28 Temmuz 2014 15:57

Ali Fuat Yılmazer: Başbakan bize takdirlerini sunmuştu

“Örgüt kurmak ve yönetmek”, “Yasa dışı dinleme” ve “Resmi belgede sahtecilik” suçlarından tutuklanan Eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, bugün suçlandıkları operasyonlara ilişkin zamanında Başbakan Erdoğan’ın kendilerini takdir ettiğini söyledi.

Ali Fuat Yılmazer: Başbakan bize takdirlerini sunmuştu
Paylaş

“Örgüt kurmak ve yönetmek”, “Yasa dışı dinleme” ve “Resmi belgede sahtecilik” suçlarından tutuklanan Eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, bugün suçlandıkları operasyonlara ilişkin zamanında Başbakan Erdoğan’ın kendilerini takdir ettiğini söyledi.

22 Temmuz operasyonunda mahkemeye sevk edilen 33 polisin sorguları devam ediyor. Gözaltına alınan polislerin sorgularının bayramın ilk günü de devam etmesi üzerine adliyede bekleyişlerini sürdüren aileler burada birbirleriyle bayramlaştı. 33 kişinin mahkeme sorgusuna saat 10.00 sıralarında Eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün’ün ifadesiyle başlandı. Atayün’ün avukatı Mehmet Turanlı, müvekkilinin  ifadesinin 4 ya da 5 gün sürebileceğini söyledi.

Öte yandan Ali Fuat Yılmazer’in 1. Sulh Ceza Hakimliğindeki savunmasının ayrıntıları da ortaya çıktı. Yılmazer’in savunmasında usulsüz olduğu iddia edilen dinlemelerin hakim kararından ve TİB denetiminden geçtiğini söyledi. Yılmazer’in, yanlış ve eksik olduğu anlaşılan dinleme kararlarını uzatmadıklarını ileri sürdüğü kaydedilirken, ifadesinde 2007-2009 döneminde Türkiye’de operasyonların en yoğun yaşandığı yıllar olduğunu söylediği ve “Bu dönemde yaptığımız çalışmalar neticesinde 23 canlı bomba yakalanmış, DHKP-C, PKK, Devrimci Karargah ve Ergenekon gibi etkili operasyonlar icra edilmiştir. Bu hususta Sayın Başbakanın takdirleri tarafımıza sunulmuştur...” sözleriyle kendisini savunduğu ifade edildi.

Yılmazer ile birlikte “Örgüt kurmak ve yönetmek” iddiasıyla tutuklanan Eski İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Erol Demirhan’ın da mahkemedeki savunmasında, kendisine yöneltilen suçlamaların hiçbirini kabul etmediği öğrenildi.

‘5 GÜNDÜR UYKUSUZUM’

Yasa dışı dinleme ve resmi evrakta sahtecilik iddiasıyla tutuklanan Bilişim Suçları ve Sistemleri Eski Şube Müdürü Hayati Başdağ’ın da, mahkemedeki savunmasında, 5 gündür uykusuz olduğunu belirterek “Gerek şahsım gerek arkadaşlarıma bu soruşturmaya yöneltilmesi vallahi, tillahi, billahi zulümdür. Kanunsuz, mesnetsiz, usulsüz bir soruşturma, bir dosya görmedim. Zulmü yapanları, yaptıranları, yaptıracak olanları, ortak olanları Allah’a havale ediyorum” şeklinde ifade verdiği öğrenildi.


İSTANBUL ADLİYESİNDE KAMERA YASAĞI

Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na gazetecilerin kameraları alınmıyor. Gazeteciler, dün başsavcılıktan adliye içinde görüntü çeken gazetecilerin adliyeden çıkarılacağı şeklinde uyarı almıştı. Bugün de kamera ile adliyeye girmek isteyen gazetecilere polisler engel oldu. Polis basın emekçilerinin görüntülü kayıt cihazlarını dışarıda bırakmalarını istedi. Yasak kararına tepki gösteren gazeteciler polislerle tartıştı.


‘CADI AVI YARGIYA DA MI TAŞINACAK?​’

CHP İstanbul  Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Erdoğan’ın, Cemaate yönelik operasyona ilişkin ‘Cadı avıysa, biz bu cadı avını yapacağız’ sözlerini TBMM gündemine taşıdı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığına yazılı soru önergesi veren Tanrıkulu, “22 Temmuz 2014 gecesi emniyet mensupları için başlatılan cadı avı bu kez de 17 Aralık ve 25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarını yürüten savcıları ve yasal dinlemeler için izin veren hakimleri mi hedef alacaktır?​” diye sordu.


AKP’NİN SON 6 YILINDAKİ TÜM OPERASYONLAR SİYASİ PROJEYDİ

Avukat Ercan Kanar, Erdoğan’ın, “Bu işlerin İstanbul ayağının bütün pisliklerinin içinde Ali Fuat Yılmazer var” ifadesiyle ilgili “Erdoğan, yıllardır benzer açıklamalarla doğrudan yargıya müdahale ediyor” dedi.
KCK davası avukatlarından, Ağır Ceza hukukçusu Kanar, gazetemize yaptığı açıklamada şunları söyledi: “AKP’nin özellikle son altı yılında yapılan tüm operasyonlar siyasi projeydi. Yürütmenin direktifiyle, Başbakanın talimatıyla yapılan operasyonlardı. Mesela  KCK avukatlar soruşturması başladığında Başbakan ‘Bu operasyonun arkasındayım’ dedi. Hatta emri İspanya’dan yaptığı bir konuşmada Asrın Hukuk Bürosunu hedef göstererek verdi.”
Erdoğan’ın güdümlü bir kovuşturma ve soruşturma istediğini söyleyen Kanar, “Bunlar totaliter yan rejimlerde olan şeylerdir. Sonuç olarak bu anlattıklarımız, hakkında soruşturma açılan, gözaltına alınan, sürülen yargı, savcı ve polislerin masum olduğu anlamına gelmez. Ama yine de adil yargılama hakkına sahip olmalılar” dedi.
Kanar, Cemaat ve AKP ortaklığı konusunda da “Bunlar daha önce el ele idiler. Şimdi yaşanılan egemen güçler arasındaki piramidin tepesine çıkma yarışı. Bugün için piramidin tepesinde Başbakan ve ekibi var. Dün ise ortaktılar” diye konuştu. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Hakkari’de barış

SONRAKİ HABER

Askerde ölüm AİHM’de

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa