gün sürecek olan yazı dizimizde hem takımları tanıtacağız hem de ligde olup bitenleri aktarmaya çalışacağız. Yazı dizisinin ilk gününde Londra takımlarını (Arsenal, Chelsea, Tottenham, Crystal Palace, West Ham United, QPR), ikinci gününde Manchester takımlarının başrolde olduğu orta ve Kuzey İngiltere takımlarını(Man. City, Man. United, Burnley, Hull City, Stoke City, Newcastle United, Sunderland), üçüncü gününde ise Liverpool takımları ve güney takımlarını(Liverpool, Everton, Swansea, Southampton, WBA, Aston Villa, Leicester) değerlendireceğiz.

ARSENAL
Geçtiğimiz sezon ne yaptı?
‘Topçular’ geçtiğimiz sezonu 79 puanla 4. tamamladı. 68 gol atıp 41 gol yerken özellikle büyük maçlarda aldıkları farklı yenilgilerle dikkat çektiler. Manchester City’e 6-3, Liverpool’a 5-1, Chelsea’ye 6-0 yenilmek, Şubat ayına kadar sağlam gelen takımın dengesini bozdu.

Hocası kim?
1996’dan bu yana Arsenal’i çalıştıran Arsene Wenger, kulüple özdeşleşti. Bu süre zarfında 3 lig şampiyonluğu, 5 Federasyon Kupası kazanan Wenger, buna karşın son Federasyon Kupası finaline kadar tam 9 yıl boyunca hiçbir kupayı kazanamamanın stresini yaşıyordu.

Kimler geldi, kimler gitti?
Arsenal’in en önemli transferi, 32 milyon sterlinlik Alexis Sanchez. Şilili 25 yaşındaki forvet, hem kanattan içe kat edebilen, dinamik ve zeki oyunuyla tanınıyor. Ancak Wenger’in onu zaman zaman santrfor olarak oynatması da şaşırtıcı olmayacaktır.
Fransız teknik adam, sağ beki Bacary Sagna’nın Manchester City’e gitmesi sonrası Newcastle United’dan 29 yaşındaki sağ bek Mathieu Debuchy için 12 milyon sterlin ödedi. Belçikalı stoper Thomas Vermaelen 15 milyon sterline Barcelona’ya giderken, genç yıldız adayı defans oyuncusu Callum Chambers, 11 milyon sterlin karşılığında Southampton’dan alındı. Wenger’in bir diğer önemli transferi de kaledeki rekabeti artıracak bir isim: David Ospina. Ospina, Kolombiya ile başarılı bir Dünya Kupası’nı geride bırakmıştı.

Gözler kimde?
Mesut Özil’de. Yaratıcı hücuma yönelik orta saha oyuncusunun geçtiğimiz sezon bekleneni veremediği bir sır değil. Özil, Dünya Kupası’nda da arkadaşlarının hızına ayak uyduramayan bir performans çizdi ancak Arsene Wenger onun, “Yılın Oyuncusu” olabilecek bir potansiyele sahip olduğundan emin. Bu yıl Arsenal bir patlama yapacaksa en büyük iş ona düşecek.

Ne yapmalı?
Transfer! Tamam, Wenger, kırmakta fazlasıyla inatçı olduğu transfer&takım kurgusu alışkanlıklarını kısmen de olsa değiştirdi ancak halen harcayacak çok fazla parası olduğuna eminiz. Arsenal şampiyonluk mücadelesinde daha ciddi olmak istiyorsa, savunmaya, orta sahanın ortasına ve forvete birer takviye yapmak zorunda. Wenger’in kaptanlık pazubandını emanet ettiği Mikel Arteta, iyi hoş, ama orta sahaya -Patrick Vieira kadar olmasa da- rakiplere hücum etmeyi kabusa çevirecek güçlü bir isim şart.



CHELSEA
Geçtiğimiz sezon ne yaptı?
Jose Mourinho’nun devamlı “Şampiyon olacak kadar iyi değiliz” dediği Maviler, son 10 maçta Aston Villa, Crystal Palace ve Sunderland yenilgilerini almasa belki de ipi göğüsleyecekti. 82 puanla ligi şampiyonun 4 puan arkasında 3. tamamladılar. Şampiyonlar Ligi’nde ise yarı finale kadar yükseldiler.

