08 Haziran 2014 06:00

Adaletinizden kan damlıyor!

Ankara’da Gezi direnişi esnasında polis kurşunuyla hayatını kaybeden Ethem Sarısülük’ün ölümüne ilişkin açılan davanın duruşmasında, adliye önünde protesto eden 2 kişi hakkında Ankara Basın Suçları Bürosu tarafından dava açıldı. 17. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından da kabul edilen iddianamede protesto esnasında adliye kapısına kırmızı boya atan Hacettepe Üniversitesi Öğrencisi Sema Yayla için ‘kamu malına zarar vermek’ten 6 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Adaletinizden kan damlıyor!
Paylaş

Çağrı SARI
İstanbul

Ankara’da Gezi direnişi esnasında polis kurşunuyla hayatını kaybeden Ethem Sarısülük’ün ölümüne ilişkin açılan davanın duruşmasında, adliye önünde protesto eden 2 kişi hakkında Ankara Basın Suçları Bürosu tarafından dava açıldı. 17. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından da kabul edilen iddianamede protesto esnasında adliye kapısına kırmızı boya atan Hacettepe Üniversitesi Öğrencisi Sema Yayla için ‘kamu malına zarar vermek’ten 6 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Kırmızı boya atma eylemini ‘performans sanatı’ olarak tarif eden Semam Yayla’nın hedefi Türkiye Cumhuriyeti’nin adalet anlayışı. Performansın adı da “Adaletinizden kan akıyor.”
Ethem Sarısülük davasının birinci duruşması protestolara neden oldu. Duruşma salonu ve adliye önünde onlarca kişi Sarısülük ailesine destek vermek için bekledi. O isimlerden biri de Sema Yayla’ydı. Yaşam hakkını savunduğu için alana çıkan ve A.Ş. adlı polisin silahından çıkan kurşun ile hayatını kaybeden Ethem Sarısülük olayını ve o dönem yaşanan polis şiddetini protesto etmek isteyen Sema Yayla adalet kapısına kırmızı boya fırlattı. Sonra da başına gelmeyen kalmadı. Okuldaki dersinden atıldı, okulu uzadı. Hakkında da dava açıldı. Sema Yayla savunmasında adliye kapısına kırmızı boya attığını kabul etti. Bunun bir performans sanatı olduğunu söyledi.

‘SANATIMLA HİSLERİMİ İFADE EDECEĞİM’


Yayla avukatı aracılığıyla verdiği ifadesinde performans sanatının bir şahsa veya direk bir kuruma dair yapılmış bir şey olmadığını, adalet için gerçekleştirdiğini aktardı. Pişmanlık duymadığını da söyleyen Yayla yeniden böyle bir eylem gerçekleştirir misiniz sorusuna “Evet yapacağım, hayatta ki hislerimi, düşüncelerimi sanatımla ifade edeceğim” dedi.
Hakkında 6 yıl istenmesine şaşırmadığını söyleyen Yayla bu davanın sanatını da etkilemeyeceğini söyledi. “Onların dava açması, hatta beni 6 yılla yargılaması, hatta ve hatta hapishaneye koyması elimde ki fırçayı kurutamayacak. İfademde de yer aldığı gibi düşüncelerimi sanatımla anlatacağım. Geçen sene Gezi direnişi sırasında yapmış olduğum ‘Direniş İmgeleri’ serisi bir çok parkta ve alanda açıldı. Ve bu sene de parklarda açılmaya devam edecek” dedi.
 
‘KATİL ZANLISI ARAMIZDA’

 6 yılla yargılandığını duyan bir çok arkadaşı ve sanatçının kendisi ile dayanışma içinde olduğunu söyleyen Yayla, Ethem Sarısülük davasında katil zanlısı A.Ş’nin tutuksuz yargılanması, insanların arasında dolaşmasının da tam da performans eylemindeki gibi adaletin halini gösterdiğini söyledi.

DÜŞÜNCELERİ NEDENİYLE OKULU UZADI

Hacettepe Üniversitesi resim bölümü öğrencisi olan Sema Yayla performans çalışması ve resimleri nedeniyle okuldaki bir kaç öğretim görevlisi ile tartıştığını ve bu tartışmalardan dolayı 1. dönem finallerinden kovulduğunu anlattı.

xİkinci dönem de mekan konusunda yaptığı çalışmalardan kaynaklı bir hocasının “Sen yontulmamış bir odunsun, şimdi dışarıya çık ve dersime bir daha girme, seninle uğraşacağım” sözleriyle dersten kovduğunu anlatan Yayla, “Hacettepe Üniversitesinde yaşanan bu olay üzerine  ‘ders dışısın’ yazımı İnternet yoluyla yayınlamış ve bir çok kişiye bu olayı anlatmıştım. Yani böylelikle okulda da hocalar tarafından mimlenip çalışmalarımın bu sistemce kabullenilmediğini anlamış oldum” dedi

CANLI İCRA EDİLEN BİR SANAT

Performans sanatı hakkında da bilgi veren Sema Yayla, “1960’lı yıllarda ortaya çıkan, izleyicinin önünde canlı olarak icra edilen bir sanat biçimidir. Sahne ve gösteri sanatları ile ortak yönler taşısa da, dans, müzik, tiyatro, sirk, jimnastik gibi etkinliklerden farklı olarak görsel sanatların içinden çıkmış öncü bir akım olarak kabul edilir; tiyatro performanslarından farklı olarak olayların illüzyonu değil olduğu şekliyle olayın kendisi sergilenir. Kökleri 20.yy başındaki Dada akımının anarşist performanslarına, 1920 ve 30’lu yılların sürrealist ve fütürist performanslarına ve hatta Jackson Pollock’un aksiyon resmine kadar gider. Bildiğimiz anlamıyla performans sanatı 1960’larda doğduktan sonra yaygınlaşıp ‘70’lerde fikirleri ön plana çıkaran kavramsal sanatla bağlantılı olarak devam etmiştir ve çalışmalarımı incelediğinizde kavramsal sanattan beslendiğimi izleyiciler anlayacaklardır” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Adalet sarayda aranmaz!

SONRAKİ HABER

Savaşın öteki yüzünde sığınmacı kadınlar ne yaşıyor?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa