19 Temmuz 2014 06:00

Bu sefer Danıştay ‘RES’t çekti!

Danıştay Çeşme’de SİT alanına RES kurulması için Bakanlar kurulunun aldığı acele kamulaştırma kararının yürütmesini durdurdu.

Bu sefer Danıştay ‘RES’t çekti!
Paylaş

Özer AKDEMİR
İzmir


Çeşme yarımadasında 1. ve 2. derece Doğal SİT alanına rüzgar santralleri kurulabilmesi için Bakanlar Kurulu tarafından yapılan acele kamulaştırmaların yürütmesi Danıştay 6. Dairesi tarafından durduruldu. Mahkeme acele kamulaştırmanın uygulanması “için gerekli olan olağanüstü durumların ve bu yönteme başvurulması ile amaçlanan kamu yararının somut olarak ortaya konulamadığı”na hükmetti. Danıştay’ın bu kararı her fırsatta “Enerji açığı olduğu ve bunu gidermek için yapılan yatırımlarda kamu yararı bulunduğu” iddialarına tokat gibi yanıt şeklinde yorumlandı.

ÜSTÜN ŞİRKET YARARI!

Bakanlar Kurulu, Çeşme Ovacık Arapdağı Mevkii’nde 1. derece doğal sit alanları ile 1. ve 2. derece korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı alanlarına, ağaçlandırılacak alan ve sakız ağacı gelişim bölgelerine kurulması planlanan 8X216 MW’lık RES’lerle ilgili Acele Kamulaştırma Kararı almıştı. Proje için verilen “ÇED gerekli değildir” kararına yöre halkı ve EGEÇEP tarafından açılan davada da İzmir 1. İdare mahkemesi RES şirketini ve AKP hükümetini memnun edecek bir karara imza atarak yürütmeyi durdurma istemini reddetmişti. Ancak Çeşme’de yaşayan Remziye Saatli adlı vatandaşın Bakanlar Kurulunun “Üstün kamu yararı” gerekçesiyle verdiği acele kamulaştırmalara karşı açtığı dava ise bu memnuniyeti tamamen ortadan kaldırdı. Danıştay 6. Dairesi mülkiyet hakkı, bunun korunması için Anayasa ve Avrupa İnsan hakları mahkemesi kararları gibi ulusal ve uluslararası hukuk metinlerine atıfta bulunduğu kararında, asıl olarak Bakanlar Kurulunun acele kamulaştırma kararına yönelik eleştiri getirdi.

BU ACELE NEDEN?

Acele kamulaştırmaların, yurt savunması, doğal afet, seferberlik, üstün kamu yararı gibi olağanüstü durumlarda kullanılmak üzere yapıldığına dikkat çeken Danıştay, alanda RES yapımının acele kamulaştırma için bir gerekçe sayılamayacağını belirtti.

Kararında acele kamulaştırma kararının neden alındığına dair somut bir gerekçe ortaya konulmadığını ifade eden Danıştay, bu nedenle dava konusu işlemin hukuka uygun olmadığına hükmetti. Öte yandan Danıştay 6. Dairesi’nin  oy çokluğuyla aldığı kararda tek karşı oy kullanan Danıştay üyesi Ramazan Erol ise RES’ler için ÇED gerekli değildir kararına açılan davada yürütmesi durdurma isteminin reddedilmesini şerh yazısına dayanak yaptı.

'BU ANLAMDA BİR İLK'

Kararı gazetemize değerlendiren dava avukatlarından Hande Atay, RES’lerde acele kamulaştırmaların yeni yeni başladığını belirterek, mahkeme kararının bu anlamda bir ilk olduğunu dile getirdi. Atay, “Danıştay bu kararla bir projenin yenilenebilir enerji olmasının tek başına kamu yararı anlamına gelmediğini, acelecilik hâline gerekçe olamayacağını söylemiş oldu” dedi.  Kararın özellikle %41’i Ege Bölgesi’nde olan RES projeleri açısından önem taşıdığına dikkat çeken Atay, “Şu an için Çeşme’de 13, Urla’da 9, Karaburun’da ise toplam yüzölçümünün %61’ini kaplayan RES projesi var.  Uluslararası bilim çevreleri tarafından yeni nesil türbinlerin km bazında yerleşim yerlerinin uzağa yapılması gerekirken Türkiye’de RES’ler köylere 500-600 metre mesafede, ormanların, doğal sit alanlarının içine yöre halkının zeytincilik, keçi yetiştiriciliği, arıcılık gibi ekonomik ve ekolojik değerlerini yok etme pahasına yapılıyor. RES’lerin de bir HES trajedisine dönüşmemesi için idarenin mevzuat eksikliklerini sıkı denetimle aşması gerekiyor” diye konuştu. Atay, Danıştay’ın RES projelerinin her zaman kamu yararı anlamına gelmediği kararını EPDK’dan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na kadar idarenin her kurumu gözetmek zorunda olduğunu söyledi.

ÖNCEKİ HABER

Hükümet ‘pis işte’ ısrarlı

SONRAKİ HABER

İsrail ölüm yağdırıyor, Avrupa destek çıkıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...