24 Temmuz 2014 08:39

Çoğunluk anlayışı daha da zayıflatır

KESK Genel Kurulunun ardından başladığımız yazı dizisinin son günü... Kamu emekçileri, KESK’in kamu emekçilerinin taleplerini yerine getirecek etkin bir mücadele için neler yapması gerektiğini yazdı.

Çoğunluk anlayışı daha da zayıflatır
Paylaş

Bahar AKTAŞ
Eğitim Sen İstanbul
1 No’lu Şube Yöneticisi


KESK’in 8. Olağan Genel Kurulunda konuşmacıların çoğu, sendikaların üyeleriyle iletişimlerinin giderek zayıfladığını, üyeler ve sendika arasında belirgin bir uçurum oluşmaya başladığını belirttiler.
Bunun en büyük sebebi, KESK’in örgütsel özeleştiri yapamayışı ve özeleştiri ortamına olanak sunmaması gösterildi. KESK tabandan tavana doğru bir örgütlenme üzerine kurulmuşken, sorunların da aynı şekilde tabandan tavana doğru tartışılmaması delegelerin en çok şikayetçi olduğu konulardandı. Örneğin üyelerin görüş ve önerileri alınmadan, üstelik KESK’in kendi gündeminde de olmamasına rağmen getirilen tüzük değişikliği önerileri rahatsızlık yarattı. Bunun sendika ve üye arasında güvensizliğe yol açacağı belirtilmesine rağmen değişiklikler oy çokluğuyla kabul edildi.
Demokrasi ve sendikal mücadelenin bir bütün olarak başa baş gitmesi, hem atılacak adımlar hem de kazanımlar açısından oldukça önemlidir. Kongreler de atılacak bu adımların planlanması için önemlidir. Bu yüzden kongrede delegelere yeterli süre verilmemesi de yaşanan sıkıntılar arasındaydı. Gündemin bölümünü sendikal hak ve mücadelesindeki sorunların tartışılması yerine tüzük değişikliklerinin alması rahatsızlık vericiydi. Bu tutum, KESK’in kaporta sağlam gibi görünse de içten içe çürümesini daha da hızlandırmaktan başka işe yaramayacağı kesin. KESK, emekçilerin hak ve özgürlük mücadelesi üzerinden örgütlenmiş bir konfederasyon olduğunu unutmamalıdır. KESK’in alacağı kararlar da, atacağı adımlar da bu eksen etrafında olmalı, mevziler güçlendirilmeli, saflar sıklaştırılmalıdır. Emekçilerin her alandaki taleplerini sahiplenmesi gereken KESK’in kongresinde ortaya çıkan tablo bunun tam tersiydi. Çoğulculuk değil çoğunluk anlayışıyla hareket edilmesi ve eleştirilerin geçiştirilmesi, ancak mücadeleyi sekteye uğratmaya ve KESK’in giderek zayıflamasına sebep olur.


Köklü bir değişim ve birleşik mücadele ihtiyacı

Dilek ŞAHAN
Eğitim Sen İstanbul
7 No’lu Şube Üyesi


AKP iktidarı, kamu emekçilerinin çalışma koşullarını ve özlük haklarını sınırlayacak düzenlemeler yapmaktadır. Bir yandan AKP yandaşı sendikalar, devletin olanaklarını kullanarak üye sayılarını artırırken, diğer yandan KESK ve bağlı sendikalara yönelik operasyonlar hız kesmeden sürmektedir. Sendikal hareketin önemli bir bölümü iktidar partisinin kontrolü altına girmiştir. AKP iktidarı sendikaları tümüyle dışlamak yerine, kontrol edilebilir bir sendikacılık yaratma hedefini ortaya koymuştur.
İktidar tarafında hal böyle iken sendikalarda durum hiç iç açıcı değildir. Sendika-siyaset ilişkisini doğru kuramamaktan ve siyaset indirgemeci tutumlardan kaynaklı hem üye kaybı hem de sendikalar içinde bir demokrasi kaybı görülmektedir. KESK mücadelenin başlatıcısı ve güçlü adresi olma özelliğini sürdürüyor olmakla birlikte, emekçiler üzerindeki etkisi azalmıştır. KESK’e bağlı sendikaların, işyerleri ve üyeler ile bağları zayıflamıştır. Kongre dönemlerinde bu durum daha kötü bir hale gelmiştir. Pazarlıkçı zihniyetlerin dar hesapları kongrelere damgasını vurmuştur. Bunun sonucudur ki kamu emekçilerinin asıl gündemlerinden uzaklaşılmıştır. Bu da KESK ve bağlı sendikaların çıkış yolunu çıkmaza sokmuştur.
Bugün KESK’in büyük, köklü bir değişime ihtiyacı vardır. KESK’in kamu emekçilerinin mücadelesini ileriye taşıyacak bir örgüte dönüşmesi için değişimin tabandan başlaması gerekmektedir. Kamu emekçilerinin tabandan mücadelesini örecek, kendi sorunları etrafında mücadeleye çekecek bir anlayışa sahip olması gerekir. Sendikaların, yaşanan sorunlara gerçek çözümler sağlamayacak tüzüksel değişiklikleri yerine, birleşik mücadeleyi örgütleyecek bir güce dönüşmesi gerekmektedir. Aslında AKP iktidarının yıllardır uyguladığı emek düşmanı politikalar, mağdur olan bütün kesimlerin mücadelesinin ortaklaştırılmasını kolaylaştırmaktadır.

ÜYELER MERKEZDE OLMALI
KESK’in yaşanan bu olumsuzlukları aşabilmesi ancak emekçilerin örgütlülüğünün tabanda yeniden kurulması mücadelesi ile gerçekleşebilir. Bu noktada KESK, emekçilerin işyerlerinde söz ve karar sahibi olduğu meclisler üzerinden şekillenmeli ve politikaların belirlenmesinde tüm üyelerin merkezde olduğu bir yaklaşımı kullanmalıdır. Ancak emekçilerin söz ve karar sahibi olduğu bir sendikal anlayış mücadeleyi yükseltebilir.

-BİTTİ-

ÖNCEKİ HABER

Gözaltındaki komiser: Hırsıza dur demek suçmuş...

SONRAKİ HABER

Bizi gözetlemek için kamera taktılar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...