25 Haziran 2014 06:00

İzni onaylanan hekime bile nöbet yazdılar!

Aile sağlığı merkezi (ASM) çalışanlarına acil servislerde dayatılan nöbetin ardından yeni torba yasayla bu kez ASM’lerde ve toplum sağlığı merkezlerinde (TSM) nöbet dayatılıyor. Alelacele hazırlanan nöbet çizelgelerinde yıllık izni için onay almış hekimlerin bile ismi geçiyor.

İzni onaylanan hekime bile nöbet yazdılar!
Paylaş

Fırat TURGUT
İstanbul


Aile sağlığı merkezi (ASM) çalışanlarına acil servislerde dayatılan nöbetin ardından yeni torba yasayla bu kez ASM’lerde ve toplum sağlığı merkezlerinde (TSM) nöbet dayatılıyor. Alelacele hazırlanan nöbet çizelgelerinde yıllık izni için onay almış hekimlerin bile ismi geçiyor.

Kamuoyunda tam gün yasası olarak bilinen sağlık torba yasası ocak ayında yürürlüğe girmişti. Aile hekimlerine acil servislerde nöbet tutma zorunluluğu getiren torba yasa yetmezmiş gibi yeni torba yasayla ASM çalışanlarına bir yük daha bindirildi. Aile hekimleri ise duruma tepkili. Hekimler “Biz bu nöbetlere gitmeyeceğiz” diyor.

‘ASLİ GÖREVLERİMİZ FARKLI’

İstanbul Tabip Odası Aile Hekimleri Komisyonu Üyesi Özgür Akbaba, Türkiye’de ASM çalışanlarının nöbetlere gitmeme gibi bir direnci olduğunu söylüyor ve nedenini şöyle açıklıyor: “Biz birinci basamak sağlık hizmeti çalışanlarıyız. İdeal bir sağlık sisteminde de en önemli basamak birinci basamaktır. Yani hastalıkları oluşmadan önlemektir önemli olan. Biz bunları yapmak istiyoruz, çocuklarımızı izlemek, sağlıklı büyümelerinden gelişmelerinden emin olmak, gebelerimizin kaliteli bir sağlık hizmeti aldığından emin olmak istiyoruz. Polio (çocuk felci) salgını tehlikesinden söz ediliyor. Biz, işimiz olmayan acil nöbetleri yerine, bu tehlikeye karşı  aşılama çalışmaları yapmalıyız ve bunun için gönüllüyüz. Asli görevlerimiz bunlar”

‘ACİL SIKINTISI BÖYLE ÇÖZÜLMEZ’

Acillerdeki tıkanıklardan dolayı bu nöbetlerin dayatıldığını vurgulayan Akbaba, “Belki de tam tersine daha kötü hale getirecek. Karmaşaya yol açacak. Orada acil tecrübesi olmayan aile hekimlerinin çalıştırılması belki de oradaki sistemin daha da kötüleşmesine yol açacak. Belki de acil tecrübesi olmayan aile hekimleri orada hastaların ölümüne neden olacak. Çünkü bu alanda eğitim almamış, gerekli deneyimi yok. Belki ilkyardımı yapabiliriz. Ama daha ileri aşamada tıbbi bilgi gerektiren müdahaleleri yapamayız” diyor.

İNSAN HAKLARINA DA AYKIRI BİR DURUM

Nöbet tutmaları durumunda bir ASM çalışanının mesai saatleri şu şekilde işliyor:  Gündüz 9’da işine giderek akşam 5’e kadar normal mesaisi yapacak. Daha sonra nöbet yazılan merkeze giderek gece 12’ye kadar orada çalışacak. Sonraki sabah yine işinin başına dönecek. Özgür Akbaba “Böyle bir yorgunlukla insanlara fayda değil zarar verebiliriz.” diyor ve ekliyor: “Bir de bu kadar uzun süre kesintisiz çalışmak hem insan haklarına aykırı, hem işçi haklarına aykırıdır”

APAR TOPAR LİSTE HAZIRLANIYOR

Bu konuda Sağlık Bakanlığının altyapı hazırlığı yapmadığını belirten Akbaba, yaşanan krizi şu şekilde anlatıyor: “İl Halk Sağlığı Müdürlüklerine ‘Aile hekimlerine nöbet yazın’ baskısı geliyor. Onlar da apar topar nöbet listesi hazırlıyorlar. Halihazırda bize dayatılan başka nöbetler de var. Adli nöbetler, defin nöbetleri var. Şimdi yaz dönemi olduğu için birçok hekim izin başvurusunda bulunmuş. Bazılarının izni kabul edilmiş. Bunlar yaşanırken, hazırlık yapılmaksızın apar topar bir nöbet listesi hazırlanınca aile sağlığı elemanları ve hekim arkadaşlardan duyuyoruz. İki gün arka arkaya nöbet yazılan var. Bu durumda 48 saat aralıksız çalışması bekleniyor. Adli nöbetle acil nöbetlerinin üst üste yazıldığı sağlık çalışanları var. Ya da izni onaylanmış olduğu halde o izin tarihine yazılan nöbetler var. Böyle ilginç durumlar var” diyor.

PRATİKTE NASIL OLACAK?

Bu nöbetlerin türlü sorunları da beraberinde getireceğine dikkat çeken Akbaba durumu bir örnekle açıklıyor: “Ben bizim merkezde çalışan hemşire arkadaştan biliyorum. Evi Ümraniye’de, Şişli Etfal Hastanesi’nde nöbet yazılıyor. Bu hemşire hanım mesaiden sonra gidip acilde gece 12’ye kadar nöbet tutacak. Gece 12’de bu hemşire buradan çıktığı zaman Ümraniye’ye nasıl ulaşacak? Gece 12’de otobüs mü bulabilecek? Taksiye binip gitmesi mi bekleniyor? O taksinin parasını kendisi mi ödeyecek? Halk Sağlığı Müdürlüğü mü, Sağlık Bakanlığı mı ödeyecek, kim ödeyecek? Hadi döndü diyelim. Ümraniye’ye gidip birkaç saat uyuyup sonra ertesi gün çalışmaya gelecek”

1 TEMMUZ’DA ALANDALAR

Bu konuda Sağlık Bakanlığına çok net mesajlar verildiğini söyleyen Akbaba, birçok yerde en az yüzde atmış, bazı yerlerde yüzde 90’a çıkan nöbetlere gitmeme kararlılığı olduğunu ifade etti. Akbaba, “Bir kez daha İl Halk Sağlığı Müdürlüğü önünde 1 Temmuz’da bunu ifade edeceğiz” dedi.

BU BİR EMEK SÖMÜRÜSÜDÜR

İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Hakkan Hekimoğlu: Türkiye’de sağlıkta dönüşüm programı başladığından beri sağlık çalışanların verdiği sağlık hizmeti piyasa koşullarına göre biçimlendirilmeye çalışılıyor. Ve buna göre yasal düzenlemeler bir bir hayata geçiriliyor. Bir aile hekiminin ya da aile sağlığı elemanının emekleri sömürülüyor. Normalde aile hekimlinde çalışanların birinci işi koruyucu sağlık hizmetidir. Aşılama çalışmaları, gebelik takibi, çocuğun doğduktan sonraki gelişim süreci, birinci basamak sağlık hizmetinde teşhis ve tedavileridir. Bunun dışında zaten hekimler, adli tabiplik hizmeti veriyorlar, defin ruhsatı denen görevi yapmaktalar. Şimdi bunun dışında aciller çıktı. Burada bir kişiye birden fazla iş yükleyerek emek sömürülüyor. Gerek İstanbul Tabip Odası olarak, gerek Türk Tabipleri Birliği olarak yaptığımız çalıştaylar sonucu hazırladığımız raporları Sağlık Bakanlığına, İl Halk Sağlığı Müdürlüklerine sunduk. Bir kere sağlık hizmetleri birbirlerine karıştırılmamalı. Birinci basamak hizmetler farklı, ikinci basamak hizmetler farklı. Biz ASM çalışanlarının işleri dışındaki görevlere gitmeyecek şekilde düzenleme yapılmasını istiyoruz. Evet acillerde eksiklik var, sorun var ama bu, bu şekilde çözülmemelidir. Birincisi yanlış olur, ikincisi emeğin sömürülmesi olur. Önerimiz, ikinci basamağa yönelik kadrolar oluşturmak, eğitimler vermek, orada çalışan insanların ona göre maaşlarının belirlenmesi... Yoksa bir başka kişiye birden fazla yük bindirerek olmaz. Bu mantığa da aykırı, insan haklarına da aykırı.

ÖNCEKİ HABER

İŞKUR işçilerinin eylemi sürüyor

SONRAKİ HABER

Pervin Buldan mitingde baygınlık geçirdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...