21 Temmuz 2014 08:45

Darlıktan kurtulmanın tek yolu

KESK Genel Kurulunun ardından gazetemize mektup yazan kamu emekçileri hem genel kurulu hem de bundan sonraki süreci değerlendirdi. Kamu emekçileri, KESK’in kamu emekçilerinin taleplerini yerine getirecek etkin bir mücadele için neler yapması gerektiğini yazdı.

Darlıktan kurtulmanın tek yolu
Paylaş

YAZI DİZİSİ: KESK GENEL KURULU'NUN ARDINDAN
Hazırlayan: Bülent Kepenek

Yunus AKINCIOĞLU
SES Bakırköy
İşyeri Temsilcisi


Biz üyeler ve işyeri temsilcileri, mücadelenin ve karar organlarının işyerine ve işyeri örgütüne dayanması, mücadelenin ayrım yapmadan (Memur-Sen, Kamu-Sen, taşeron-örgütsüz) hep birlikte örgütlenmesi gerektiği yönünde kararların alındığı müjdesini duymak istedik KESK’in genel kuruluna giden delegelerimizden. Maalesef  genel kurulda birleşik emek hareketini destekleyen, büyüten bir tutum olmadığını, siyasi grupların kendi model ve anlayışlarını sendikada hakim kılmaya çalıştıklarını üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız.
Her şeye rağmen emek mücadelesinde haklı bir geçmişe sahip olan konfederasyonumuz KESK, bu darlıkla işyerlerine yüzünü dönerek ve her türlü kararın işyerlerinde alınması ile baş edebilir. Biz kendi işyerimizde çalışmalarımıza, bu anlayışla, emekçilerin hak mücadelesini birleştiren örgütlenmelere ihtiyaç olduğunu bilerek, hareket edeceğiz.


Eş başkanlık ve meclisler arayışın sonuçlarıdır

Hediye KILINÇ
Eğitim Sen Adıyaman
Şubesi Üyesi


KESK AKP’nin iktidara gelişi ile birlikte emekçilerin gerçek örgütü, emek mücadelesinin direngen örgütü sıfatı ile ciddi saldırılara maruz kaldı. Siyasal iktidarın temel hedefi kamuda yaratmaya çalıştığı dönüşüm politikalarını uygularken, yeni iş ilişkilerini tanımlarken emekçileri örgütsüz ve dağınık bırakmaktır. Böylece hayatta geçirmek istediği esnek çalışma, taşeron çalışma gibi yeni iş tanımlamalarını adeta zehri şerbet yapıp emekçilere içirebilecektir. Yine yıllardır sendikaları salt ekonomik alana hapsedip, halkların sorunlarına duyarlı, toplumun tüm kesimleri ile buluşan sendikaları maniple edip, kendi toplumuna yabancı emekçi ve de birbirlerinin sorunlarından bihaber toplumsal parçalanmayı hedeflemektedir.
İşte siyasal iktidarın bu emek düşmanı politikalarına karşı KESK, bütün dinamikleri ile adeta kalkan görevi gördü. Yüzlerce üye ve yöneticisi aylarca tutuklu olmasına rağmen mücadele ivmesinin yüksek oluşu içinde bazı eksiklikleri barındırsa da gelecek dönem açısından umut vermektedir. Hele ki gerçekleştirilen son genel kurulunda açığa çıkan kapsayıcılık ve karar alma süreçlerini işyerlerinde ören meclis örgütlenme modeli daha güçlü bir KESK’i örecektir.
Gerek emekçi aleyhine çıkan yasalar gerek çıkarılmak için çalışma içinde olunan yasalar ve de kamunun dönüşümü ile toplumun yeniden dizayn edilmesi ile ilgili çabalar, gelecek zorlu dönemin temel mücadele gerekçeleri olacaktır. KESK’in geleneksel yöntemlerle başarılı olması beklenmemelidir. Geleneksel yöntemler aşılmalıdır ve aslında aşma çabasını genel kurul açığa çıkarmıştır. Özellikle eş temsiliyet, eş başkanlık modelinin kabulü, yine kadın meclislerinin karar organı olması önemli bir arayışın somutlanmasıdır. Emekçi kadınların mücadeleye güçlü katılımının zemini olacaktır. Yine genel meclisin iş kolları üzerinde oluşturulması daha güçlü bir katılımı örmeye katkı sunacaktır. Tabii yine emeğin gündemi toplumun bütün kesimlerinin gündemine dönüştürülmeli. Toplumun tüm sorunlarına sahip çıkılarak, toplumsal bir mücadele temel hedef olarak belirlenmelidir.
Memur-Sen gerçeği kendine yabancılaştırılan emekçilerin ifadesidir. Nasıl ki kapitalist modernite toplumu çeşitli yöntemlerle özüne yabancılaştırdıysa, hormonlu sendikalar aracılığıyla da emekçileri emeğe ve topluma yabancılaştırdı. Yabancılaşan emekçiyi ancak özü ile buluşturarak gerçek mücadele yürüten sendikaları ile buluşturabiliriz. Bunun için de yüzümüzü her daim emekçilere dönerek güçlü bilinçlendirme çalışmaları yürütülmelidir.


Kuruluş amacımızı hatırlamalıyız

Cansu DAĞ
Eğitim Sen İstanbul
3 No’lu Şube Üyesi

Bence KESK diğer sendikalara göre hâlâ çok iyi durumda. Sadece içinde koltuk kavgası var ve kuruluş amacını ve faaliyet alanını yeniden düzenlemeli. Çünkü amacı dışında ve birilerinin ideolojik görüşlerine göre eylemler yaptığı sürece çok kan kaybedecek ve güven zedeleyecektir. Emekçilerin birçoğu da bu yüzden toplumda egemen olan güce yaslanıyor; kimisi işini, kimisi koltuğunu kaybetmemek için hükümet sendikası Memur-Sen’e üye oluyor. Özellikle bizim sendikaya bakışlarında din olgusu etkili olduğu için onları kazanabileceğimizi düşünmüyorum. Bizim öncelikle kendi örgütlülüğümüzü güçlendirmemiz ve mücadelemize inanmamız lazım.


Önümüzde iki yol var

Hanifi DUMAN
Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Yöneticisi


Kamu emekçileri arasında örgütlü üç konfederasyonun üye sayıları şu şekildedir: Memur Sen 762 bin, Kamu Sen 447 bin, KESK 239 bin. Bu tablo göstermektedir ki kamu emekçilerinin büyük bölümü yandaş, iş birlikçi, çıkar örgütüne dönüşmüş, ismine sendika denmeyecek durumdaki çıkar çevreleri içerisinde örgütlüdür. Bu şekilde yeni haklar kazanmak bir yana, bir süredir olduğu gibi, var olan hakların her gün bir kısmının daha budanacağı ortadadır.
İşte böyle bir ortamda alabildiğine örgütlenme ve mücadele etme olanağıyla emekçilerin birlikte mücadelesinin öncüsü ve sürdürücüsü olması gereken KESK, iç tartışmalarla daralma darboğazını aşamamış ve bir türlü kabuğunu kıramamıştır.
KESK’i oluşturan kişilerin, dinamiklerin, grupların şapkalarını önüne alıp, bu darboğazın nedenlerini, niçinlerini tartışmaları; kimseyi ötekileştirip yok saymadan, birlikte kararlar alıp uygulamaları gerekmektedir. Aksi takdirde binlerce emekçi hak kaybına uğramaya, çalışma ve yaşam koşullarından rahatsız, örgütsüz, dağınık ya da kandırılmış olmaya devam ederken, biz kısır tartışmalara, güç yarışlarına girip, rutin, yöneticilerin bile katılmadığı eylem ve etkinlikler yaparak kendimizi tatmin etmeye devam edeceğiz.
Ya giderek daralıp, etkisizleşip yok olmaya doğru yol alacağız ya da emekçileri birleştirerek güçlü ve hak alıcı eylemler yaparak kitleselleşip güçleneceğiz. Başka yol yok...

ÖNCEKİ HABER

Bölgedeki güç dengelerine bir bakış

SONRAKİ HABER

Taşeron sistemi inşaatlardan uzaklaştırılsın

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...