Gezi’den sonra hak ve özgürlükler daraltıldı
Gezi direnişinin birinci yıl dönümünde yazılı açıklama yapan Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) “Gezi protestolarından üzerinden geçen bir yıl içinde Türk makamları ülkedeki hak ve özgürlükler alanını giderek daraltan bir dizi yasayı kabul etmiştir” dedi.
Duygu YALÇINER
İstanbul
Gezi direnişinin birinci yıl dönümünde yazılı açıklama yapan Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) “Gezi protestolarından üzerinden geçen bir yıl içinde Türk makamları ülkedeki hak ve özgürlükler alanını giderek daraltan bir dizi yasayı kabul etmiştir” dedi.
FIDH, İnternet sitesinde yaptığı açıklamada, kendine bağlı örgütlerin yayımladıkları rapora göre Gezi’den bir yıl sonra vatandaşlara karşı uygulanan şiddettin sorumlularından hiçbirinin hüküm giymediğini belirtti. Açıklamada “Türk makamlarının geçen bu yıl içinde ülkedeki hak ve özgürlükler alanını giderek daraltan bir dizi yasayı kabul ettiklerini de ortaya koymaktadır” denildi.
BİR YILIN ARDINDAN GEZİ: GÖSTERİCİ AVI
“Türk makamları, sadece insan hakları ihlallerinden sorumlu olanlardan hesap sorma konusunda hiçbir irade göstermemekle kalmıyor, protestolara katılan veya konu hakkında beyanda bulunanlara karşı yürütülen bir cadı avına bilfiil iştirak ediyor” ifadeleri yer alan açıklama şu şekilde devam etti: “Teşkilatlarımızın hazırladığı 30 sayfalık rapora göre kalabalığı dağıtmak için kullanılması gereken göz yaşartıcı bomba kapsülleri, sistematik olarak göstericilere karşı öldürücü silah olarak kullanılıyor”
SAVCILAR SAĞLIK GÖREVLİLERİNİN PEŞİNDE
Savcıların ve kamu yetkililerinin insan hakları ihlallerinde bulunanların takibatı konusunda hiçbir irade sergilemedikleri belirtilen açıklamada savcıların, medya mensuplarının, sosyal medya kullanıcılarının ve hatta yaralılara acil yardımda bulunan sağlık görevlilerinin peşine düşmek konusunda aktif bir kararlılık içinde olduğu da vurgulandı. İnsan hakları ihlallerine ilişkin bağımsız bir araştırma talep edilen açıklamada şu uyarı da yer aldı: “Uluslararası topluluk, barışçıl gösterilere orantısız güç ile karşılık verilmeye devam ettiği sürece, gösteri denetleme teçhizatlarının Türkiye’ye satış ve ithalatını askıya almalı ve yasaklamalıdır.”