Hocası kim?
Jose Mourinho ile Arsene Wenger’in dünyaları birbirinden çok farklı. Bu yüzden 2 senedir herhangi bir kupa kazanamayan Mourinho’nun bu seriyi 3’e çıkarmamak için elinden geleni yapacağından emin olabiliriz.

Kimler geldi kimler gitti?
Mourinho geçtiğimiz sezon, kendisinin sevdiği futbol tarzını sahaya çok daha iyi yansıtan Atletico Madrid’i hayranlıkla izledi. Sezon sonunda da kontra atak ustası santrfor Diego Costa’yı ve yorulmak nedir bilmeyen sol bek Filipe Luis’i toplam 48 milyon sterlin karşılığında kadroya kattı. Barcelona’da aradığını bulamayan ama Mourinho ile beraber büyük bir çıkışa geçmesi beklenen Cesc Fabregas 30 milyon sterlin karşılığı Chelsea’ye gelirken onun parası David Luiz’in PSG’ye 50 milyon sterline gönderilmesiyle hayli hayli çıktı. Didier Drogba’nın sakatlanması sonrası yeni bir alternatif santrfor için de çalışmaların başladığını söyleyebiliriz. Atletico’da geçirdiği 3 kiralık sezonun ardından henüz 22 yaşını doldurmadan dünyanın en iyi kalecilerinden biri haline gelen Thibaut Courtois’i de unuttuğumuz sanılmasın.

Gözler kimde?
Cesc Fabregas’ta. 30 milyon sterline yeniden Londra’ya dönen Fabregas, orta sahanın ortasında Nemanja Matic’le sezonun en heyecan verici birlikteliklerinden birini oluşturacak. Fabregas’ın Mourinho’nun sisteminde hücumun başlatıcısı ve yer yer bitiricisi olarak önemli bir işlev göreceği kesin.

Ne yapmalı?
Daha çok gol atmalı. Maviler, geçtiğimiz sezon oynadığı maçların beşte birinde gol atamadı ki, bu bir Premier Lig şampiyonluk adayının kaldırabileceği bir istatistik değil. 4-3-3 oynamayı planlayan Mourinho, Eden Hazard ve Oscar’ın daha istikrarlı bir performans göstermesini sağlamak, Andrea Schürrle’ye de daha fazla güvenmek zorunda. Yeni santrfor Diego Costa’nın da kariyerinde henüz yalnızca bir sezonda üstün bir gol performansı çizdiğini ve halen kanıtlaması gereken çok şey olduğunu da hatırlatalım.




TOTTENHAM HOTSPUR
Geçtiğimiz sezon ne yaptı?
Bekleneni veremedi. Andre Villas-Boas’la başlayan ve 5-0’lık Liverpool yenilgisi sonrası Tim Sherwood’la devam eden sezonda Tottenham, 69 puan toplayarak ligi altıncı tamamladı. Her şeye rağmen kadro kalitesiyle Manchester United’ı geride bırakabilmiş olması geleceğe dair umut veriyor.

Hocası kim?
Southampton’la başarılı bir performans gösteren Mauricio Pochettino, cesur, hücum futbolunu White Hart Lane’e taşımak istiyor. Pochettino’nun savunmasını ileride kurarak, prese ve yüksek tempoya dayalı bir oyun oynatmak istediği sır değil. Spurs’u izlemesi keyifli olacak.

Kimler geldi kimler gitti?
Spurs, sol beke Swansea’den gelecek vaat eden Gallerli, Ben Davies’i alırken karşılığında da Gylfi Sigurðsson’u verdi. Ayrıca kaleye, yine Swansea’den Michel Vorm getirildi, savunma rotasyonuna ise Portekiz’de büyüyen İngiliz Eric Dier(Sporting Lizbon’dan) alındı.

Gözler kimde?
Hücum hattında. Pochettino’nun 4-2-3-1’inde, Christian Eriksen, Erik Lamela, Andros Townsend, Aaaron Lennon, Roberto Soldado, Emmanuel Adebayor gibi isimlerin en üst seviyelerine çıkmaları şart. Yoksa ilk 4 hayal!

