13 Temmuz 2014 08:57

Soma’dan geriye kalan

İlerledikçe galeri daha darlaşıp, alçalıyor, insanı iki büklüm yürümek zorunda bırakıyordu. Etienne kötü halde başını vurdu. Eğer başında başlık olmasa idi, kafası yarılacaktı. Halbuki diğer işçiler çok rahat yürüyorlar, her çukuru ve tümseği, kaya çıkıntılarını herhalde ezbere biliyorlardı. Gittikçe ıslak bir hal alarak, kayganlaşan zemin de Etienne’i kötü halde rahatsız ediyordu.

Soma’dan geriye kalan
Paylaş

H. Can DOĞAN*

İlerledikçe galeri daha darlaşıp, alçalıyor, insanı iki büklüm yürümek zorunda bırakıyordu. Etienne kötü halde başını vurdu. Eğer başında başlık olmasa idi, kafası yarılacaktı. Halbuki diğer işçiler çok rahat yürüyorlar, her çukuru ve tümseği, kaya çıkıntılarını herhalde ezbere biliyorlardı. Gittikçe ıslak bir hal alarak, kayganlaşan zemin de Etienne’i kötü halde rahatsız ediyordu. Arada sırada su gölcüklerine batıyor, ayakları çamura bulanıyordu. Kuyunun aşağısında hava oldukça serinken araba galerisinde, hava cereyanlarından dolayı, soğuk dondurucu bir hal alıyor bazı kavşaklarda gerçek fırtınalar esiyordu. Sonra sadece havalandırma tertibatı ile havalandırılan diğer yollarda rüzgar azalıyor, hararet fazlalaşıyor, ağır bir sıcaklık başlıyordu.” (Germinal-Emile Zola)
1895 yılında yayımlanan ünlü romanında Emile Zola dönemin maden koşullarını romanın kahramanı EtienneLantier’in gözüyle bu şekilde anlatıyordu. Eğer bir asırdan fazla bir süre sonra bugün, Türkiye’den bir yazar madencilikle ilgili bir roman yazıyor olsaydı, roman kahramanın anlatacağı madendeki koşullar Ettienne’nin anlattıklarından farklı olmayacaktı.
Soma’da yaşananı; facia veya katliam, nasıl tanımlarsanız tanımlayın, çok öncesinde TMMOB Maden Mühendisleri Odası raporunda, gerekli tedbirlerin alınmaması durumunda, gerçekleşeceği söylemişti (raporu okumak için www.maden.org.tr  web sitesini ziyaret edebilirisiniz). Ama acıyı daha da katmerleştiren, ölümlerin hemen hemen tamamının karbonmonoksit (CO) gazı zehirlenmesi sonucu olmasıdır. Dünyada bu kadar ölümün yaşandığı tüm maden facialarına baktığımızda, olayın gerçekleşme nedenleri genellikle grizu (metan ve havanın/oksijenin uygun miktarlarda bir arada bulunarak patlayıcı ortam oluşturması) patlaması, kömür tozu patlaması ve oluşan yangın yada göçük sonucunda meydana geldiğini görmekteyiz. Korbonmonoksit zehirlenmesi sonucu yeraltı maden ocağında çoklu ölüm ilk defa Soma’da yaşandı. Buradan diğer nedenlerin kabul edilebilir, anlaşılabilir sebepler anlamı çıkarılmasın. Bütün nedenler, işin bilim ve tekniğine uygun çalışıldığında yani gerekli tüm tedbirler önceden planlanıp alındığında, öngörülebilir ve ortadan kaldırılabilir durumlardır. Ancak karbonmonoksit ani bir şekilde karşılaşabileceğiniz, yeraltı kömür işletmesinde doğal halde bulunabilen (metan  veya hidrojen sülfür gazı gibi) bir gaz değildir. Ancak ve ancak ocak içerisinde oksijenin var olduğu fakat açık alevli (tam yanma) bir yangın oluşturabilecek miktarda olmadığı durumlarda ortama salınan bir gazdır. Bu reaksiyon ve sonucunda oluşan karbonmonoksitin ölümcül değerlere ulaşabilmesi için (ocak havası içerindeki miktarı) haftalar veya aylar gerekebilir. Bu tam yanma olmayan yangını kolaylıkla tespit edebilirsiniz. Nitekim sağ kurtulan işçilerin anlatımlarından bu durum doğrulanmaktadır. Son zamanlarda ocağın havasının anormal derecede sıcak olduğunu, elle tutulamayacak kadar sıcak kömür çıktığını ocakta çalışan tüm işçiler söylemektedirler.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununu sihirli bir el olarak parlatan yetkililer bu katliamdan sonra sus pus haldeler. Sorumlulukları gereği ve ahlaki olarak istifa etme düşüncesi akıllarının ucundan bile geçmemekte. İşçinin odağında olmadığı bu alanla ilgili yapılacak tüm düzenlemeler yazılı birer metin dışında hiçbir anlama taşımayacaktır. İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanında gerçekleşecek iyileşmeler ancak ve ancak işçilerin ekonomik ve politik mücadelelerinin kazanımlarıyla olacaktır. İşyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması için yapılan mücadele, zincirlerinden ve hayatından başka kaybedecek hiçbir şeyi olmayan işçi sınıfının ekmek ve özgürlük mücadelesinin ayrılmaz bir parçası değil, tam göbeğidir.

(*) TMMOB Maden Mühendisleri Odası 2. Başkanı

ÖNCEKİ HABER

Soma’da işçileri öldüren neydi ne değişti?

SONRAKİ HABER

Çalışan temsilciliğinin işçi sağlığı iş güvenliğindeki yeri

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...