09 Temmuz 2014 18:39

19 Aralık katliamı öncesi fizibilite raporu hazırlandı

19 Aralık operasyonunun gerçekleştirildiği cezaevlerinden biri olan 12 tutuklunun katledildiği, 55'nin yaralandığı Bayrampaşa Cezaevi katliamıyla ilgili 39 erin yargılandığı Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen yargılamada, dava dosyasına giren Jandarma Genel Komutanlığı'na ait "Gizli" ibareli çok önemli bir rapor, operasyonun nasıl hazırlandığını ve neler planlandığını kanıtlar nitelikte.

Paylaş

Çağdaş KAPLAN

19 Aralık operasyonunun gerçekleştirildiği cezaevlerinden biri olan 12 tutuklunun katledildiği, 55'nin yaralandığı Bayrampaşa Cezaevi katliamıyla ilgili 39 erin yargılandığı Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen yargılamada, dava dosyasına giren Jandarma Genel Komutanlığı'na ait "Gizli" ibareli çok önemli bir rapor, operasyonun nasıl hazırlandığını ve neler planlandığını kanıtlar nitelikte.

Rapor, dönemin Jandarma Genel Komutanlığı Asayiş Daire Başkanı Albay Ali Aydın ile Ceza ve Tevkifevleri Şube Müdürü Binbaşı Cemal Vural tarafından operasyonlardan önce Kocaeli, Gebze, Ümraniye, Paşakapısı, Bayrampaşa, Kartal, Metris, Tekirdağ, Çanakkale ve Bursa'daki cezaevlerinde yaptığı incelemeleri içeriyor.

25-30 Eylül 2000 tarihlerinde hazırlanan rapor bu nedenle adeta bir fizibilite raporu olma önemi taşıyor.

MAHPUSLAR 3 GURUBA TASNİF EDİLDİ

Yapılan incelemere göre, yapılması planlanan müdahaleye karşı göstermeleri beklenen dirence göre tutsaklar 3 grupta tasnif edilmiş. Bu tasnif de "Direniş beklenmeyenler", "Direnişi zayıf beklenen kansız ve sorunsuz müdahale edilebileceği değerlendirilenler", "Direnişi mutlak ve şiddetli beklenenler" şeklinde yapılmış.

Bu ayrım sonucu "Direnişi mutlak ve şiddetli beklenenler" ile ilgili ise şu ifadelere yer verilmesi dikkat çekiyor: "Birinci gruptakilerin hepsi aynı anda tahliye edilmeli. İkinci ve üçüncü gruptakiler ise elektriği suyu yiyeceği kesilip tecrit edilerek kendiliğinden cezaevini tahliye etmeleri için kuşatılıp beklenmelidir. Her şeye rağmen müdahale gerekenleri ise önce gaz atıp tahliyeye mecbur edilmeli buna rağmen de çıkmadıkları takdirde müdahale planları doğrultusunda zor kullanılarak cezaevlerine girilmelidir."

'KANLI GEÇECEK, JANDARMA SANIK OLMAMALI'

Raporda sadece tutsaklar yönündeki inceleme ve gözlemlerin yanı sıra operasyonda yer alacak jandarma personeline dair de gözlem ve belirlemeler yer alıyor. Bunlar arasında "Jandarma personeli müdahalenin kansız neticelenmeyeceği inancında ve görev tamamlandığında yargılanacağı endişesi taşımaktadır" belirlemesi bile yer alıyor. Buna karşı önlem olarak ise "jandarmanın yargılanmasının önüne geçilmesi ve sanık durumuna düşürülmemesi sağlanmalıdır" önerisinde bulunuluyor.

Üzerinde ciddi şekilde durulan bu hususa, raporda "Cezaevlerinde meydana gelen isyanlarda, müdahalede jandarmanın görev ve yetkileri yeniden düzenlenerek isyancı, tutuklu ve hükümlülerin mağdur devlet otoritesini tesis etmekten başka amacı olmayan jandarmanın sanık durumuna düşürülmemesi sağlanmalıdır" ifadeleriyle yer veriliyor.

Raporun sonuç ve değerlendirme aşamasında, özellikle Bayrampaşa ve Ümraniye cezaevleri ile ilgili aşamalar belirlendiği ve bu doğrultuda "adli suçlular" ve "yardım yataklı düzeyindeki terör suçluları" için af çıkartılması ve "hedef kitlenin küçültülmesi" gerektiğine dair önerilerde bulunuyor.

Yine müdahale birliklerine "özel donatım ve kadro malzemeleri" verilmesi gerektiği belirtiliyor. Raporda üzerinde durulan bu malzemelerin operasyonda kullanılan kimyasal gazlar mı olduğu merak konusu.

'PSİKOLOJİK HARP'

Hazırlanan bu fizibilite raporunda operasyon öncesi sivil toplum ve medya ile ilişkilenerek "psiklojik harekat" faaliyetleri ağırlık verilmesi gerektiği bile kaydediliyor. (İstanbul/DİHA)