23 Haziran 2011 11:52

AYDIN VE SANATÇI KADINLAR DA EMEK, DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK BLOKU’NU DESTEKLİYOR

Kalıcı ve gerçek bir barış için...Feryal Öney (Müzisyen / Kardeş Türküler): Seçim çalışmaları başladığından beri bağımsızlar nerede çalışma yapıyorsa biz Kardeş Türküler ekibi ve Boğaziçi Gösteri Sanatları topluluğu olarak destek olmaya çalışıyoruz. Bağımsızların yapmış olduğu

AYDIN VE SANATÇI KADINLAR DA EMEK, DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK BLOKU’NU DESTEKLİYOR
Paylaş

Kalıcı ve gerçek bir barış için...
Feryal Öney (Müzisyen / Kardeş Türküler):
Seçim çalışmaları başladığından beri bağımsızlar nerede çalışma yapıyorsa biz Kardeş Türküler ekibi ve Boğaziçi Gösteri Sanatları topluluğu olarak destek olmaya çalışıyoruz. Bağımsızların yapmış olduğu çalışmalar ve yapacağı çalışmalar bizim için çok değerli. Kalıcı barış için gerçek barış için söz söyleyen çok az insan var. Çok fazla meselemiz var memeleket olarak ama barış sağlanmadan bu meselelerin hepsi büyüyerek çoğalarak önümüze geliyor. Barış istiyorum demek için, Kürt olmak, Ermeni olmak gerekmez. Ben bir Türk kadını ve barış sağlanmayan bir memelekette 20-30 yıldır ne yaşandığının şahidi olarak önümü görmek istiyorum. İnsanların kendi dilini konuşabilidği, kimliğini rahatça ifade edebildiği, her tür kimliğin özgür olduğu bir ülke istiyorum.
Ama bir de kadın olarak bağımsız kadın adayların özellikle desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü mecliste kadın sözüne çok ihtiyaç var. Kadınların dünyayı değiştirme gücü çok büyük. Kadınların ezilmediği bir dünyada, kendini ifade edebildiği, iktidara ortak olduğu bir ülkede çok şeyin değişeceğini ama en başta barışın geleceğini biliyorum.
Kastettiğim “kadınlar barışçıdır” gibi bir söylem değil. Geçmişte kadın başbakanımız vardı, savaşın çığırından çıktığı bir dönemdi. Ama özellikle Blok’un kadın adaylarının kalıcı barışı sağlama noktasında, bu işi çözme derdinde olduğunu biliyorum.

Bu dayanışma tarihsel bir zorunluluk
Jülide Kural (Oyuncu):
Bloku desteklememin temel sebebi, gerçekten önemli bir sorun olan Kürt sorunun çözülmesinin barışçıl yollarla, demokratik bir zeminde çözülmesi gerektiğini düşünmemdir. Bunun da ancak özgürlükçü bir bakış açısına sahip devrimcilerin, sosyalistlerin dayanışması ile olabileceğini düşünüyorum. Bir sosyalist olarak bunu çok önemsiyorum. Kürt siyasal hareketini takip eden bir kadın olarak batıdan bakmak ne kadar mümkün olur bilmiyorum. Ama zaman zaman oraya giden zaman zaman buradaki kadın mücadelesine tanıklık eden biri olarak çok etkilendiğimi söylemeliyim. Türkiyeli kadın hareketi olarak biz çok fazla adım atamadık, sahici olamadık belki. Bunun Kürt kadınlarının yaşadıkları gerçeklikten, şiddetin çok görünür ve elle dokunulur bir noktada olmasından kaynaklı olduğunu düşünüyorum.
İnsanların kafasında bir yargı var, aşılması güçleşmiş. Bunun nedeni de resmi ideolojinin, resmi basın anlayışının insanların kafasında yarattığı içi boş önyargılar.
Özellikle devrimci sosyalistlerin Kürt siyasal hareketiyle bir dayanışma içinde olmasının tarihsel bir zorunluluk olduğunu düşünüyorum. Bütün önyargılardan vazgeçilirse, ezilenden yana insan olan halimiz ile yanyana durabilirsek çok daha güçlü olacağız ve çözümün önemli bir noktasında bulunacağız.
Sadece seçim meselesi değil, sadece 12 Haziran ile ilgili bir durum değil bu. Aslında tarihsel bir dönüşümün de temellerini atacağımız bir süreç olarak bu süreci önemsiyorum. Belki şu an sayımız çok fazla değil ama gücümüz, inancımız, umudumuz ve mücadele etmedeki kararlılığımız ile çok daha büyük adımlar atacağız. El ele vermeliyiz, hep beraber emek, demokrasi ve tabi ki özgürlük demeliyiz.

