16 Haziran 2014 06:00

‘Sorunlar raporla değil mücadeleyle çözülür’

Soma’da 301 madencinin yaşamını yitirdiği facianın ardından tam bir ay geçti. Yüzlerce işçinin ölümüne ve geçen süreye karşın Soma’daki madencilerin sorunlarına dair hiçbir ilerleme sağlanmadı. Sağlanmadığı gibi madenceler eksi koşullarda yeniden yer altına inmeye zorlanıyor. İşçiler ise bu koşullara karşı mücadelelerini büyütmek için çalışma yürütüyor. HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, son gelişmelerin bilgisini almak için Soma’da Öğretmenevi bahçesinde maden işçileriyle bir araya geldi.

‘Sorunlar raporla değil  mücadeleyle çözülür’
Paylaş

Soma’da 301 madencinin yaşamını yitirdiği facianın ardından tam bir ay geçti. Yüzlerce işçinin ölümüne ve geçen süreye karşın Soma’daki madencilerin sorunlarına dair hiçbir ilerleme sağlanmadı. Sağlanmadığı gibi madenciler eski koşullarda yeniden yer altına inmeye zorlanıyor. İşçiler ise bu koşullara karşı mücadelelerini büyütmek için çalışma yürütüyor.

HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, son gelişmelerin bilgisini almak için Soma’da Öğretmenevi bahçesinde maden işçileriyle bir araya geldi. İlk söz Soma ile ilgili kurulan Meclis Araştırma Komisyonundan açıldı. Tüzel işçilerin bu konudaki gözlemlerini sordu. Bu soruya yanıt veren Mustafa Şala, komisyondakilerle sorunları ayrıntılı olarak konuştuklarını ancak bir sonuç çıkacağını düşünmediklerini söyledi. Eren Malkoç, “Bizlere verildiği söylenen paralar verilmedi haklarımızı gasbettiler. Bir de madenin altı kadar üstünün de, yani bizim üstümüzden geçinen insanların da araştırılması gerekli. İkramiyelerimizi, çocuk yardımlarımızı vermediler. Yapılan yolsuzlukların incelenmesini istedik. Bize cevap olarak kapa çeneni dediler. Araştırma komisyonu işçilerin haklarını araştırmaya değil kendi işlerine geleni yapmaya gelmişler” dedi. Tüzel de sorunun komisyon raporuyla değil, işçilerin mücadeleleriyle çözülebileceğini söyledi.

İMZALAR 18 HAZİRAN’DA TESLİM EDİLECEK

Mecliste görüşülen taşeron yasasına ilişkin Türkiye’nin dört bir yanından toplanan imzaların 18 Haziran’da Meclise teslim edileceği bilgisini veren Tüzel, “Haziran sonunda taşeron yasasını çıkartacaklar. Ama bizler de elimizden geleni yapacağız, sizler de alanlarınızda taşeronu istemediğinize dair sesinizi yükseltmeye devam edin” dedi.
Tüzel’in AKP’li vekillerin olaylarla ilgili verdikleri tepkileri ve sorunlara dair ne gibi çözümlerinin olduğunu sorması üzerine Mustafa Şala “AKP’ye oy vermeyenin işe alınmadığını herkes bilir” dedi. İşten çıkartılma ve iş bulamama korkusundan dolayı birçok işçinin AKP’ye oy verdiğini dile getiren Taner Yıldırım, “Gelen AKP’li vekillere, seçim zamanında AKP’ye oyların parayla verildiğini ve mitinglere paralarla gittiğimizi söylediğimizde ‘Bize bunu kanıtlayın’ dediler. Bunun bir kanıtı olmadığını kendileri bildiği için rahat davranıyorlar” dedi. Tüzel de Hükümetin haksızlıklara göz yumduğunu ve patronlardan yana tavır sergileyerek  işçiyi hiçe saydığını ifade etti.

ÜRETİM ARTTI ÜCRETLER AYNI

Ocaklardaki çalışma koşulları ve denetlemelerin nasıl yapıldığı da konuşuldu. İşçilerden biri ocakların bazı bölümlerinde hâlâ kazma, kürekle iş yapıldığını, bazı bölümlerde ise makinaların kullanıldığını dile getirdi. Olcay Uğur “7 sene önce işçi insan gücüyle 2 bin tondan fazla kömür çıkartıyordu. Şimdi mekanize sistemle daha fazla kömür çıkartıyoruz, ama maaşlarımız 7 yıl öncesiyle aynı. Yani üretim arttı ama maaşlarımızda hiçbir değişiklik yapılmadı” dedi. Denetimler konusuna değinen Musa Metin ise, “Müfettişler gelmeden tüm hurda malzemeler madenden çıkartılır her yer temizlenir denetimler yapılır. Daha sonra müfettişler gidince her şey eski haline döner. Yani gelen kimse gerçek çalışma koşullarını görmez” dedi.

