Çocuklarla görüşen psikolog: Cinsel istismara dair bulgular var

Faruk AYYILDIZ
Diyarbakır

Diyarbakır’da polislerin, üç kardeşe yönelik cinsel tacizde bulunduğu ve tecavüz ettiği iddialarına ilişkin tartışmalar sürüyor. Geçtiğimiz günlerde, çocukların babasıyla olayın detaylarına ilişkin yaptığımız görüşmenin ardından bu kez de tecavüze uğradığı belirtilen çocukların psikoloğa verdiği ifadelere ulaştık. Taciz ve tecavüz iddialarının detaylı şekilde anlatıldığı ifadelerin yer aldığı raporda görüşüne yer verilen Uzman Psikolog Faruk Balsak, “Z.C.E’nin kullandığı ifadelerin yaşının üzerinde bir olgunluk düzeyinde olduğu gözlenmiştir. Bu olgunluk düzeyi cinsel istismara maruz kalan çocuklarda bariz olarak görülmektedir” diyor.

KÜÇÜK KARDEŞ CİNSEL TACİZİ ANLATIYOR

Sağlık Bakanlığına bağlı Çocuk İzlem Merkezi (ÇİM) tarafından hazırlanan adli görüşme raporunda, cinsel saldırıya ve tecavüze uğradıkları iddia edilen kardeşler olaya ilişkin birçok detay anlatıyor. Diyarbakır Cumhuriyet Savcısı Kenan Yıldırım’ın da katılımıyla gerçekleştirilen görüşmede, kardeşlerden 2007 doğumlu olan G.S.E, kardeşi kaybolduktan sonra annesinin sürekli polis lojmanları 4. katta oturan bir polis ile görüşmeye başladığını, annesi ve küçük kardeşi ile birlikte sürekli polisin evine gittiklerini anlatıyor. Polisin evine gittiklerini annesi ile polisin ayrı bir odaya geçerek cinsel ilişki yaşadığını anlatan G.S.E, kendilerine de içinde uyuşturucu madde olan kola verildiğini, içtikten sonra bayıldıklarını anlatıyor. Ayıldıktan sonra polis memurunun kendilerini oturma odasını götürdüğünü anlatan G.S.E, polis memurunun ellerini ve ayağını koli bandı ile bağladığını belirtiyor ve “Polis memuru parmağı ile çiş yaptığım yere dokundu. Bazen de parmağını ve cinsel organını soktu” diyor.

Polisin elleriyle karnına, saçlarına ve poposuna da dokunduğunu söyleyen G.S.E. “Parmağı ile M.’nin (erkek kardeşi) de poposuna dokundu” diyor. Ablası Z.C.E’nin de polisin evine götürüldüğünü anlatan G.S.E, polisin, ablasının başına tabanca dayadığını anlatıyor. Görüşme raporunun en son kısmında Uzman Psikolog Fuat Balsak’ın “Raporda G.S.E’nin iş birliği içerisinde kendisine yöneltilen bütün sorulara cevap verdiği, ancak olayların oluş zamanını net olarak ifade edemediği, bu durumun da yaşıyla uyumlu olduğu gözlenmiştir” tespitine de yer veriliyor. G.S.E’nin görüşme boyunca genel görünümünün normal olduğu ifade edilen raporda, “G.S.E’nin yaklaşık olarak bir buçuk yıl cinsel istismardan ve annesinin uyguladığı fiziksel şiddetten dolayı ruh sağlığının olumsuz etkilenebileceği nedeniyle, Psikiyatriye gerekli yönlendirme yapılmıştır” deniyor.

‘SİZİ ÖLDÜRÜRÜM DİYE TEHDİT ETTİ’

G.S.E’nin ardından görüşülen Z.C.E de kardeşinin anlattıklarına benzer ifadeler kullanıyor. Bir sorun olduğunda hem okuldaki rehber öğretmeniyle paylaştığını, hem de günlük tuttuğunu söyleyen Z.C.E, annesinin sürekli kendilerine şiddet uyguladığını anlatıyor. Annesinin, adını M.A olarak bildiği polis memurunun evine sürekli gittiğini belirten Z.C.E de polisin evine gittikten sonra annesi ile polisin başka bir odaya geçtiklerini, polisin kendilerine bir sıvı içirdiğini, içtikten sonra başlarının döndüğünü söylüyor. Polis memurunun başlarına silah dayadığını ve ‘Olanları babanıza, halanıza, babaannenize anlatırsanız sizi öldürürüm, burası polis lojmanı sizi burada aramak kimsenin aklına gelmez’ dediğini söyleyen Z.C.E de polisin, kardeşlerinin ellerini koli bandıyla bağladığını belirtiyor. Polisin kendilerini odaya götürerek yaş sırasına göre cinsel taciz ve tecavüzde bulunduğunu söyleyen Z.C.E, polis memurunun, kendisinin ve kardeşi G.S.E’nin cinsel organlarına hem parmağını hem de cinsel organını soktuğunu anlatıyor. Polisin erkek kardeşleri M.S.E’nin poposuna da parmağını soktuğunu anlatıyor. Raporda Z.C.E’nin saldırıya maruz kaldıkları eve dair detaylı bilgiler verdiği de görülüyor.

‘TACİZE UĞRAYANLARDA GÖRÜLEN OLGUNLUK’

Raporda Uzman Psikolog Faruk Balsak’ın  şu ifadelerine yer veriliyor; “Görüşme içerisinde Z.C.E, iş birliği içerisinde kendisine yöneltilen tüm sorulara cevap verdiği, aynı zamanda kullandığı ifadelerin yaşının üzerinde bir olgunluk düzeyinde olduğu gözlenmiştir. Bu olgunluk düzeyinin cinsel istismara maruz kalan çocuklarda bariz olarak görüldüğü, Z.C.E’de de aynı durumun var olduğu düşünülmektedir.” Z.C.E’nin ön görüşmede anlattığı detayları adli görüşmede de hatırladığını ifade eden Psikolog, Z.C.E’nin sağlığının olumsuz etkileneceği nedeniyle Psikiyatriye yönlendirmesinin yapıldığını söylüyor.

POLİS NEDEN FARKLI ADRESE GİTTİ?

Ulaştığımız raporlarda dikkat çekici bir çelişki de yer alıyor. Kardeşlerden Z.C.E ifadesinde gittikleri polis memurunun ev adresini veriyor. Polis memurunun evini, ‘Askerlik şubesinin karşısında bulunan lojmandaki C blok, 16 numara’ olarak tarif ederken, adres tespiti için bahsedilen eve giden polislerin, hazırladıkları tutanakta farklı bir adres görülüyor. Polis memurlarının, birlikte gittikleri Z.C.E’nin, 26. No’lu daireyi göstermesi üzerine sadece 26. No’lu daireyi kontrol ettikleri belirtiliyor.

Uzman Psikolog Faruk Balsak, “Z.C.E’nin kullandığı ifadelerin yaşının üzerinde bir olgunluk düzeyinde olduğu gözlenmiştir. Bu olgunluk düzeyi cinsel istismara maruz kalan çocuklarda bariz olarak görülmektedir” diyor.

Z.C.E. ifadesinde tecavüze uğradığını söylediği M.A. isimli polisin evi için, ‘4. kat 16 numara’ diyor. (üstte) Ancak polis tutanağında, ‘4. kat 26 numaraya gidildi ve evin polis memuru O.K.’ye ait olduğu tespit edildi’ deniyor. Tutanakta 16 nolu daireye bakılmadığı anlaşılıyor.

DİKASUM: SORUŞTURMA YENİDEN AÇILSIN

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kadın Sorunlarını Araştırma ve Uygulama Merkezi (DİKASUM), Diyarbakır’da polislerin 3 kardeşe tecavüz ettiği iddialarının yeniden soruşturulmasını istedi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi; “DİKASUM olarak Türkiye’de hak temelli çalışma yürüten kadın örgütleri ve sivil toplum örgütleri ile davanın takipçisi olmaları yönünde gerekli görüşmeler yapılıyor. Son günlerde gerek yazılı ve görsel basın gerek sosyal medya üzerinden davanın seyri ile ilgili duyarlılık geliştirilmiştir. Bu davanın takipçisi olacağımız gibi çocuğa yönelik tüm ihmal ve istismarın karşında durmaya devam edeceğiz. Soruşturma sürecinde olduğu gibi dava aşamasında da müdahil olacağız. Çocukların savcılıktaki beyanlarına rağmen, soruşturmanın takipsizlikle sonuçlandırılması kamuoyu vicdanını yaralamıştır. Takipsizlik kararına yapılan itirazın kabul edilerek, çocukların savcılıktaki beyanları ve günlükleri esas alınarak soruşturmanın yeniden başlatılmasını talep ediyoruz. Olayın takipçisi olmaya devam edeceğiz.” (DİYARBAKIR)