WEST HAM UNITED
Geçtiğimiz sezon ne yaptı?

West Ham United, 38 maçın 20’si kaybetti ve 40 puanla ligi 13. tamamladı. Yalnızca 40 gol atarak hücum hattında büyük sıkıntı yaşadılar.

Hocası kim?
Sam Allardyce, bahis şirketleri tarafından “İlk kovulacak hoca” olarak gösterilse de istatistikler pek de öyle söylemiyor. Allardyce Premier Lig kariyeri boyunca hiç küme düşmedi. West Ham’i 2 yıldır ligde tutan Allardyce’ın kadrosu bu yıl daha iyi.

Kimler geldi kimler gitti?

West Ham’in en büyük sıkıntısı hücum hattındaydı. Dünya Kupası’nda attığı kafa golleriyle dikkat çeken Enner Valencia transferi bu açıdan dertlere deva olabilir. Keza Velez Sarsfield’da bir sezonda attığı 19 gol sonrası yeniden Avrupa’ya dönen Mauro Zarate de hücuma hareket getirecektir. Orta sahada ise Anderlecht’ten alınan Cheikhou Kouyate ve Charlton Athletic’ten gelen 19’luk Diego Poyet’e dikkat!

CRYSTAL PALACE
Geçtiğimiz sezon ne yaptı?
Beklentilerin çok üzerine çıkarak, yeni yükseldiği Premier Lig’de 45 puanla 11. oldu.

Hocası kim?
Tecrübeli Tony Pulis, geçtiğimiz sezon gösterdiği üstün performansla “Yılın Menajeri Ödülü”ne layık görüldü. Kısıtlı imkanlarla yaptıklarıyla bunu fazlasıyla hak etti.

Kimler geldi kimler gitti?
Selhurst Park, başarılı bir sezonu geride bıraksa da halen harcayacak fazla parası yok. Pulis, yeni sezon için Cardiff’ten forvet Frazier Campbell’i yaklaşık 1 milyon sterline kadrosuna katarken, tecrübeli ama ağır savunma oyuncusu Brede Hangeland da bedelsiz olarak kadroya katıldı. Pulis, MANU’dan ayrılması gündemde olan Wilfried Zaha’yı kiralık olarak Crystal Palace’a döndürmeyi hedefliyor ama işi zor çünkü Zaha’nın talibi çok.

QUEENS PARK RANGERS
Geçtiğimiz sezon ne yaptı?
Championship’i dördüncü tamamladı ve Play-Off’ta Premier Lig’e yükselmeye hak kazandı.

Hocası kim?
Tecrübeli Harry Redknapp, takımı yarı yolda alarak kendisinden bekleneni yaptı ve Play-Off’ta işi bitirdi. Redknapp, bu sezon Premier Lig’de 3-5-2 oynayanlar kervanına katılacak ve bu açıdan da QPR’ın neler yapacağı merak konusu.

Kimler geldi kimler gitti?
Hiç de fena olmayan bir 11 oluşturdular. Manchester United’tan Rio Ferdinand, Cardiff City’den Steven Caulker ve Jordon Mutch, Juventus’tan Şilili Mauricio Isla transferleri özellikle defansif anlamda takımı bir hayli toparladı. Loic Remy’nin muhtemel vedası sonrası hücum hattına kimi ya da kimleri ekleyecekleri, ligi nerede tamamlayacaklarını belirleyecek.


RAKAMLARLA PREMIER LİG
5
Premier Lig’de şampiyonluk yaşayan takım sayısı(Manchester United, Arsenal, Chelsea, Manchester City, Blackburn Rovers)
13 Premier Lig’i en çok kazanan Manchester United’ın şampiyonluk sayısı
46 1992’den bu yana Premier Lig’de yer alan takım sayısı.
102 Geçtiğimiz sezonun şampiyonu Manchester City’nin attığı gol sayısı

ÖNCEKİ HABER

2 motosikletçinin katil zanlısı yakalandı

SONRAKİ HABER

Antep\'te Suriyelileri linç girişimi: 10 kişi yaralandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa