Gönül Çalışkan davasında \'adaletsiz\' erteleme

Gülşah İMREK
Dilan Mine UĞURLU
İstanbul

Boşanmak istediği eşi tarafından yakılarak öldürülmek istenen Gönül Çalışkan’ın ilk duruşması bugün Kartal Anadolu Adliyesi’nde görüldü.  Yüzü ve ellerindeki yanıkların tedavisi için aylardır hastanede tutulan Gönül Çalışkan ise ablası ile duruşma salonuna geldi.

Tutuklu bulunan sanık Salih Çalışkan, savunmasında "Benzini nereden aldığımı hatırlamıyorum. Boşanma davası sürecinden sonra çocuklarımı bana göstermiyordu. Beni adam yerine koymuyorlardı. Kafamda sadece kendime zarar vermek gibi bir düşünce vardı. Beni görünce imdat diye bağırdı bende döktüm ve yaktım" dedi.

Gönül Çalışkan, Salih Çalışkan’ın kendisini ve 3 çocuğunu sürekli tehdit ettiğini, kendisini defalarca polise şikayet etmesine rağmen takip etmekten vazgeçmediğini söylemişti.

Çalışkan, işe gitmek için evden çıktığını, boşanmak istediği eşinin evinin yakınındaki inşaatta saklandığını, tekme atıp kendisini yere düşürdüğünü ve yakaladığında da "Ben bunu sana ödetirim. Yanına kalacağını mı zannettin" diyerek üzerine benzini döküp yaktığını ifade etti. Sanık Salih Çalışkan olay esnasında boşandıklarını iddia ederken, Gönül ise boşanmanın henüz kesinleşmediğini söyledi.

Olaya tanıklık eden tersane işçisi Hasan Doğan da duruşma salonundaydı. Sabah işe giderken bir çığlık sesine dönüp, Gönül ve Salih Çalışkan arasındaki tartışmayı farkettiğini sonra kadının alevler içinde yandığını gördüğünü ifade etti.

Salih Çalışkan’ın kendisinin saçlarını açıp "Oh biraz da buralara dökeyim" diyerek adeta fantezi uyguladığı cinayet girişimini hakim, çocuklarını göstermeme ve boşanma durumunun kesinleşmemesi gerekçesiyle 30 Eylül 2014’e erteledi. Gönül Çalışkan’ın avukatı ise, "Sanığın benzini bir silah olarak kullandığını, bunun son derece kasıtlı bir cinayet girişimi olduğunu" ifade etti.

ESENYALILI KADINLAR GÖNÜL’ÜN YANINDAYDI

Davaya ilk günden bu yana taraf olan Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği üyeleri de mahkeme salonundaydı. Kadınlar Gönül Çalışkan için adalet arayışına duruşma öncesinden bulundukları mahallelerde başlamışlardı. Duruşma günü ise, mahkeme öncesi Gönül Çalışkan ile görüşüp adaletin erkek egemen yargılama biçimine karşı gerçek adaleti istediklerini ifade ettiler.

Yoğun jandarma ve güvenlik önlemlerinin sanıktan ziyade kadınlara karşı alındığı ise duruşmanın başından sonuna hissediliyordu. Duruşma sonrası adliye önünde açıklama yapan dernek üyeleri "Kadın katliamına karşı adil yargılanma istiyoruz. Gönül için adalet istemek, Türkiye’de katledilen bütün kadınlar için adalet istemektir" dedi.

YAN YANA DURMAKTAN BAŞKA ÇARE YOK

Dernek üyelerinden Hediye Yıldırım, ilk kez böyle bir duruşmaya katıldığını ve aslında pek çok kadının ne yaşadığını daha iyi anladığını ifade etti. Kadınların evlenip çocuk yaptıktan sonra daha değersizleştirildiğini söyleyen Yıldırım; "Haklarımızın güvence altına alınması için daha çok yan yana gelmeliyiz" dedi.

Yine Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’nde psiko-drama çalışmaları yapan Aslı Çamcı da duruşmaya gelenler arasındaydı. Çamcı, adliyenin her yerinde erkek hakimiyetinin hissedildiğini, bu erilliği sağlayan bir mekanizma olduğunu ve bunu yıkmak gerektiğini söyledi. Gönül Çalışkan’ın korkunç bir olay yaşamasına rağmen güçlü ve dik duruşunun onu çok etkilediğini söyleyen Çamcı, "Eğer hayatın her alanındaki bu eşitsiz uygulamalar değişmezse, bu ne ilk ne de son olur. Daha çok yan yana gelmeliyiz" dedi.