Eşit işe eşit ücret istiyoruz

Posta Dağıtım Merkezi İşçileri

İstanbul/Bayrampaşa

20 yıla yakın bu güzide kurumun asıl işçileri, asıl memurları kadar bazen de yapmış oldukları işlerin kat be katını yapmaktayız. Taşeron firma elamanı olduğumuz için daha doğrusu yapmak zorunda bırakılmaktayız. İş güvencemiz yok. Yarına bir daha posta dağıtım alanlarınıza çıkabilir miyiz muam-ma. Geleceğimiz şeflerimizin, amirlerimizin iki dudakları arasındaki “Bir daha işe gelme” lafına bağlı. İşyerlerimizde, dağıtım alanlarımızda yaşadığımız her hangi bir sorunda bize yardım etmesi gereken hem taşeron firmada hem de asıl iş veren yetkililerinin gözleri kör kulakları sağır oluyor. En basitinden bir örnek verilirse çalıştığımız işyerinde 400 işçi arkadaşız. Ama her hangi bir rahatsızlık geçirme olasılığımızda bize bir tane yardım edecek sağlık personeli bulunmamakta.

SU BİLE YOK BİZE
PTT Topkapı Avrupa Dağıtım Merkezinde memur ve kadrolu olarak çalışan işçi arkadaşlarımıza verilen istihkakları bize verilememektir. En acısı su içemememiz. Ne zaman bir su ihtiyacımızı karşılamak istesek bizlere “İçmeyin memurların hakları” denilmekte. Biz taşeron işçiler ve kadrolu işçilerden daha fazla olmamıza rağmen su sadece memur arkadaşlarımıza yetecek kadar veriliyor. Gelelim ücretlerimize biz taşeron işçilerle diğerleri arasındakine fark denilemez, uçurum var. Ödemeler de düzensiz yapılıyor.
Diğerlerinin ücretsiz servis hakları varken bizler yol, yemek ve aile yardımıyla birlikte toplam 1000 lira alıyoruz. Yol ve yemeğe her ay 300-400 lira vermek zorunda kalıyoruz. Geri kalan ise elektrik, su, kira, pazar derken yetmiyor bile. Çoğumuz ek iş yapıyoruz. Aramızda çorap satanımız da var, düğünlerde bağlama çalanımız da...  Yani ekmek aslanın ağzındaydı ya şimdi inmiş mideye. Sindirmeden ne kaparsak kâr yarışındayız.
Yılık izinlerimizi kullanmamız da bir dert. İzne çıkabilirsek aklımız işyerinde kalıyor. Tabii çıkabilirsek. Çünkü en az iki arkadaşımızın imzasının olması ve aynı zamanda başdağıtıcımızın imzası gerekli. Tatil zamanında yerimize bakan arkadaşımız hem kendi dağıtım alanını hem de tatildeki arkadaşımızın dağıtım alanlarını üstleniyor. Yükümüz zaten ağırken iki katına çıkıyor. Sırf arkadaşlarına yük olmamak için yılık izinlerini erteleyen arkadaşlarımız var.
PTT amblemini üstünde barındıran kıyafetler verilmekte bize. Ayakkabılar ise zamanında verilmiyor. Zaten çok kalitesiz olduğundan kullanışsız ve işimizi daha da zorlaştırıyor. Verilen kıyafetleri giymediğimizde ise uyarı ve ihtar veriliyor.

ÇÖZÜM BİRLİKTE OLMAKTAN GEÇER
Sorunlar saymakta bitmez aslında bizler biliyoruz. Türkiye’nin neresine giderseniz gidin hep aynı kötü koşullar ama biz taşeron işçiler artık buna bir son demek için bir araya geliyoruz. Sorunlarımızı paylaşıp çözümler arıyoruz. Asıl işi yapmakta olduğumuz bilincinde ve bu hakları almak için de mücadele ediyoruz. Yetkili sendikalarda örgütleniyoruz. Aslında bu mücadelemiz sadece bizi ilgilendirmiyor herkesi yakından ilgilendiriyor. Postalarımızı daha ucuza daha güvenilir zamanında ulaştırmak için herkesi özeleştirmenin yanlışlığını fark etmeye ve PTT işçilerinin birliğine destek olmaya çağırıyoruz.