19 Temmuz 2014 18:59

Demirtaş: Türkiye’de yeni yaşamın temelini atmak için oy verin

Halkların ve Değişimin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, Avrupa turu kapsamında Almanya'nın Köln kentinde düzenlenen mitinge katıldı. Mitingde yaptığı konuşmada AKP ile birlikte Avrupalı devletlerin IŞİD ve İsrail'e dönük desteklerini ve sessizliklerini eleştiren Demirtaş, tüm halklar, kimlikler ve mezhepler adına yeni bir yaşamı inşa etmek için cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Avrupalı seçmenden destek istedi

Demirtaş: Türkiye’de yeni yaşamın temelini atmak için oy verin
Paylaş

Halkların ve Değişimin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, Avrupa turu kapsamında Almanya'nın Köln kentinde düzenlenen mitinge katıldı. Mitingde yaptığı konuşmada AKP ile birlikte Avrupalı devletlerin IŞİD ve İsrail'e dönük desteklerini ve sessizliklerini eleştiren Demirtaş, tüm halklar, kimlikler ve mezhepler adına yeni bir yaşamı inşa etmek için cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Avrupalı seçmenden destek istedi

Selahattin Demirtaş'a Fransa'nın başkenti Paris'te gerçekleştirdiği mitingin ardından bugün de Almanya'nın Köln kentinde düzenlenen mitinge katıldı. Mitinge Rojava Halk Meclisleri Eş Başkanı Sinem Mihemed de katıldı. Mitingin 19 Temmuz Rojava devriminin yıldönümünde yapıldığına dikkat çeken Mihemed, "YPG Kobanê'de büyük bir direniş sergiliyor. Avrupa'daki Kürtler de Kobanê ve tüm Kürdistan'a karşı sorumludur" dedi.

SİNEM MİHEMED: IŞİD'İN KOBANÊ'YE GİRMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ

Mihemed, Kobanê, Afrin ve Cizîre'den canı gönülden selam getirdiğini belirttikten sonra Temmuz ayı başından beri Kobanê'ye yönelik IŞİD saldırılarına dikkat çekti. Mihemed, "Çeteler Suriye ve Irak arasında rahat hareket ediyor ve ağır silahları Suriye'ye taşıdılar ve şimdi bu silahlarla halkımıza saldırıyorlar" dedi. Mihemed, "Onların Kobanê'ye girmesine izin vermeyeceğiz. YPG büyük bir direniş sergiliyor" diyerek sözlerini sürdürürken, Kürtler arası birlik çağrısında bulundu. Mihemed, "Kürt halkının kırılmaz bir iradesi var. Kobani'deki şiddetli savaş Kürtlerin iradesini kırmaya yetmez. Ama Avrupa'daki Kürtler de Kobanê ve tüm Kürdistan karşısında sorumludur. Sizin damarınız Amed, Hewler, Qamişlo ve Mahabad'dadır" dedi.

Daha sonra platforma alkışlar eşliğinde Selahattin Demirtaş çıktı. Demirtaş, konuşmasına "Burada Almanya'da uzun yılardır ülkelerinin gerçeklerinden kopmadan, mücadeleden kopmadan, sürgündeki bütün sıkıntılara rağmen mücadele yürüten bütün halklara bin selam olsun" sözleriyle başladı.

'BEN KONUŞTUKÇA BİRİLERİ ÇATLIYOR'

Konuşmasının kısa tutacağını belirtmesi üzerine dinleyicilerden birinin "Sabaha kadar konuş" diyerek haykırmasına Demirtaş, "Ben konuşurum, siz dinlersiniz ama ben konuşlukça birileri çatılıyor" karşılığını verdi.

Ardından geçtiği konuşmasında, bir yanda yıllardır sürdürdükleri özgürlük arayışını ve mücadelesi diğer yandan da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin heyecanı olduğunu belirterek öncelikle iki husus üzerinde duracağını ifade eden Demirtaş, "Birincisi IŞİD çetelerinin Kobanê'ye dönük saldırılarını bir kez daha lanetliyoruz. Bir kez daha Kobanê halkının direnişinin yanın olduğumuzu söylüyoruz. Buradan Köln'den Rojava'ya Kobanê'ye binlerce selam olsun" dedi.

