Filistin hâlâ katlediliyor, hâlâ direniyor, hâlâ yalnız

Ali KARATAŞ
Yusuf ERTAŞ

İsrail’in Gazze halkına yönelik katliamı bir ayını geride bıraktı. İsrail, insani amaçlı ateşkeslere uymamak için bahaneler üretirken, Arap coğrafyasının yöneticileri ise suskunluğuna devam etti. Arap televizyonlarında yapılan yorumlarda aslında ortaya çıkan durum Arap yöneticilerin kararı olarak değerlendiriliyor. Çünkü Filistin’in bugün ortaya koyduğu direniş bütün Arap coğrafyası halklarına yönelik yürütülen politikalara karşı bir direniş anlamına da geliyor. Bu nedenle geçen hafta Ürdün’de binlerce kişi “Ürdün Direniş Hareketini destekliyor” sloganları ile sokaklara döküldü.

FİLİSTİN TURNUSOL KAĞIDI
Gazze’de İsrail’in gerçekleştirdiği katliam Arap coğrafyasında yer alan her ülkenin her siyasi hareketin ve örgütün nerede durduğunu anlamak için gerçekten bir turnusol kağıdı görevini gördü. Arap dünyasının önemli yazarlarından Abdulbari Atwan Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ın açıklamasını katliamlara karşı nasıl durulacağını ve bu karşı duruşta ülkesinin rolünün ne olacağını söylemediği için eleştirdi. Atwan, “Gazze’de devam eden katliam, Arap resmi düzeninin ve sessiz kalan liderlerinin alnındaki bir lekedir. Eğer onların İsrail’le ve askerlerine bir öfkeleri varsa bu Gazze’deki katliamdan dolayı değildir. Misyonlarını birkaç gün içinde bitirmedikleri içindir!” dedi.

LİBYA İKİNCİ MUSUL VAKASI MI?

Libya, yaşanan çatışmalar nedeniyle bu aralar tekrar gündemin üst sıralarına taşındı. Bir yandan geçen hafta Kürt peşmergeler ve IŞİD arasında çatışmalar devam ederken Libya’da da Musul senaryosunun tekrarlanması korkusu yaşanıyor.

Libya, 2011’de Kaddafi’nin devrilmesinden bu yana, Kaddafi’nin devrilmesine yardım eden milisleri kontrol edemeyen bir hükümetle birlikte İslamcı grupların büyüyen tehditleri ile kronik bir emniyetsizlik ortamına sürüklenmiş durumda.

BİNGAZİ’DE EMİRLİK

Yine Middle East haber sitesine göre, 25 Haziran’da oluşan yeni Libya parlamentosu ilk resmi açılış toplantısını Tobruk’ta yapacak. Haber sitesi, Temsilciler Meclisi üyesi bir milletvekilinin, yeni parlamentonun İlk resmi açılış oturumunu pazartesi günü yapılacağını açıkladığını aktarırken öte yandan Libya’nın İslami Cihat grubu Ansar Al Şeria’nın Çarşamba günü Bingazi’nin tam kontrolünü ele geçirdiklerini belirterek kentte bir “İslami Emirlik” oluşturduklarını ilan ettiklerini yazdı. Tevhid radyosuna konuşan Ansar Al Şeria Lideri Muhammed Zahavi,“Bingazi şimdi İslami Emirlik oldu” dedi.

LİBYA’DAKİ KARIŞIKLIK ‘KADDAFİ DÖNEMİNDEN DAHA KÖTÜ’
Al Ahram

Ülkeden kaçan sakinler Libya’nın, 2011 yılında Muammer Kaddafi’yi deviren ayaklanmadan “çok daha kötü” bir iç savaş sarmalının içine girdiğini söylediler.

Libya’da yaşayan Yunanlı bir kadın olan Paraskevi Athineou, “Biz daha önce Kaddafi ile bir savaş yaşadık, ancak şimdiki çok daha kötü” dedi. Athineou, “Kaos devam ediyor. Hükümet yok. Saatlerdir, elektrik yok, su yok, yakıt yok, yiyecek yok” dedi. Athineou, bir Yunan donanma firkateyni ile Trablus’tan tahliye edilerek cumartesi sabahı Pire Limanı’na ulaşan 186 kişilik gruptan biri. Bu grupta 77 Yunan vatandaşının yanı sıra 78 Çinli, 10 İngiliz, 12 Kıbrıslı, 7 Belçikalı, bir Arnavut ve bir Rus var. Bunların arasında Libya Çin Büyükelçisi dahil çok sayıda diplomat bulunuyor.

