22 Mayıs 2014 20:49

AKP, suçlanan bakanlarına sahip çıktı

Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile CHP’nin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız hakkında verdiği gensorunun gündeme alınması AKP’lilerin oyları ile reddedildi.

AKP, suçlanan bakanlarına sahip çıktı
Paylaş

Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile CHP’nin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız hakkında verdiği gensorunun gündeme alınması AKP’lilerin oyları ile reddedildi.

HDP’nin Başbakan Erdoğan hakkında verdiği gensoru önergesi ise Meclis TV’nin yayınının olmadığı için haftaya cuma gününe bırakıldı.

Meclis Genel Kurulu iki gündür Soma katliamını gündemleriyle toplanıyor. Meclis Genel Kurulu’nda bugün CHP ve HDP’nin iki bakan hakkında verdiği gensoru önergesinin ön görüşmesi yapıldı. Zaman zaman sert tartışmaların yaşandığı görüşme sırasında AKP Hükümeti’nin işçilerin ölümünden sorumlu olduğu, bakanların derhal istifa etmesi gerektiği vurgulandı.

TÜZEL: BAKANLAR İSTİFA ETMELİYDİ

Önerge sahipleri adına ilk konuşmayı HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel aldı. İşçilerin ölümüne, “Katliam” dediklerini belirten Tüzel, bakanların ve hükümetin sorumluluğuna dikkat çekti. Maden mühendislerinin, bilim insanlarının, işin uzmanlarının gözlemlerinden ortaya çıkanın, ocakta yeterli denetim yapılmaması, kömürün içten içe kızarak yangın çıkması ve işçilerin kahredici bir şekilde ölmesi gerçeğine vurgu yapan Tüzel, sorumlular hakkında açılan soruşturmayı da eleştirerek, “Alelade bir trafik kazası gibi ölüme sebebiyet vermekten değil, olası kast ile ölüme sebebiyet verilmesi nedeniyle cezai tahkikat yapılması gerekir” dedi. Daha önceki kazalarla ilgili yargılamaların üzerinin kapatıldığını, taşeron sistemin sürdürüldüğünü belirten Tüzel, “Ama bu sefer yara derin, ciddi tedbirler almak gerekir. Soruşturmanın selameti ve sorumluluk açısından bakanlardan beklenen tutum istifa mekanizmasının işletilmesiydi. Ama istifa etmediler” dedi. Hükümetin bu işten sıyrılmaya çalıştığını vurgulayan Tüzel Çin'den ABD'ye kadar maden çıkaran ülkelerde işçi ölümlerinin neredeyse sıfır düzeyde olduğunu söyledi.

‘KAZA YERİNE ÜŞÜŞTÜNÜZ’


CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk de öncelikle, iş kazası denilen cinayetin, önlenip önlenemeyeceğine bakılması gerektiğini belirtti.Öztürk, her kazadan sonra başbakan, bakan, vali, medya, siyasilerin kaza yerine üşüşmesinin uygun olmadığını ifade ederek, "Gitmeniz gerektiğinde gitmeyeceksiniz, orada insanlar katledildikten sonra üşüşeceksiniz" dedi.
Bakanlar Yıldız ile Çelik'in, "sorumluluk kimde" diyerek, birbirine düştüğünü belirten Öztürk, "İçinizdeki Allah duygunuza seslenerek söylüyorum, bu olayda benim sorumluluğum yoktur diyebiliyor musunuz?" diye sordu. Öztürk, olayın sorumlularının hükümet, devlet, madendeki taşeron Alp Gürkan, bakanlar Yıldız ve Çelik olduğunu belirterek, iki bakanın derhal istifa etmesini istedi.

‘KÖLE MANTIĞININ İTİRAFI’

HDP Mardin Milletvekili Erol Dora daBaşbakan'ın, Soma'daki işçi kıyımını, bir asır önceki benzer olaylarla karşılaştırmasının, maden işçilerinin 100- 150 yıl önceki köle mantığıyla çalıştırıldığının itirafı olduğunu söyledi. Dora, bu facianın, Hükümet ve madeni işleten Soma Holding ve sahiplerinin ortak sorumluluğunda olduğunu ifade etti. Dora, TKİ yönetiminin de birinci işveren olarak sorumluluğu bulunduğunu belirterek, ölüm ve kazanın, madenciliğin fıtratı olmadığını söyledi. Dora, Çelik ve Yıldız'ın derhal istifa etmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz, Soma'daki kazanın, ulusun boğazını düğümlediğini dile getirdi.Kazanın, uyarılarına rağmen göz göre göre geldiğini, bakanların yeterli önlemleri almadığını belirten Öz, "Sorumlu bakanlar, sömürüye sadece bakmıştır. İş cinayeti zincirdir, kazayı öngöremezsiniz, birden gerçekleşir. Cinayetler, güvenlik önlemleri almadan ben geliyorum der. Bu büyük sorumluluğun altında resmen ezildiniz. Siz bakanlar, önlenebilir cinayetleri, kadere teslim edip sahadan çekilemezsiniz. Bu bakanların halen koltuğunda oturmasına, Meclisi'n utanmasına fırsat vermeyin. Bir avuç kömür için bir ömür veren madencilerimizin tekrar anılmasını istiyorum. Gensoruda vicdanlarınıza göre karar verin."

