Şantiyede baret bulamadım
Soma’da yaşanan, iş kazası değildir. Soma’da yaşanan, işçi sağlığı-iş güvenliği önlemlerini alma görevini, denetleme görevini “Ne kadar çok para verirsen o kadar az denetlerim” anlayışını benimseyenlerin toplu cinayetidir.
Orhan ÇAKAR/İnşaat İşçisi/Van
Soma’da yaşanan, iş kazası değildir. Soma’da yaşanan, işçi sağlığı-iş güvenliği önlemlerini alma görevini, denetleme görevini “Ne kadar çok para verirsen o kadar az denetlerim” anlayışını benimseyenlerin toplu cinayetidir.
Ben bir inşaat işçisiyim. Bu yıl şubat ayında Kocaeli’de bir şantiyede çalışıyordum. Güvenlik önlemleri diye emniyet kemeri takmak zorunluydu ama emniyet kemerini nereye takacaktın? Sadece dış kolonlardan dışarı çıkan demirlere ince bir ip bağlanmış ve emniyet kemerinin o ince iplere bağlanmasını söylüyorlardı. Ama o ipin üzerine 10 veya 15 kg ağırlık atıldığında demirler bükülüp ipler çözülüyordu ya da kopuyordu. Emniyet kemerlerini bağlamayan işçilerin de film çeker gibi fotoğraflarını çekip delil olarak gösterdiler. İşçilerin ya maaşından para kestiler ya da kış ortasında işlerine son verildi. Evet, güvenlik gerekçesiyle işçinin canını hiçbir şekilde kurtarmayacak bir ipe kendini bağlamadığı için emeğinden, alın terinden kestiler ya da işine son veriyorlar. Bir de güya çalıştığım yer Türkiye’nin en güvenli şantiyelerinden biriydi. Taşeronlarda ise durum çok daha kötü. Baret, yelek, emniyet kemeri, emniyet şeridi diye hiç bir şey yok. 6 yıldır çalışıyorum bu güne kadar bir denetim görmedim. Ve bu hükümet varken göreceğimi de düşünmüyorum. Her yıl olduğu gibi işçiler güvenlik, denetim yok diye “kader”lerinin kurbanı olacak. Çünkü bu olağan bir şey olarak görülüyor. Milattan önce de inşaat işçileri ölüyordu.
Soma’da yaşanan katliam da, önlem alınmamasından kaynaklanıyor. Bu durumu iyi bildiğim için bir işçi olarak Soma’daki katliamı kınamak için yapılan eyleme bir inşaat işçisi olarak baretimle katılmak istedim. Şantiyede baret bile bulamadım. Bu durum işçilerin her yerde “kader”inin aynı olduğunu gösteriyor.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