Libya, 2011’de Kaddafi’nin devrilmesinden bu yana, Kaddafi’nin devrilmesine yardım eden milisleri kontrol edemeyen bir hükümet ile ve İslamcı grupların büyüyen tehditleri ile karşı karşıya kalarak kronik bir emniyetsizlik ortamına sürüklenmiştir.

Trablus’ta bir sivil toplum kuruluşunda çalışan 35 yaşındaki Usame Mansur, “Ülkeyi daha iyi yapabilmek için çok insan öldü. Fakat biz bir iç savaşta birbirimizi öldürmeye başladık” dedi.
İslamcı gruplar ülkenin doğusundaki Bingazi’de Özel Kuvvetler Ordusu ile savaşırken, Trablus’ta rakip milisler arasındaki çatışma kentin uluslararası havaalanını kapanmaya zorladı. Athineou, “Savaş şehirde ve biz siviller her iki tarafın ateşi altındayız” dedi.

Al Bayan Haber Sitesi de, Libya Ulusal Petrol Şirketi’nin, Libyalı milislerin ateşlediği roketlerden birinin bir tanka isabet etmesi ile tutuşması sonucu Trablus ana yakıt deposunda cumartesi günü yangın patlak verdiğini açıkladığını aktardı.

BİNGAZİ’NİN ‘İKİNCİ BİR MUSUL’ OLACAĞI ENDİŞESİ

MiddleEast Libya’nın doğusundaki Bingazi’de bulunan önemli bir askeri üssü ele geçiren ve silahlı kuvvetlere karşı savaşan İslamcı militanlara ve eski isyancı milislere karşı protesto amacıyla Bingazi’de gösteri yapıldığını yazdı. Haber sitesine göre, son iki hafta boyunca Başkent Trablus’ta ve Bingazi’de 2011 yılında Muammer Kaddafi’nin devrilmesinden bu yana en şiddetli çatışmalar gerçekleşti. Çoğu batılı hükümeti diplomatlarını Libya’dan çekmeye zorlayan bu çatışmalarda 200’den fasla kişi öldü.

Bingazi’de İslamcı militanlara ve isyancı milislere karşı yapılan gösteriye katılan Doktor Serraj Biyuk, İslam Devleti’nin kontrolüne geçen Irak’ın Musul kentine işaret ederek “Biz, Bingazi’nin diğer bir Musul olmayacağını söylemek için buradayız” dedi.

EL MEYADİN TV’YE TEŞEKKÜR

İsrail’in saldırılarına yönelik yaptığı yayınlar nedeniyle Küba, el Meyadin televizyonuna teşekkür etti. Lübnan’dan yayın yapan televizyon gerçekten de tebriki hak ediyor. El Meyadin televizyonu, Katar’a ait el Cezire televizyonunun yayın politikasını eleştiren Lübnan temsilciliğinden ayrılan çalışanlar tarafından kuruldu.  Gazze’ye İsrail’in saldırıları başladığından bu yana hemen hemen yayın akışının tamamını Gazze’de yaşanan dramı yansıtmak üzere düzenlemiş durumda. Yayınlanan tartışma programlarında da sorunun birçok boyutu tartışılıyor. Arap aydınlarının katılımı ile Filistin sanatında, şiirinde direniş dönemin ihtiyacı olan konular gündeme getiriliyor. Filistin’deki direnişi anlatan ve direniş sahneleri eşliğinde gün boyu kanalda farklı saatlerde çalan parça birkaç gün içinde 2 milyon 3 bin beğeni aldı. Lübnanlı Sanatçı Julia Batras’ın söylediği parçanın sözleri ise şöyle;

DOĞRU BENİM SİLAHIM
Doğru benim silahım ve direniyorum,
Yaralarımla direneceğim,
Asla teslim olmayacağım, asla kabul etmeyeceğim
Ey vatanım senin üzerine pazarlık yapmayacağım
Evim burada, toprağım burada; Deniz, nehir bizim
Ateş altında nasıl barış yapayım?
Direneceğim!

