27 Haziran 2014 06:00

Lavanta kokusu İstiklal’i terkediyor

Saray, Emek, İnci, Robinson Crusoe... Rebul Eczanesi de İstiklal'i terk ediyor

Lavanta kokusu İstiklal’i terkediyor
Paylaş

Tolga Alp TURGUT
Miray TAMER
İstanbul


Beyoğlu’nda yakın zamanda taşınmak ya da kapanmak zorunda kalan Saray Sineması, Emek Sineması, İnci Pastanesi, Robinson Crusoe Kitabevi gibi işletmelere şimdi de Rebul Eczanesi eklendi.

Dünyada ancak parmakla sayılacak kadar az sayıda eczane, bir asrı geride bırakarak yaşamını bugünlere kadar devam ettirebilmiştir. Bir imparatorluğun yıkılmasına, iki dünya harbine, nice halk ayaklanmalarına şahit olan İstiklal Caddesi 48 numaradaki tarihi Rebul Eczanesi, İstiklal Caddesi’nde beşi de aynı sıra ve yan yana olmak üzere imar edilmekte olan AVM seline yenik düşerek Beyoğlu’daki 120 yıllık hayatını taşıyor.

Grand Pharmacie Parisienne adıyla 1895 yılında hayata başlayan Rebul, dünyada tarihi binalara bir çivinin dahi çakılması imkansızken ülkemizde tarihi değerlerimizin yok olduğunu hatırlatıyor. Dün yüz yıllık Saray Sinemasını yıkarak dışındaki eski esmerleşen mermer fasatını, yeni yapılan Demirören AVM’de alçı tiyatro dekoru yaparak sakladığımızı sanıyoruz. Aynı durum Emek Sineması binası için de geçerli, yüz yıllık bina yıkıldıktan sonra yeni bir AVM yapılacak ve dış duvarları eski binadan sökülen mermerlerle kaplanacak. “Sıkıysa gelin Paris’teki bir binanın dışına bir çivi çakın, çakanı ya hapse atarlar ya vatan haini ilan ederler” diyor eczanenin sahibi Eczacı Mehmet Müderrisoğlu ve ekliyor “Bu hastalık yarın bakarsınız Topkapı Sarayı’na da bulaşır, orayı da otel ve AVM yaparlar, ne de olsa tarihin, geçmişin bir önemi kalmadı.”

“O kadar değişti ki Beyoğlu, eski müessese kalmadı” diyen Eczacı Mehmet Müderrisoğlu, çok sık yer değiştiren işletmelere dikkat çekiyor. Artık dayanabilme imkanı kalmadığını anlatan eczane sahibi, kendisinden 1 yıllık peşin olmak üzere aylık 75 bin dolar kira istendiğini söylüyor ve 1 milyon 492 bin 400 resmi formül kaydı bulunan bir eczanenin tarih sahnesinden nasıl silindiğini anlatıyor.

Eczanenin emektar çalışanı Lütfü Pekesen, müşteriler ve esnaf arkadaşlarla vedalaşmanın çok zor olduğunu ifade ediyor.

REBUL’UN SİMGESİ  

Lavanta Kolonyası’nın gelişimini “Babam Kemal Müderrisoğlu, 1938’de, eczanenin alt katındaki laboratuvarda Türkiye’yi lavanta ile tanıştırdı ve zamanla bu koku klasikleşti” sözleriyle özetleyen Müderrisoğlu, 1938’den bu yana aynı bahçelerin mahsulünü topladıklarını, aynı fabrikayla çalıştıklarını ve Türkiye’de bunu kolonyaya çevirdiklerini ekledi.

RÖNTGEN YOKKEN REBUL VARDI
Rebul Eczanesi 1895 yılında hayatına başladığında; sinema henüz bulunmamıştı, telsiz icat edilmemişti, röntgen keşfedilmemişti, Kodak fotoğraf makinesi yoktu, Wright kardeşler ilk yaptıkları uçakla uçmamışlardı, Titanik batmamıştı, Osmanlı İmparatorluğu son dönemini yaşıyordu.

MEHMET MÜDERRİSOĞLU KİMDİR?
Eczacı Mehmet Müderrisoğlu 1948 yılında İstanbul’da doğdu. Babası Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk eczacılık okulu mezunlarından. Marmara Üniversitesi Eczacılık Bölümü mezunu. Sanayicilik, eczacılık fakültesinde kozmetoloji hocalığı yapmanın yanı sıra 1970’den günümüze ara vermeden Rebul Eczanesinde eczacılık yapıyor. Eczacı dergisi tarafından yılın eczacısı seçilen Müderissoğlu, 2010 yılı Altın Havan ödülünü almaya hak kazandı.

ÖNCEKİ HABER

\'Siyaset fakültesinde siyaset yapılır\'

SONRAKİ HABER

Bu yasa, kuşakların gelişimlerini sakatlar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...