DEMİRTAŞ'TAN MERKEL HÜKÜMETİ'NE 'SİLAH' SUÇLAMASI


Demirtaş, yine mazlum Filistin halkının özgürlük arayışının da yanında olduklarını, bütün ezilen halkların yanında olduklarını belirterek İsrail'in saldırıları kınayarak, saldırıların durdurulması çağrısında bulundu. Özelikle Almanya, Fransa, İngiltere gibi büyük devletlerin İsrail'e karsı sessizliklerini, tıpkı IŞİD çetelerinin Rojava'ya dönük saldırılarında olduğu gibi anlamakta zorlandıklarını vurgulayan Demirtaş, IŞİD'in elinde bulunan Alman menşeli silahlara dikkat çekti.

'AKP'NİN İÇ VE DIŞ POLİTİKASI RİYA VE İKİYÜZLÜLÜKTEN İBARET'

Demirtaş, bu konuda şunları söyledi: "IŞİD'in elinde Alman menşeli silahlar bulundu. Bunların nasıl ulaştırıldığının açıklanması lazım. Eğer ülkenizde insan hakları işliyor diyorsanız, yaşananlara sessiz kalamazsınız. Merkel hükümetinin IŞİD barbarlığına karşı sessizliğini kabul etmiyoruz. Elbette ki asıl eleştirilmesi gereke AKP hükümetinin politikaları. Hatırlarsınız beyefendi bir yerde parmak sallayıp, 'one minute' demişti. Ülkede bayram havası yaşanmıştı. Sanırsınız İsrail diz çökmüş. İsrail politikasında bunun üzerine tek bir cümle koyamadılar. Askeri anlaşmalar, tatbikatlar, bütün askeri üslerin kullanımı İsrail'e açık. İthalat ve ihracatta cumhuriyet tarihin en yüksek artışı İsrail ile bu hükümet döneminde yaşanıyor. Peki bunlar gizlenerek 'Biz Filistin halkının yanındayız' yalanıyla politika yapılabilir mi. AKP'nin en büyük özelliği riya ve ikiyüzlülüktür. En büyük korkuları da yine bu riya ve iki yüzlülüğün deşifre olmasıdır. IŞİD Kobanê'ye dayanmış tek bir açıklama yok Başbakan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu'ndan. IŞİD'e karşı en sert cümlesi, 'Ya o rehineleri bir bırakın'. Bize ise demediği kalmadı. Berkin Elvan terörist, Ali İsmail Korkmaz terörist, IŞİD ise can kardeşi. Başbakan, eğer IŞİD'i desteklemiyorsan Kobanê sınırını aç, insani yardım ulaşsın, bunu bile yapmıyor. Dış politikadaki bu ikiyüzlü politikaları teşhir oldu".

Demirtaş, AKP'nin dış politikada ortaya duran riyakarlıklarının iç politikadan farklı olmadığını da söyledi.

Demokrasi, özgürlük, adalet kavramlarını en çok kullanan AKP'nin bu kavramları artık dejenere ettiğini ve neredeyse insanların artık bu kavramlara inancı kalmadığını dile getiren Demirtaş, buna rağmen artık "yeni bir yaşam" iddiasıyla halkların sahnede yer aldığının altını çizdi.

'ERDOĞAN VE EKİBİNİN KARİZMASI ÇİZİLDİ'

Buna dönük çözüm önerileriyle yola çıkmalarının Başbakan ve çevresinin paçalarını tutuşturduğunu belirten Demirtaş, "Teşhir olacaklar, boyaları dökülecek bundan korkuyorlar, bu yüzden panikler. Bunlar kendilerine nasıl bir Türkiye hayal etti. Erdoğan bütün Türkiye'nin hakimi, padişahı, onların üzerinde en büyük güç olacak, geri kalanda ona tabi olacak, kulluk görevinde bulunacak ve Başbakan'dan demokrasi talep edecek. O ancak verirse boynumuz bükük karşısında melül melül duracağız. Şimdi karizma çizildi. Karşısında öyle bir halk yok. Gençler, kadınlar, işçiler, emekçiler, Kürtler, Lazlar, tüm halklar bu karizmayı çizdiler. Türkiye'nin Başbakanı tek hakim güç olmaya hazırlanırken, diğer yanda Artvin'den Antalya'ya İzmir'e Edirne'ye, Ağrı'ya her yerde kardeşliğe bir özlem var ve bunu gidecek bir adayları var. Halk içinden çıkmış bir adayları var. En çok korktukları da bu oldu. Önümüzde kısa bir süre var ama biz ilk günden kazandık. Bizim hayalimiz, sevdamız koltuk değil. O makam halkın eline geçer mi seçimlerde göreceğiz ama hayalimiz gerçekleşti. Türkiye'de 1 ay öncesine kadar Erdoğan ve ekibin Türkiye'yi bütünüyle karamsarlığa ittiği bir atmosfer vardı. Hiçbir gücün kendilerine alternatif olamayacağı söyleniyordu. Halkta da bir çaresizlik vardı. İzmir'de de, Tekirdağ'da da bu ruh hali vardı. Şimdi ise dikkat edin bütün Türkiye'nin havası değişti. Mezhebimiz, kimliğimiz ne olursa olsun, hepimiz yoksuzluk ya, işçiyiz ya bunların iktidarını sarsıp yıkarak, halk iktidarını kuralım dedik ya, Türkiye'de şimdi başka bir heyecan var. Türkiye'de şimdi artık insanlar kendilerini çaresiz çözümsüz hissetmiyor" diye konuştu.

Demirtaş, konuşmasının devamında AKP hükümetinin yaptığı mezhepçik, bölücülük ile halkı birbirine düşman haline gelmesi üzerinde durdu.

'72 MİLLETE BİR NAZAR İLE BAKACAĞIZ'

"Alevi Sünni ile, Türk de Kürt ile yan yana gelemesin, bütün ezilenler parçalansın Ermeni'ye kardeşimiz demeyelim, diğerleri mahallemizden geçmesin. Herkes Türk-Sünni olsun. Bunları istediler yıllarca, kısmen başardılar da" diyen Demirtaş, şimdi ise sıranın kendilerine geldiğini bütün ayrılığı, gayriliği kaldırma imkanları olduğunun altını çizdi. Demirtaş bunu da Alevi deyişiyle, "72 millete bir nazar ile bakacağız. Bu bize yeter, önce insan olacağız. İnsan kimliğimizle birbirimize yüreğimizi açacağız" diyerek vurguladı.

Konuşmasında AKP'li seçmende de seslenen Demirtaş, şunları söyledi: "AKP'li yurttaşlara sesleniyorum, Başbakan'ı seviyorsanız bana oy verin, Cumhurbaşkanı olduğumda onu denetlerim. Demokrasinin ve özgür günlerin garantisi biziz. Biz sadece Kürt değiliz, sadece Türk değiliz. Sadece Alevi değiliz, sadece Sünni değiliz. Sadece genç değiliz, biz hepsiyiz. Çok uzun yıllar mücadele ettik, şimdi çok yakınız."

Türkiye'de özgür gelecek günlerin garantisinin kendileri olduğunu belirterek Almanya'dan Avrupa'nın dört bir köşesinde oy kullanacaklara seslenerek, bu anlayışla seçimlere gitmelerini isteyen Demirtaş, cumhurbaşkanını seçecek bir oy potansiyeline sahip olduklarına işaret etti.

'O KABİNE GİRDİĞİNİZ DE HER ÜÇ ADAYIN GÖZLERİNE BAKIN'

Demirtaş, Avrupa'da yaşayan seçmenlere şu çağrıda bulunarak konuşmasını sonlandırdı: "O kabine girdiğinizde karşınızda 3 fotoğraf olacak. Her birinin gözlerine bakın, geçmiş dönemlerde kime oy verdiyseniz verin. Ama şimdi vicdan gözüyle bunlar bize ne verdiler diyerek bir daha bakın. Hangisi seçilirse bütün Türkiye halkları nefes alır, bütün kimlikler kendisini özgür hisseder, hangisi Çankaya'da olursa benin gerçek düşüncelerim daha rahat ifade bulur, hangisi Çankaya'da olursa inancımı özgür yaşarım diyerek gözlerine bakın ve en çok da şunu düşünün bunlardan hangisi ne çalıyor. O kabinde 3 fotoğrafla baş başa kalmanız ve o mührü pusulaya basmanız 5 saniye sürüyor. Mühür doğru yere basılmışsa Türkiye'de yeni yaşamın temelini basmış olacaksınız." (DİHA)

 

ÖNCEKİ HABER

İşçiler ücretlerini almak için atölye önünde nöbette

SONRAKİ HABER

‘Kadını köleleştiren zihniyete karşı savaşıyoruz’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...