02 Temmuz 2014 06:00

AKP’den işçi yararına bir şey beklemiyoruz

MersinPaşabahçe Cam Sanayii’nin Mersin fabrikası işçileriyle görüşmek üzere Kristal-İş Mersin Şubesine gidiyoruz. Grev günlerinin yazıldığı tahtada artık rakam değil “Grev bölünmüştür, AKP ölmüştür “ yazısı var. İşçiler yasaklamaya tepkili.

AKP’den işçi yararına bir şey beklemiyoruz
Paylaş

Kardelen Hasret KAYGUSUZ
Aylin KOZAN
Mersin


Paşabahçe Cam Sanayii’nin Mersin fabrikası işçileriyle görüşmek üzere Kristal-İş Mersin Şubesine gidiyoruz. Grev günlerinin yazıldığı tahtada artık rakam değil “Grev bölünmüştür, AKP ölmüştür “ yazısı var. İşçiler yasaklamaya tepkili.

İşçilerden İsmail Yılmaz başlıyor söze. Grevleri yasaklanmadan önce de yasa dışı olarak kırılmaya çalışılmış. Buna karşı hep birlikte kararlıca mücadele ettiklerini, Mersin’in en işlek caddesine çadır kurarak grevi halka anlattıklarını ve destek imzası topladıklarını dile getiren Yılmaz, “Çeşitli sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ve halk oraya gelip desteklerini sundular. İnsanlarla kaynaşma açısından da bizim için güzel oldu. Bizden önce çalışanların bir sözü var: Grev çok iyi bir  okuldur. Çünkü grevde her şeyi yaşıyorsunuz. Haklarınızı almak için mücadele ediyorsunuz. Bunun da yalnız olmayacağını beraber olunca kazanılacağını görüyorsunuz” diye konuştu.

GREV YASAĞI ŞAŞIRTMADI

Grevin ertelenmesinin kendilerini şaşırtmadığını anlatan Yılmaz şöyle devam etti: “Türkiye’de maalesef hükümet  sadece AKP döneminde değil ondan önceki hükümetlerin döneminde de sermayeden yanaydı. Türkiye’de siyasi partiler kanunu özgür ve demokratik bir seçimi mümkün kılmıyor. Mecliste işçilerin ya da işçiden yana olanların seçilmesine engel teşkil ediyor. Meclis sermayenin meclisi olduğu için, hükümet de sermayenin hükümeti olduğu için sermayenin aleyhine bir sonuç çıkmasını beklemiyorduk . Bizi sadece grevin 8 günde bitmesi şaşırttı. AKP  iktidara geldiğinden bu yana her zaman sermayenin yanında olmuştur. Mayıs ayında yaşadığımız Soma faciası, daha öncesinde Tuzla tersanesindeki ölümler, İstanbul’da Davutpaşa’da tekstil işçilerinin yaşadığı facia bunların kanıtıdır. Bundan sonra da AKP hükümetinden işçi yararına bir şey beklemiyoruz.”

BU SENARYOYU GÖRDÜK

Grev süresinde patronun farklı oyunlarına karşı mücadele ettiklerini dile getiren Ümit Yavuz Kettaş, “Şişecam’ın Son 6 aylık bilançosu 454 milyon dolar kâr ettiğini söylüyor. Bizim gözümüzün içine baka baka bunu söylüyor ve bizim istediğimiz 1.85 saat ücretine zammı çok görüyor” dedi. IŞİD’e terör örgütü diyemeyen hükümetin, ekmeğinin peşinde olan işçileri milli güvenliği tehdit ettiğini söylemesini “komedi” olarak nitelendiren Kettaş, “Biz bu senaryoyu 2001’de de gördük. 2003’te de gördük. 2003’te işveren hükümetle kol kola girdi halay çekti. Bugün de beraber mezdeke oynuyorlar” dedi. Bakanlar Kurulunun erteleme kararına “saygı duymadığını” ifade eden Kettaş, “Bu elimizden zorla grev hakkımızın alınmasıdır” dedi.

ASIL BELEDİYE BAŞKANI ÖZÜR DİLESİN

Ümit Yavuz Kettaş, Mersin Tantuni Festivali’nde yaşananları şöyle anlattı: “Biz 22 Haziran’da Mersinde düzenlenen aylarca reklamı yapılan Tantuni Festivali’ne gittik. Bizim derdimiz orada Mersin halkına haklı grevimizi anlatmaktı. Biz oraya 12.00 gibi gittik 12.10’da çıktık. Oradaki etkinlik görevlisi bayanın sürekli güvenlik güçlerini çağırmasına rağmen biz anlatacağımızı anlattık. Tüm Mersin halkı bizi alkışladı. Biz ayrıldıktan 2.5 saat sonra Tantuni ustası diye konulan biri vatandaşa döner bıçağı çekiyor. Arbede yaşanıyor. Ben buradan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’ı kınıyorum. İşin gerçeğini öğrenmeden arbedeye Kristal-İş Sendikası sebep olmuştur dedi. Bundan dolayı bizden özür bekliyormuş. Asıl biz Burhanettin Kocamaz’dan özür bekliyoruz. Biz çadırımızı belediye binasının karşısına kurduk. Bizim yanımıza bir defa gelip desteklerini sunmadı.”

İŞ KAZASI GEÇİRENE İKRAMİYE YOK

Bülent Petük 19 yıldır Şişecam’da çalışıyor. Bu grev milli güvenlik gerekçesiyle ertelenen 3. grevi. Topkapı fabrikasının kapatılması döneminde direnen işçilerden. Fabrikada iş kazası geçirmiş. Kolunun kalıbın içinde kaldığını, kendisini arkadaşının kurtardığını anlatan Petük, “İşte sözleşmede  anlaşamadığımız noktalardan biri de bu. İşveren iş kazası yaptığınızda, hasta olduğunuzda ikramiyelerinizi ödemem diyor. Bir diğeri de kapanan fabrikalardaki arkadaşlarımızın mevcut haklarıyla diğer fabrikalara dağıtılması” diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

Phaselis’e otel yapılacak mı?

SONRAKİ HABER

Nasıl kurulduysa öyle bir KESK

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...