26 Mayıs 2014 06:00

SGK’de taşeron işçisi olmak

8 yıldır SGK’de taşeron işçi olarak çalışıyorum. Daha önce de İçişleri Bakanlığında taşeron işçiydim, geçirdiğim trafik kazası sonrası 1.5 yıl yatarak tedavi oldum ve işten atıldım. Ancak dava açarak tazminatımı alabildim. İyileştikten sonra SGK’ye taşeron işçi olarak girdim.

SGK’de taşeron işçisi olmak
Paylaş

SGK’de çalışan taşeron işçi/ANKARA

8 yıldır SGK’de taşeron işçi olarak çalışıyorum. Daha önce de İçişleri Bakanlığında taşeron işçiydim, geçirdiğim trafik kazası sonrası 1.5 yıl yatarak tedavi oldum ve işten atıldım. Ancak dava açarak tazminatımı alabildim. İyileştikten sonra SGK’ye taşeron işçi olarak girdim. Buradaki sorunlar saymakla bitmez. Bir yılda 4 şirket değişiyor, yıllık izin kullandırmıyorlar. Evimde su patladı, izin vermediler, “Su patladığına dair evrak getir” dediler. Böyle bir evrak nereden alabilirim, bunun için bile izin almam gerekiyor. İşimiz olduğunda izin vermiyorlar, “Rapor al” diyorlar. Ama rapor almak için hastaneye gitmem gerek, yol parası, sekiz lira hastane parası, üç gün rapor alsam, iki günü kesilerek bir gün parası veriliyor. İki çocuğum var, büyüğü 6, küçüğü bir yaşında. Benim için on lira bile çok kıymetli.
İşimi yapıyorum, haksızlıklara da karşı çıkıyorum. Bu nedenle sürekli yerim değiştiriliyor, mobbing uygulanıyor. Biraz hak arayınca yıldırma politikası uygulanıyor. Baskılar ve haksız uygulamalar nedeni ile psikolojim bozuldu, doktora gidiyorum ve ilaç kullanıyorum. İşte öyle stres oluyorum ki, eve gittiğimde çocuklarıma bile ilgi gösteremiyorum.
Sosyal güvenliğin, kuralın çıktığı ana merkezde bunlar uygulanıyorsa başka kurumlardaki insanlar ölsün artık. Nasıl çocuk annesinden adalet beklerse, burası da işçinin annesi ama asıl adaletsizlik burada. Yetkililere “Bizim suçumuz ne” dediğimizde “Dünyaya gelmek” diye cevap veriyorlar. Kimse halimizi sormuyor, “İşten mi çıkarıyoruz, ana-avrat küfür mü ettik, sadece yerini değiştiriyoruz” diyorlar. Küfürden daha ağır bu sözler. SGK’de böyle olunca
“İstediğin yere şikayet et” deyip geçiyor yöneticiler. Sıkıntımızı söylemeye gittiğimizde hüküm giymiş suçlu gibi karşılanıyoruz.
İşçi- memur ayrımı çok fazla, karşılıklı oturup yemek bile yiyemiyoruz, ayrı saatlerde giriliyor yemekhaneye. Nasıl Kürt-Türk, Alevi-Sünni, cemaatcı-cemaatcı olmayan diye ayrım yapılıyorsa, işçi-memur ayrımı da öyle. Bize dış kapının köpeği muamelesi yapılıyor. Bu mektubumun gazetenizde yayınlanmasını istiyorum. İşçiler bir araya gelemiyoruz, sizin aracılığınızla duyulsun istiyorum.

ÖNCEKİ HABER

Sincan organize işçilerine çağrı

SONRAKİ HABER

Şantiyede baret bulamadım

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa