Önlem için 301 işçinin ölmesi mi gerekiyordu?
Manisa'nın Soma ilçesinde, 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasını araştırmak üzere oluşturulan Meclis Araştırma Komisyonu üyeleri, kazadan 27 gün sonra bugün, Soma’ya gitti.
Manisa'nın Soma ilçesinde, 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasını araştırmak üzere oluşturulan Meclis Araştırma Komisyonu üyeleri, kazadan 27 gün sonra bugün, Soma’ya gitti.
Bu sabah saatlerinde Soma’ya ulaşan Komisyon üyeleri ilk olarak maden işçilerinin mezarlığının bulunduğu Kırkağaç Mezarlığı’nı ziyaret etti. Mezarlık ziyaretinin ardından Soma Kaymakamlığına giden komisyon üyeleri, burada maden faciasıyla ilgili verilen brifingin ardından aileleri ziyaret etti. Üç grup halinde hayatını kaybeden işçilerin evlerini ziyaret eden milletvekilleri, ilk olarak 19 yaşında hayatını kaybeden Maden İşçisi Rıdvan Kazancı’nın evine gitti. Burada milletvekillerini, oğluyla aynı madende çalışan ancak o gün izinli olduğu için işe gitmeyip ölümden kurtulan Şerafettin Kazancı karşıladı. Milletvekilleri, Şerafettin Kazancı’dan taşeronluk sistemi olup olmadığını ve dayıbaşılık hakkında bilgi almaya çalıştı. Milletvekilleri, Kazancı’ya kaza öncesinden söndürülen yangın olup olmadığını, gazdan etkilenip etkilenmediklerini, maaş bağlanıp bağlanmadığını ve devlet yardımı alıp almadığı yönünde de sorular yöneltti. Milletvekillerinin oğlunu madene kurban vermesine rağmen yine de madende çalışıp çalışmayacağı yönündeki sorusuna ise Kazancı şu yanıtı verdi: “Kredi borcum var. Çalışmak zorundayım. Yine gireceğim oraya, arkadaşlarım da girecek. Ama zor koşullarda çalıştık. Ben giysilerimi bırakın, günde birkaç kez çizmeme dolan teri bile boşaltırdık” dedi.
‘GÖSTERMELİK ADALET OLMASIN’
Milletvekillerinin ikinci adresi ise, aynı madende can veren maden mühendisi 35 yaşındaki Sinan Yılmaz’ın evi oldu. Burada milletvekillerini iki yaşındaki kızı Öykü ile karşılayan Bilgisayar Öğretmeni Berna Yılmaz, milletvekillerine eşinin üzeri çizik ve kir içerisinde olan baretini göstererek, “Madende çalışma koşulları iyi olsa, baretin temizlenmiş haliyle bile bu kadar kirli ve çizik içerisinde olmazdı” diye tepki gösterdi. Eşinin kazadan önceki bir hafta boyunca halsizlik, iştahsızlık gibi şikayetlerinin olduğunu belirten Yılmaz, “Ben de üşüttüğünü düşündüm ama onlar meğerse bu kaza öncesinde yavaş yavaş zehirlenmişler. Gereken önlemlerin alınması için 301 işçinin hayatını kaybetmesi mi lazımdı ? Bu evlere ateş düşmesi mi lazımdı? Benim iki yaşındaki kızımın babasız mı kalması lazımdı? Ben sorumluların cezalandırılmasını istiyorum. Öyle göstermelik bir adalet olmasın” dedi. Madendeki teftişler hakkında da konuşan Yılmaz, teftişlerin gerektiği gibi yapılmadığını, iş güvenliği önlemlerinin alınmadığını kaydetti. Komisyon üyeleri son olarak ise, 36 yaşındaki İlyas Yıldırım’ın evini ziyaret etti. İki çocuk babası olan Yıldırım’ın eşi Zürfe Yıldırım’la da görüşüp ondan da madendeki eşinin anlattıklarına göre çalışma koşulları hakkında bilgi alındı. (Manisa/DHA)
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
