Demirtaş: Hükümet ve Başbakan Ortadoğu’da ciddiye alınmıyor

Emek ve meslek örgütlerini ziyaret eden Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş, emekçilerin Türkiye’de değişimin gerçek gücü olduğunu söyledi. İsrail ve IŞİD’in saldırılarına da tepki gösteren Demirtaş, AKP hükümetinin dış politikasını eleştirdi.
Halkların ve Değişimin Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş, dün Ankara’da bir dizi ziyaret gerçekleştirdi. İlk ziyaretini Genel-İş Genel Merkezine gerçekleştiren Demirtaş, burada DİSK Genel Başkanı Kani Beko ile görüştü. Demirtaş burada yaptığı konuşmada, “Babam okuma yazma bilmemesine rağmen 7 çocuğunu üniversitede okutan bir işçiydi” dedi. Türkiye’nin gerçek değiştirici gücünün emekçiler olduğunu belirten Demirtaş, Ankara’da ve parlamentoda emekçilerin hak ettiği gibi temsil edilmediğini söyledi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bu konuda önemli bir fırsat olduğuna dikkat çeken Demirtaş, seçimlerde 2 çizgi ve 3 aday yarıştığını yineledi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin adaylık aşamasından itibaren adaletsizlikler içerdiğini ifade eden Demirtaş, 20 milletvekili şartı olmadan halkın da aday gösterebilmesini istediklerini söyledi. 

‘EMEKTEN YANA CUMHURBAŞKANI İSTİYORUZ’
Kani Beko da Başbakanın cumhurbaşkanlığı seçimlerinde fiili devlet başkanlığını hedeflediğini söyledi. Sorunları daha derinleştireceğini belirterek bu sisteme karşı çıktıklarını dile getiren Beko, seçilecek cumhurbaşkanının hukuktan ödün vermemesi gerektiğini ifade etti. İstedikleri cumhurbaşkanını işçi sınıfının yaşam koşullarını savunmasını ve bağımsızlıktan ödün vermemesini istediklerini belirten Beko, “Cumhurbaşkanının emekten, sendikal özgürlüklerden ve insan haklarından yana olmasını istiyoruz” dedi. Beko, Ortadoğu’da süren savaşlara karşı da sendikalar olarak tutum alınması gerektiğini söyledi.

HÜKÜMET VE BAŞBAKAN, ORTADOĞU'DA CİDDİYE ALINMIYOR
Ziyaretin ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan cumhurbaşkanı adayı, İsrail’in Filistin’e düzenlediği saldırı konusunda açıklamalarda bulundu. Filistin’de İsrail saldırılarında 22’si çocuk 86 Filistinli katledildiğini ifade eden Demirtaş, İsrail’in dünyanın gözleri önünde mazlum Filistin halkına ısrarla ve inatla zulmetmesine karşı Türkiye’nin sessiz kalmasını eleştirdi.
Demirtaş, şunları söyledi: "Türkiye gibi bölgesel aktör olduğunu iddia eden bir ülkenin en küçük bir etkisinin olmaması, İsrail – Filistin meselesinde sıfır etkiye sahip olması hazin bir durumdur. Bugün Başbakanlık'tan yapılan hiçbir açıklamanın hiçbir etki yaratmadığını üzüntüyle izliyoruz. Gönül ister ki Türkiye gerek Suriye’de, Irak’ta, Filistin’de, Mısır’da Lübnan’da yaşanan bütün bu iç savaşlarda, çatışmalarda ağırlığını koyabilen, barıştan yana tavır koyduğunda etkili olabilen bir politikaya sahip olabilseydi. Şimdi gayri ciddi bir ülke yaklaşımı içerisinde."

'IŞİD’İN İSMİNİ BİLE ANMAYA CESARET EDEMİYOR'
Musul Konsolosluğu’nda rehin IŞİD tarafından rehin alınan konsolosluk görevlilerinin akıbetinin dış politikadaki zayıflığın örneği olduğunu kaydeden Demirtaş şöyle devam etti: "Hükümet yetkilileri, ‘Buradan çağrıda bulunuyorum. Allah’a inanıyorsanız rehineleri bırakın.’ diyorlar. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Allah’a inanıyorsanız diye çağrı yaptığın kişiler insanların kafasını kesip top gibi oynayan kişiler. İsmiyle anmaya bile cesaret edemiyor. IŞİD’e terörist bile diyemiyor ama ekmek almaya giden Berkin’e, Ali İsmail’e terörist diyor. Bu dış politikadaki ciddiyetsizliğin nedenidir. Sen ülkende bu kadar tutarsız davranırsan başkası Filistin’de yaptığı katliama söylenen sözlerinin hiçbir anlamı kalmaz. Bugün İsrail’e yapılan çağrılar onlar tarafından tuhaf karşılanıyordur. Yakın zamanda Roboski ile acımasız açıklamalar yapmış, Soma ile ilgili fıtratında var demesi, Gezi’deki ölümlere alkış tutturan Başbakan’ın İsrail’e çağrıda bulunması ciddiye alınmaz."

'TÜRKİYE’NİN BÖLÜNME TEHLİKESİ YOK'
Geçtiğimiz günlerde Kemal Kılıçdaroğlu’nun özel bir televizyon programında ‘Türkiye bölünürse gerekirse silah alırız’ şeklindeki sözlerine eleştirilerde bulunan Demirtaş, yapılan açıklamanın özensizce kurulan bir cümle olduğunu söyledi. Demirtaş, "Önünü arkasını düşünmeden kullanılmış bir cümle. Türkiye’de ciddi bir bölünme tehlikesi varmış hissi oluşturuyor. Şu anda Türkiye’yi bölmek isteyen bir halk yok. Bunun oluşturacağı algıyı Kılıçdaroğlu’nun iyi hesap etmesi lazım. ‘Bu Kürtler ülkeyi bölmek istiyor.’ gibi bir anlam içerir. Ne Kürtler bu ülkeyi bölmek istiyor ne de bu ülkenin bölünme riski var. Bir siyasetçinin üzerine düşen şey de eline silah almayı hatırlatmak değil, ülkenin sorunlarını siyasetle çözmek olur. Kime karşı silah almayı ifade ediyor. Bu riskli bir cümledir. Niyetini sorgulamıyorum ama bu beyandan yola çıkarak zaten sokakta serseri mayın gibi dolaşan provokatörlere gün doğmuş olur. Dikkat edilmesi gerekiyor. Türkiye’nin bölünme tehlikesi yok." şeklinde konuştu.

‘TÜRKİYE KATLİAMLAR ÜLKESİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ’
Ardından Türk Tabipleri Birliği'ne (TTB) geçen Demirtaş, TTB yöneticileriyle görüştü. Görüşmenin ardından yapılan açıklamada konuşan TTB Merkez Konsey Başkanı Bayazıt İlhan, Türkiye’nin katliamlar ülkesine dönüştürüldüğünü söyledi. Roboskî’de Reyhanlı’da, Soma’da katliamların gerçekleştiğini hatırlatan İlhan, devletin Gezi direnişinde de gençleri öldürdüğünü söyledi. Savaşa ve silahlara değil, eğitim ve sağlığa bütçe ayrılmasını istediklerini belirten İlhan, bu konudaki mücadelelerine devam edeceklerini ifade etti.

‘TRT, İŞÇİ GREVLERİNİ DE GÖRMÜYOR’
Demirtaş ise ziyaret ettiği herkesin Türkiye’nin giderek daha fazla otoriterleştiği konusunda hemfikir olduğunu söyledi. Seçimlere kadar 45 gün içerisindeki siyaset tarzıyla bir kültürün oluşmasını arzu ettiklerini söyleyen Demirtaş, bunun için ise adayların eşit imkanlara sahip olması gerektiğini dile getirdi. Bu konuda TRT’yi eleştiren Demirtaş, TRT’nin 3 günde Başbakan Erdoğan’ı 533 dakika, Ekmeleddin İhsanoğlu’nu 4 dakika, kendisini ise sadece 44 saniye yayımladığını söyledi. Demirtaş TRT’ye tepkisini şöyle dile getirdi: “Bu 44 saniyede de bir yakınımın taziye ziyaretine gidişimi göstermişler. TRT kimsenin malı değil. Çünkü biz gittiğimiz yerlerin sorunlarının taleplerinin duyulmasını istiyoruz. Tabiplerin sorunları, işçilerin grevi görülsün istiyoruz. Bu nedenle TRT Genel Müdürü ve diğer yöneticileri hakkında dava açacağız. Ancak davayı kişisel açacağız, tazminatı kendi ceplerinden ödesinler.” MAZLUMDER ve Türkiye Barolar Birliğini de ziyaret eden Demirtaş, daha sonra Mecliste Denge ve Denetleme Ağı üyelerini kabul etti.

‘IŞİD’E DEĞİL, BERKİN’E TERÖRİST DİYORLAR’
İSRAİL’in Filistin’e yönelik saldırısına ilişkin DİSK ziyaretinde Demirtaş açıklama yaptı. Halkına zulüm ederken bölgesel lider olma iddiasındaki Türkiye’nin İsrail saldırısına ilişkin yaptığı açıklamaların hiçbir etkisinin olmadığına dikkat çeken Demirtaş, Türkiye’nin Ortadoğu nezdinde gayriciddi bir ülke durumuna geldiğini söyledi. Son olarak IŞİD’in konsolosluk çalışanlarını rehin almasındaki tutumun da buna işaret ettiğini belirten Demirtaş, “Yapılan açıklamalarda ‘Allah’a inanıyorsanız serbest bırakın’ diyorlar. Allah adına kafa kesenlere böyle sesleniyorlar. IŞİD’e terör örgütü diyemiyorlar ama Berkin Elvan’a Ali İsmail’e terörist diyorlar” dedi. (Ankara/EVRENSEL)