27 Mayıs 2014 06:50

Taşeron işçinin sebili bile ayrı

Son günlerde herkesin çokça duyduğu bir kelime taşeron; alt işveren alt yüklenici olarak da kullanılabiliyor. Yaşattığı katliam ise hâlâ can yakıyor. Peki işçiler için taşeronlaştırma ne ifade ediyor? Kocaeli’nin Körfez ilçesinde çoğunluğunu Tüpraş işçilerinin katıldığı toplantıda bunun cevabını aradık.

Taşeron işçinin sebili bile ayrı
Paylaş

Aysel Ebru OKTEN
Kocaeli


Son günlerde herkesin çokça duyduğu bir kelime taşeron; alt işveren alt yüklenici olarak da kullanılabiliyor. Yaşattığı katliam ise hâlâ can yakıyor. Peki işçiler için taşeronlaştırma ne ifade ediyor? Kocaeli’nin Körfez ilçesinde çoğunluğunu Tüpraş işçilerinin katıldığı toplantıda bunun cevabını aradık.

Toplantıya katılan işçilerin tümü taşeron bünyesinde çalışan işçiler. İşçiler için taşeron demek 2 kat daha fazla sömürülmek demek. Çünkü asıl firmada çalışan işçiyle fiilen aynı işi yapsa dahi aynı parayı alamıyor, aynı saatte işten çıkamıyor, aynı servise binemiyor. Hatta çoğunlukla aynı sebilden dahi su içemiyor. İşçiler eşitsizliğin bu noktaya kadar vardığını anlatıyorlar.

Toplantıya katılanların çoğunluğunu genç işçiler oluşturuyor. Bu durum da taşeron sisteminin en ağır yükünü genç işçilerin çektiğini gösteriyor. En temel sorun güvencesizlik. İşçi güvenliğinin yok sayılmasından ve geleceksizlikten söz ediyorlar. Ne can güvenliklerinin sağlandığını ne de buna dair bir önlem alındığından bahsediyor genç bir işçi ve ekliyor “Soma’da yaşananlar da tam da böyle bir güvensizliğin sonucudur.”

Soma’da hükümetin birinci elden işveren olduğunu ve işçileri korumak için bir şey yapmadığının açığa çıktığını dile getiren işçi fabrikada Soma katliamının bütün işçiler tarafından konuşulduğunu dile getiriyor.  Soma'da yaşanan katliam sonrasında Erdoğan’ın 19. yüzyılda İngiltere ve Fransa’da yaşanan maden kazalarını örnek vererek madende bu tür kazaların olağan olduğunu söylemesi işçileri kızdırmış. Hükümetin ekonomide sağlıkta herkesten ileri-yiz derken konu işçilerin yaşamına geldiğinde böyle kazaların olağan olduğunu söylemesi işçilerin kendilerini bir kez daha değersiz hissetmelerine neden olmuş. “Neden Başbakanın 19.yüzyıldaki kazalarıyla örnek gösterdiği ülkelerde artık maden kazası olmuyor?​” diye soran işçiye ise cevap İngiliz ve Fransız işçilerinin verdiği mücadeleler anlatılıyor.

ÖNCEKİ HABER

Standard Profil’de hukuki kazanım

SONRAKİ HABER

TÜSİAD başkanının fabrikası SÜTAŞ\'ta sendika düşmanlığı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...