SOMALI MADEN İŞÇİLERİ KOMİTE KURDU

TüzelL, işçilerin mücadelelerini ilerletmek için bir çalışmalarının olup olmadığını de sordu. Soma maden işçileri olarak bir komite kurduklarını ancak henüz istenen genişliğe ulaşmadığını ifade eden Mustafa Şala, “Bir araya gelerek sorunlarımızı konuşup taleplerimizi dile getiriyoruz. Taşeronluk sistemine karşı başlattığımız tartışmalar üzerinden devletin burada yaşanan faciayla ilgili sorumluluklarını kabul etmesi için bir araya geldik” dedi. 

Tüzel sendikada 3 şubenin oluşturulduğunu ve geçici yönetimlerin seçildiğini hatırlatarak seçilenlerin iş cinayetlerine karşı bir çalışmasının olup olmadığını sordu. İşçiler birisi böyle bir çalışmanın daha yapılmadığını yönetimin geçici olmasından dolayı herkesin tekrardan yapılması beklenen sendika seçimlerine yoğunlaştığını söyledi.

Musa Metin, Türk-İş Genel Merkezinde kendileriyle muhatap olacak kimseyi bulamaklarını dile getirerek, “Üç şubenin olması bir yandan iyi olsa bile diğer taraftan işçileri kamu özel diye böler halde bu şubeler birlikte hareket etmezse bizim içimizde asıl bölünme o zaman olur” dedi. Eren Malkoç, “Yedek yönetimde istifa edince kayyum olmasın sendikayı kaybetmeyelim diye geçici yönetim kurdular, yani işçinin haklarını düşünen yok” dedi. (Soma/EVRENSEL)


'DEĞİŞTİRMEK İÇİN BİRLİK OLMALIYIZ'

Levent Tüzel iler derneklerini ilk defa bir milletvekilinin ziyaret ederek kendileriyle sohbet ettiğini dile getirirken, “Seçim zamanında hepsi gelip oy istemeyi biliyor ama yaşanan olaydan sonra kimse gelip bize sormadı, onların gözünde sadece oy olarak görünüyormuşuz demek ki” dediler. Taşeron sistemini eleştiren işçiler, Mecliste görüşülen torba yasada işçiler lehine hiçbir iyileştirme bulunmadığını ve bu yasanın çıkmasını istemediklerini söylediler. İşçiler kamu bünyesinde çalışmak istediklerini anlattılar.

Tüzel de madenlerin aslında kamu malı olduğunu belirterek, “Devlet hizmet alımı yoluyla kendi yandaşlarına bu işyerlerini işletmesi için veriyor. Kısaca yandaşlarını zengin ediyor kömürü ucuza mal ettiğini söylüyor. Olan işçilerin haklarına oluyor” dedi. İşçilerden biri de Tüzel’e destek vererek “Kurdukları düzende devletin kömürünü çalıp devlete geri satıyorlar o hale getirdiler madenleri” dedi.

Savaştepe Madenciler Derneği Başkan Yardımcısı Kerim Memiş, yaşanan olaydan dolayı tüm madencilerin artık korktuğunu ve çalışma koşullarının değiştirilmesini istediklerini dile getirerek “Diğer ocaklarda da yangın çıkma riski var ve bu konuda hiçbir önlem alınmadan bizleri çalışmamız için çağırıyorlar. Bir çoğumuzun borcu var ve çalışacak başka iş imkanı olmadığı için maden ocaklarına bu halde gitmek zorunda kalıyoruz” dedi. Memiş, çıkartılacak olan taşeron yasasıyla taşeronun meşrulaştırılmak istendiğini dile getirdi.
Tüzel de “Bu yasa iş cinayetlerine yol açan bir yasadır. Soma gibi faciaların bir daha yaşanmaması için taşerona dur demeliyiz. Onlar gökdelen dikmeye devam edecekler sizler yanmaya devam edeceksiniz. Yaşananları değiştirmek için hep birlikte mücadele vermeliyiz” dedi. (Savaştepe/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Kadın emeğinin güvencesi mücadele

SONRAKİ HABER

Yatağan direnişi ve sendikaların tutumu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...