Düşmanın mağlup oldu ey vatanım…
Bütün evren sana kadir değil
Halkımın direnci deli rüzgar gibi
Korku ve tehlikeye meydan okuyor
Onlar gidecek biz kalacağız
Topraklarımız bize kalacak
Bu gün biz daha güçlüyüz
Bütün destanlardan daha güçlüyüz
Evim burada, toprağım burada; Deniz, nehir bizim
Ateş altında nasıl barış yapayım?
Direneceğim!

Şarkının videosunu izlemek için tıklayınız

SUUDİ KRALI KONUŞTU... YA SONRASI...
Abdulbari ATVAN
Rai alyavm

Suudi Kralı Abdullah Bin Abdulaziz Gazze’de gerçekleşenleri “Toplu cinayet ve insanlığa karşı suç” olarak nitelendirdi. Filistinlilerin kanlarının toplu bir katliamla akıtılmasını; “İnsanlığa karşı savaş suçu” olarak nitelendirdi.  Lakin bu katliamlara karşı nasıl durulacağını ve bu karşı duruşta ülkesinin rolünün ne olacağını söylemedi.

Kralın sözlerini dinledikten sonra Arap Birliğinin savunma bakanlarının ve genelkurmay başkanlarının hazır bulunarak cuma öğleden sonra acil toplantıya çağrılmasını umut ettim. Ya da en azından dışişleri bakanlarının acil toplantıya çağrılmasını. Ama hayal kırıklığına uğradım. Hatta kralın konuşmasında İsrail ve devlet terörizminden hiç bahsedilmedi. Bu konuşmayı yazanlar bilerek buna değinmemiş. Her türlü terörizmden bahsederken İslam ile ilişkilendirilmiş.

Gazze’de devam eden katliam, Arap resmi düzeninin ve hepsi sessiz kalan liderlerinin alnındaki bir lekedir. Eğer onların İsrail’le ve askerlerine bir öfkeleri varsa bu Gazze’deki katliamdan dolayı değildir. Misyonlarını birkaç gün içinde bitirmedikleri içindir!

BİNLERCE ÜRDÜNLÜ GAZZE İLE DAYANIŞMA İÇİN YÜRÜDÜ
Rusya alyavm

Binlerce Ürdünlü, İsrail ile imzalanan barış anlaşmasının iptal edilmesi talebi ve Gazze’yle dayanışma amacıyla 1 Ağustos Cuma günü Ürdün’ün değişik alanlarındaki gösterilere katılmak üzere sokaklara döküldü.

Ürdün’de Hamas’ın desteklenmesi ve İsrail’le 1994 yılında imzalanan barış anlaşmasının iptal edilmesi talebiyle İslami Hareket tarafından gösteri düzenlendi.  Ürdün’ün Başkentinin merkezindeki Hüseyin Cami önünde cuma namazının ardından başlayan gösteriye yaklaşık 2 bin 500 kişi katıldı. Cuma namazından sonra mesleki sendika binasının önünden Başbakanlık binasına doğru başlayan Batı Amman’daki Şamisani alanındaki gösteriye de yaklaşık 1500 kişi katıldı.

“Ürdün Direniş hareketini destekliyor”, “Direnişin üzerinde bir güç yoktur”, “İsrail’in terör elçisi sınır dışı edilsin” yazılı dövizler taşıyan göstericiler Ürdün bayraklarının yanı sıra Filistin bayrakları taşıdılar. Bunun yanı sıra, Bakaa Kampı, Madaba, Zarka ve İrbid şehirlerinde de ben-zer gösteriler yapıldı.

PERŞMERGE KOMUTANI; MUSUL’U TEMİZLEMEDEN OPERASYON DURMAYACAK
Şark al awsat

Peşmerge kuvvetlerinin Musul’un batısında yer alan Zammar ve Ain Zala kasabalarında IŞİD ile çatışmaları devam ediyor. Zammar’da süren çatışmalarda 108 silahlı öldürüldü onlarcası de esir alındı. Buna mukabil 14 peşmerge öldü.

Peşmerge kuvvetlerinden adının açıklanmasını istemeyen bir kaynak, peşmerge kuvvetlerinin Zammar’da IŞİD’i püskürttüğünü söyledi. Esir alınanların içerisinde lider kadrosunda kişilerin de olduğunu belirtti.

KDP’den bir yetkili, başlatılan operasyonun Musul IŞİD’ten temizlenmeden sona ermeyeceğini söyledi. Peşmergenin ihtiyaç duyduğu ağır silahların da içinde olduğu silahlarla donatılacağını ekledi.