01 Temmuz 2014 16:17

KCK Ana Davası'nda 30 tahliye

'KCK' ana davasında tutuklu bulunan ve aralarından gazeteci ve belediye başkanlarının bulunduğu 30 kişi tahliye edilirken, mahkeme heyeti, Hasan Hüseyin Ebem ve Abdullah Eflatun'un tahliye talebini 'delilleri karartma' iddiasıyla reddetmesi dikkat çekti.

KCK Ana Davası\'nda 30 tahliye
Paylaş

"KCK" ana davasında tutuklu bulunan ve aralarından gazeteci ve belediye başkanlarının bulunduğu 30 kişi tahliye edilirken, mahkeme heyeti, Hasan Hüseyin Ebem ve Abdullah Eflatun'un tahliye talebini "delilleri karartma" iddiasıyla reddetmesi dikkat çekti.

"KCK" ana davasında tutuklu bulunan 32 Kürt siyasetçi için avukatları tarafından uzun tutukluluk sürelerine ilişkin yapılan tahliye talebini değerlendiren Diyarbakır 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi, aralarında DİHA Editörü Tayip Temel, Batman eski Belediye Başkanı Necdet Atalay ve Kayapınar eski Belediye Başkanı Zülküf Karatekin'in de bulunduğu 30 kişi hakkında tahliye kararı verdi.

MAHKEMENİN GEREKÇESİ


Mahkeme heyeti, ceza yargılamasında bir davada tutukluluğun makul süreyi aşmamasını gözetmenin mahkemelere ait olduğunu vurgulayan Anayasa Mahkemesi'nin kararına işaret etti. Mahkeme heyeti, "sanıkların tutuklulukta geçirmiş olduğu süre, delillerin toplanmış olması, vaki dosyada sanıklar hakkında daha karar verilmemiş olması, sanıkların üzerine atılı suçun kanunda ön görülen ceza miktarı tutuklamamanın tedbir niteliği"ni göz önünde bulundurarak, DİHA Editörü Tayip Temel, Kayapınar eski Belediye Başkanı Zülküf Karatekin, Derik eski Belediye Başkanı Çağlar Demirel, Suruç eski Belediye Başkanı Etem Şahin, Viranşehir eski Belediye Başkanı Leyla Güven, Batman eski Belediye Başkanı Necdet Atalay ile Kürt siyasetçiler Abbas Çelik, Abdullah Bozkuyun, Ahmet İlan, Ahmet Makas, Ali Şimşek, Atilla Koca, Burhan Karakoç, Erkan Pişkin, Hacı Erdemir, Mahmut Okkan, Mehmet Akın, Mehmet Güzel, Mehmet Nesip Gültekin, Mehmet Salih Yıldız, Mehmet Tari, Mehmet Taş, Mükail Karakoç, Osman Ocaklık, Ramazan Morkoç, Resul Erkaplan, Sara Aktaş, Tuncay Korkmaz, Tuncay Ok ve Zeynel Mat'ın tahliyesine karar verdi.

DOSYADA İKİ TUTUKLU KALDI

"KCK" ana davasında iki tutuklu kalırken, Abdullah Eflatun ve Hasan Hüseyin Ebem için mahkeme heyeti ilginç bir karar verdi. Mahkeme heyeti Aflatun ve Ebem için tahliye talebini şu gerekçelerle reddetti: "Hakkında isnat edilen suçun vasıf mahiyeti üzerine atılı suçla ilgili tanık beyanları, aramalarda ele geçirilen belge ve dokümanlar, dijital malzemelere ilişkin inceleme tutanakları, telefon görüşmeleri ve ortam dinlemeleri, görüntü inceleme ve fotoğraftan tespit tutanakları, örgütün halen faailiyetlerini devam ettirmesi ve bu faaliyetler kapsamında suç işlediği iddia edilen sanığın delilleri yok etme, gizleme değiştirme tanıklar üzerinde baskı kurma ve sanıkları etkileme ve beyanlarını değiştirme ihtimali, ve isnat edilen suçlar için ön görülen ceza miktarı nedeniyle sanığın kaçma saklanma şüphesinin varlığının bulunma nedeniyle tutukluluk halinin devamına."

SARA AKTAŞ TAHLİYE EDİLMEDİ

"KCK" ana davada hakkında tahliye kararı verilen Sara Aktaş, başka bir dosyadan aldığı ceza gerekçe gösterilerek, serbest bırakılmadı. Eski Viranşehir Belediye Başkanı Leyla Güven ile eski Derik Belediye Başkanı Çağlar Demirel ise cezaevi çıkışında alkış ve zılgıtlarla karşılandı.

"KCK" ana davasında 30 Kürt siyasetçi hakkında tahliye kararı verilmesinin ardından eski Viranşehir Belediye Başkanı Leyla Güven ile eski Derik Belediye Başkanı Çağlar Demirel Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nden tahliye edildi. Hakkında tahliye kararı verilen Sara Aktaş ise başka bir dosyadan aldığı ceza gerekçe gösterilerek tahliye edilmedi. Güven ve Demirel'i cezaevi önünde aralarında HDP Şırnak Milletvekili Selma Irmak, BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, Kayapınar Belediyesi Eş Başkanı Fatma Arşimet, Bismil Belediyesi Eş Başkanı Cemile Eminoğlu’nun da bulunduğu çok sayıda yurttaş karşıladı. Güven ve Demirel, cezaevi kapısında alkış ve zılgıt ile karşılandı.

'TAHLİYELERİMİZE SEVİNMEDİK'

Cezaevi önünde kısa bir açıklama yapan Demirel, tahliye olmalarına sevinmediklerini, çünkü halen cezaevlerinde tutsakların olduğunu söyledi. Demirel, Derik ve Viranşehir halkına ve kendilerini karşılayanlara teşekkür ederek başladığı konuşmasında şunları dile getirdi: "Halen cezaevlerinde 12 Eylül zulmünü görmüş 70 yaşında annemiz var, 20 yaşlarında gençlerimiz var, Rojava devrimini göremeyen Rojavalılar var, hasta tutsaklarımız var. Bu yüzden tahliye olduğumuza sevinmiyoruz. Biz mücadelemizi kaldığımız yerden devam ettireceğiz. Önderliğimiz özgür olana dek bu mücadelemiz sürecektir."

Leyla Güven ise "Arkadaşlarımız halen cezaevinde olduğu için yüreğimizin yarısı cezaevinde kaldı. Onlar özgür olmadan biz de kendimizi özgür olarak görmeyeceğiz” dedi.

ATALAY: İŞKENCE ARKADAŞLARIMIZ ÜZERİNDE SÜRDÜRÜLÜYOR
 

"KCK" ana davası kapsamında tutuklu bulunan ve hakkında tahliye kararı verilen siyasetçilerden 24'ü daha tahliye oldu. Tahliye olan eski Batman Belediye Başkanı Nejdet Atalay, tutuklanmalarının işkence olduğunu, işkencenin cezaevinde kalan arkadaşları üzerinde sürdürülmeye devam ettiğini ifade ederken, eski Kayapınar Belediye Başkanı Zülküf Karatekin de hükümeti sorumluluğunu yerine getirmeye çağırdı.

Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin "KCK" ana davası kapsamında tutuklu bulunan 30 Kürt siyasetçi hakkında verdiği tahliye kararının ardından Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan 27 tutsaktan 24'ü tahliye oldu. Osman Ocaklık, Mehmet Akın ve Ramazan Morkoç ise mahkemenin tahliye kararı vermesine rağmen başka bir dosyadan ceza aldıkları gerekçesiyle tahliye edilmedi.

Cezaevinden tahliye olan, aralarında eski Batman Belediye Başkanı Nejdet Atalay, Gazeteci Tayyip Temel, eski Kayapınar Belediye Başkanı Zülküf Karatekin'in de bulunduğu 24 Kürt siyasetçi, cezaevi önünde "Bijî berxwedana zindana" sloganlarıyla karşılandı. Tahliye kararının verilmesinin ardından cezaevi önüne gelen aralarında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eş başkanları Fırat Anlı ve Gültan Kışanak, Batman Belediyesi eş başkanları Sabri Özdemir ve Gülistan Akel, HDP Urfa Milletvekili İbrahim Ayhan, BDP'li yöneticiler ve tahliye edilenlerin yakınlarının da bulunduğu yüzlerce yurttaş, bekleyişe geçti. Uzun süren tahliye işlemlerinin ardından tutuklu siyasetçiler gruplar halinde cezaevinden çıktı. Çıkışlar sırasında cezaevi kapısı önünde kimi zaman izdiham olurken, tahliye olanlar yoğun ilgiden dolayı ilerlemekte güçlük çekti. Tahliye olan Kürt siyasetçiler, karşılamaya gelenlerle kucaklaştı. Yine kimi tutsak yakınlarının duygusal anlar yaşadığı görüldü.