Aynılaşmışların nakaratlarını bozacaklar
Deniz Türkali (Oyuncu):
Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloku adaylarını destekliyorum. Mecliste gerçek anlamda bir muhalif sesin duyulması için, gerçek demokrasinin ne olduğunu meclistekilere gösterebileceklerine inandığım için, mağdurların ve ötekileştirilmişlerin sesini duyuracaklarını umduğum için, meclisteki aynılaşmışların nakaratlarını bozacaklarına inandığım için...
Kadınlar, hep birlikte Blok’u destekleyelim. Onlar meclise girdiklerinde nihayet kendi gerçek sesimizi de duyurabilecek bir kanal açılabilir. Barışa, demokrasiye, ayrımcılığa son verilmesi için çalışacak birilerini hep birlikte destekleyelim. Ancak onlar da şunu bilsinler ki takipçileri olacağız. Gözümüz kulağımız üstlerinde eleştirilerimizle onlara güç katmaya devam edeceğiz.

Demokratik bir ülkede yaşamak istiyorum
Derya Alabora (Oyuncu):
Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloku’nda yer alan adayları destekliyorum, çünkü Kürt sorunu hâlâ Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri. Ve demokrasi adına en büyük problemlerden birini oluşturuyor. Ben daha demokratik bir Türkiye’de, insanların fikirlerini daha özgürce ifade edebildiği bir ülkede yaşamak istiyorum. Ama Kürt halkı özgürlüklerini elde edemediği sürece bunun mümkün olabileceğini düşünmüyorum. Bu konunun siyasi bir platformda tartışılması, Kürtlerin kendilerini mecliste temsil etmesi, sorunlara siyasi yapı içinde çözüm bulmak, çözüme giden çok büyük bir adım olacak. Bugüne kadar uygulanan şiddet politikaları, ne yazık ki sorunu çözümsüz kılmıştır. Umarım adaylar yeterli çoğunluğa ulaşır ve biz demokrasi adına büyük bir adım atarız.

Tarihe pırıl pırıl bir not
Gülten Kaya (Gam Müzik)
: 13 Haziran günü, Türkiye'nin boğazını sıkan tüm sorunların üzerine gitmeye ve hızla çözüm üretmeye kararlı, “makus talihi” değiştirmeye kendisini inatla programlamış, önümüzdeki yasama yılını bu anlamda tarihe pırıl pırıl geçirme derdinde bir gücün ve iradenin varlığına uyanmak istiyorum. Korkan, pazarlık eden, bir adım ileri-iki adım geri manevrasızlığı ile hayatı ve halkları oyalayanların artık hayatın dışında kalmasını istiyorum. Türkiye’deki tüm kültür ve inançların, emeğin, adaletin, özgürlüğün muhteşem bir şiirdeki satırlar olmasını hayal ediyorum ben.
Vergi dairesinde Kürtçe konuşan bir memure, tapu dairesinde Ermenice konuşan bir kardeş, ameliyatını lazca esprilerle süsleyen bir cerrah, okulda Süryanice öğrenen bir öğrenci hayalim de var tabii. İşin özeti, Ali topu Agop'a, Agop da onu Helin’e attığında biraz yoksul da olsak dert değil. Gülümseriz...
Neredeyse kendi varoluşumu dayandırdığım ve kutsadığım emek, demokrasi ve özgürlük şemsiyesi altında insani hayaller kurabiliyor ve bu hayallerin bu Blok’la gerçekleşebileceğine inanıyorum.
Evet bir kadınım, sosyalistim, anneyim, Kürdüm, Aleviyim, sistem muhalifiyim ve ve... İnsan haklarına saygılı, demokratik, uygar ve yaşanabilir bir dünyayı tüm insanlık için düşlüyorum ama, bu düşün kadınların hünerli ellerinde daha da gerçekleşebilir olacağına inanıyorum. Blok adaylarının cinsiyet ayırımı gözetmeyen bir akılla donandığına inanıyorum. Hayatı insan için düzenleyen bir akıl bizi zaten doğru yere götürecektir.
Kolaylıklar diliyorum.

ÖNCEKİ HABER

Bir ben daha olmasın diye...

SONRAKİ HABER

Türkiye ‘yerli filmi’ seviyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...