27 Haziran 2014 14:47

Toros Üniversitesi'nde 13 bilim insanı çıkarıldı

Mersin Toros Üniversitesi'nde, 25 Haziran 2014 tarihinde çoğunluğu akademik kadro çalışanı 13 bilim ve eğitim emekçisinin işine son verildiği bildirildi

Toros Üniversitesi\'nde 13 bilim insanı çıkarıldı
Paylaş

Mersin Toros Üniversitesi'nde, 25 Haziran 2014 tarihinde çoğunluğu akademik kadro çalışanı 13 bilim ve eğitim emekçisinin işine son verildiği bildirildi

http://direntoros.blogspot.com.tr/ sitesinde yer alan açıklamada,Toros Üniversitesi'nde özellikle İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi (İİSBF) dekanlığının son bir yıldır, son derece baskıcı bir yönetim biçimi sergilediği, öğretim üyelerinin kapısının dinlenmesi, etnik kimliklerinin sorgulanması, sürekli işten atma tehdidi, kadın öğretim üyelerinin aşağılanmasının uygulanan politikalardan bazıları olduğu öne sürüldü.

'İMKAN BULABİLEN AYRILDI, BULAMAYAN BASKI ALTINDA ÇALIŞTI'

Açıklamada, bu politikaların imkan bulabilen öğretim üyelerinin üniversiteden ayrılarak farklı üniversitelerde iş aramaya başlamasına, böyle bir şansı olmayanların ise, işlerini, işten çıkarılma gerginliği ve baskı altında yapmak zorunda kalmalarına yol açtığı belirtildi.

SOMA KATLİAMI İLE İLGİLİ ETKİNLİK SORUN YARATTI

Açıklamada, Soma sonrasında gerçekleştirilen bir etkinliğin, kimi yöneticiler arasında ciddi rahatsızlık yarattığı, üniversitede gizli kapılar ardında konuşulan konulardan birisi olageldiği belirtilirken, fakültedeki öğretim üyelerinden yükselen zımni ya da açık tepkiler ve baskı gören öğretim üyelerinin öğrencilerden önemli ölçüde destek görmesi, dekanlığın baskı düzeyini giderek arttırmasını da beraberinde getirdiği iddia edildi.

İŞTEN ÇIKARMALARA KARŞI İMZA KAMPANYASI BAŞLATILDI


Toros Üniversitesi'nde işten çıkarmalara karşı http://direntoros.blogspot.com.tr/ adresinde açıklamalar yayımlayan ve bir imza kampanyası başlatan üniversite bileşenleri, işten çıkarmaların hukuksuzluğunu ise şu şekilde aktardı:

* Yakın zamanda Maltepe Üniversitesi ve Fatih Üniversitesi'nde işten çıkarılan bilim emekçilerinin çoğunun idare mahkemelerine açtığı davalardan elde ettikleri kazanımlar da ortaya koymaktadır ki, vakıf üniversiteleri kamu görevi ifa eden kurumlar, vakıf üniversiteleri çalışanları da kamu görevi ifa eden kişilerdir.

*Bu hem vakıf üniversiteleri mevzuatıyla sabittir, hem de Danıştay kararları ile kesinleşmiştir. Tek başına bu bile Toros Üniversitesi'nin işten çıkarmalarının hukuksuz olduğunu ortaya koymaktadır.

*Kaldı ki, böyle olmasa dahi, işten çıkarılan bilim emekçilerinin sözleşme dönemleri sona ermemiş, kendilerine neden işten çıkarıldıklarına dair herhangi bir bilgi verilmemiş, herhangi bir soruşturmayla savunmaları istenmemiştir.

* Bütün bunlar yapılmış olsa dahi, işten çıkarılan bilim emekçilerinin bazıları, Toros Üniversitesi'nde üçüncü yılını doldurmuş durumda. Oysa 4857 sayılı İş Yasası, belirli süreli iş sözleşmelerinin üst üste, yani zincirleme bir şekilde yapılamayacağını açık hükme bağlamıştır. Dolayısıyla belirli süreli iş sözleşmeleri ikinci defa yenilenmesinin ardından sürekli hale gelmektedir. Bu da Toros Üniversitesi bilim emekçilerinin ve idari personelinin gerekçesiz işten çıkarılmalarının kanuni olmadığının göstergesidir.

* Bütün bunlar bir yana, uzunca bir süredir otoriter ve piyasacı bir "12 Eylül tipi üniversite" olmak ile; demokratik, modern, kent ile iç içe, öğrencilerinin mezunu olmaktan grur duyacakları bir üniversite olmak arasında bir yol ayrımında bulunan Toros Üniversitesi bir tercih yapmıştır. Ne yazık ki bu tercihini "12 Eylül tipi üniversite"den yana kullanmıştır.

* Baskıcı, bilime sırtını dönen, üniversiteyi ticarethane öğrencileri de müşteri olarak gören böylesi bir kurumun üniversite olarak adlandırılamayacağı açıktır. Dolayısıyla Toros Üniversitesi 13 bilim emekçisinin işten çıkarılması biçiminde cereyan eden bu hukuksuz adımı ile bir yandan bir "bilim insanı kırımı" gerçekleştirmiş diğer yandan da öğrencilerinin geleceğine dinamit koymuştur. Nitekim, hukuku ayaklar altına alan bir kurumun öğrencilerine adil olmayı ya da hukukun üstünlüğünü aşılaması mümkün değildir.

*Üniversite bileşenleri sitede yer alan açıklamalarını şöyle bitirdi; 'Biliyoruz, eminiz, bilimsel özgürlük kazanacak, sosyal kuramcı Theodor Adorno'nun da belirttiği üzere 'Bilim itaatsiz olana ihtiyaç duyar'. Diren bilim, diren akademi…"

Konuya ilişkin görüştüğümüz üniversitenin öğretim görevlilerinden Nevra Akdemir de, sitede yer alan iddiaları doğrulayarak, yaşanılanlara tanıklık ettiğini söyledi. Akdemir, işveren ile görüşmelerini sürdürdüklerini, gelişmelere ilişkin ilerleyen zamanlarda kamuoyunu bilgilendireceklerini de sözlerine ekledi. (Mersin/DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Nestle’de anlaşma sağlandı

SONRAKİ HABER

Tıp fakültesi mezuniyetinde dönem birincisinin \'TUS\' isyanı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...