‘TUTUKLANMAMIZ DA BIRAKILMAMIZ DA SİYASİ!’

Alkış ve sloganlar eşliğinde cezaevi kapısından çıkış yapan siyasetçilerden Zülküf Karatekin yaptığı açıklamada, tahliye olmalarına sevinemediklerini belirterek, siyasi soykırım operasyonlarıyla Kürt halkının özgürlük ve demokrasi mücadelesinin bitirilmesinin amaçlandığını ifade etti. Karatekin, "Burada rehine tutuluyoruz. Tutuklanmamız nasıl bir siyasi kararla yapıldıysa, uyduruk gerekçelerle bugüne kadar cezaevinde tutulduysak bana göre cezaevinden bırakılmamız da siyasi bir karardır. Dolayısıyla mahkemelerde 4,5 yıllık bir süreç içerisinde yapılan yargılamalar şekli yargılamalardır. Hukuku hiçbir alt yapısı ve gerekçesi olmayan yargılamalardı. Kürt halkı bütün tutuklamalara rağmen kendi demokrasi ve özgürlük mücadelesini verdi ve bugün burada bulunuyorsak yine bu halkımızın mücadelesi sayesinde bırakılmış durumdayız" diye konuştu.

'HÜKÜMET VE DEVLET SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRSİN'


Karatekin, "Şu an bu duvarların arkasında on binlerce insanımız sırf düşüncelerinden dolayı içerde kalmaktadır" diyerek, tüm tutsakların bırakılmadığı müddetçe doğru bir adımın atılmış olmayacağını belirtti. PKK Lideri Abdullah Öcalan tarafından başlatılan diyalog ve müzakere sürecine de değinen Karatekin, hükümetin süreci doğru değerlendirmesi ve en kısa sürede üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini söyledi. Hükümeti sorumlu davranmaya çağıran Karatekin, şöyle devam etti: "Başta hasta tutsaklar olmak üzere tüm tutsakların bir an önce cezaevlerinden çıkartılması ve hükümetin de bu konuda gerekli adımları atmasını temenni ediyoruz. Türkiye'de toplumsal bir barıştan söz ediliyorsa kuşkusuz bütün yönleriyle devlet ve hükümetin sorumlulukları vardır. Bu sorumluluklar yerine getirildiği sürece yaklaşık bin yıldan beri aynı coğrafyada birlikte yaşayan farklılıkların yok edildiği bu yapı da biter. Bu olursa bütün Türkiye'de yaşayan halklar barış ve özgürlük içerisinde kardeşçe bir arada yaşama imkanları vardır. Bunun yaratılması gerekir. Bu sağlanırsa Ortadoğu'da model olacak bir ülke olacak. Bu kaos ortamından çıkabilmenin tek yolu da demokratik yönetimlerin oluşturulmasıdır."

'GERİDE İNSAN BIRAKMAK KADAR KÖTÜ BİR ŞEY YOKTUR'

Nejdet Atalay ise “Bu bir işkenceydi, şimdi arkadaşlarımız üzerinde bu işkence sürdürülmeye devam ediyor" dedi. Atalay, şunları söyledi: "Bu çıkma halini ancak bizler algılayabiliriz ya da sizler bizim yaşadığımızı yaşadığınızda ancak anlayabilirsiniz. Geride insan bırakmak kadar kötü bir şey yoktur. Ama hepsi Kürt halkının yiğit evlatlarıdır. Sokakta suç üstü yakalanmış insanlar değildir. Bu halkın geleceği ve özgürlüğü için kavga ettikleri için cezaevlerindeler inanıyorum ki bu süreç nihayete erer halklar bir biriyle daha fazla kardeşleşir ve gerçek bir barış tecelli eder."

Öte yandan tahliye edilmeyen Sara Aktaş, Mehmet Akın, Ramazan Morkoç ve Osman Ocaklık için avukatların yattıkları süre göz önünde bulundurularak cezalarının mahsuplaştırılması için önümüzdeki günlerde mahkemeye başvuracağı öğrenildi. (Diyarbakır/DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Madende yangın: 4 işçi hastaneye kaldırıldı

SONRAKİ HABER

Saç çeken polis ne yaptığını bilmiyormuş!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...