ÖZEL’DEN ‘PİŞKİNLİK’ BENZETMESİ

CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, dünyanın hiçbir parlamentosunda 301 kişinin yaşamını yitirmesinde sonra böyle bir gensoru görüşmesinin yapılamayacağını belirtti. Özel, "Dünyanın hiçbir yerinde bakanlar bu kadar ciddi sorumluluklarına, 301 kişinin ölümüne rağmen halen oturup da kendisini savunma, önergelerin gündeme alınmamasını talep etme gibi pişkinlikle parlamentonun karşısına çıkamazlar" dedi.

Dünyada istifa eden bakanlardan örnekler veren Özel, "İleri demokrasi diyorsunuz, 301 kişinin öldüğü yerde Taner Yıldız oturabiliyorsa, Faruk Çelik burada oturma nezaketini bile göstermiyorsa bu nasıl olabilir? Nasıl vicdan? Başbakan, MİT Yasası'nı değişecek deyince 300 kişi geliyor, şimdi  45 kişi oturuyorsunuz" diye konuştu.

‘CİNAYET VARSA, KATİL YOK MUDUR?​’

HDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, Soma'daki maden faciasında 301 kişinin hayatını kaybettiğini belirterek, daha önce de iş cinayetleri yaşandığını, ancak ilk kez bir olayda 301 işçinin hayatını kaybettiğini söyledi. Son üç yılda 292 işçinin madencilik sektöründe yaşamını yitirdiğini belirten Ata, "Ortada bir cinayet varsa, ortada bir katil yok mudur? Aileler bize katili soruyorlar" dedi. Akat, iş gücüne dayalı olarak madenlerin 20. yüzyılda çıkarıldığını belirterek, "21. yüzyılda iş gücüne dayalı olarak çıkarılmıyor madenler ama biz hala öyle çıkarıyoruz" diye konuştu.

‘SOMA’DA 432 EVLAT YETİM KALDI’


HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Soma faciası ile ilgili olarak, "Kemal Derviş, o zaman Başbakan'la görüşme yapıyor, 'tütün ekiminin sınırlandırılması gerekiyor' diyor. Soma'da cinayete kurban giden işçiler, tütün ekiminin sınırlandırılması ile birlikte madene, yerin altına, diri diri kabristana işte o gün mahkum edilmiştir" dedi.Soma'da, Ege'de tütün ekimi yapan 580 bin ailenin işçilerinin, tütün ekiminin sınırlandırılması ile birlikte madene, yerin altına, diri diri kabristana işte o gün mahkum edildiğini kaydeden Önder ile o dönemin Bakanı MHP’li Faruk Bal arasında tartışma yaşandı. Bal madencilik ile tütün ekiminin ilgisinin olmadığını ileri sürdü.

Kemal Derviş 57. Hükümet'te bakan olarak atanacağı zaman MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 3 tane şart koyduğunu ifade eden Bal, Derviş'in, Hükümet ya da parti disiplinine uyacağı ya da bakanlar üstünde bir konumda asla olmayacağı şartını koyduğunu kaydetti. Bal, MHP'nin Derviş'in getirdiği yasalardan, ülke yararına olanları kabul ettiğini, olmayanlara karşı çıktığını bildirdi.

‘YÜZÜ KÖSELE’ SUÇLAMASI


Görüşmeler sırasında en sert tartışma ise CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören ile AKP Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi arasında yaşandı. Tanrıverdi’nin maden sahipleri ile ilişkileri olduğunu, daha önce kapatılan Uyar Madenciliğin sahibi ile TKİ Genel Müdürü’nün odasına gittiğini anlatan Hasan Ören, “Maden ile siyaset ilişkilerini sürdüren Hüseyin Tanrıverdi’dir. Bunu bilmeyen yoktur. Beş gün Soma’da madenin kapısının önüne gelemediniz. Bunu burada neden saklıyorsunuz” diye konuştu. Tanrıverdi için “yüzü köseleden kalın” diyen Ören, “Genel Müdürün yanına işçi hakları için gittim” diyen Tanrıverdi’nin, işçi hakları için genel müdüre niye işçilerle değil, maden sahibi ile gittiğini sordu. Ören, “301 vatandaşımız hayatını kaybetmiş… Ne yapacağınızı şaşırdınız. O madencilerin kanları sizin elinize bulaştı” dedi.

BAKANLAR SORUMLULUKLARINI ATMAYA ÇALIŞTI

Daha sonra bakanlar kendilerini savundular. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, gensoruda mevzuat eksikliği ve denetimsizlikten bahsedildiğini belirterek, son çıkardıkları İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın ILO, AB normlarında olduğunu savundu. Denetimlerin yapıldığını ileri sürerek rakamlar veren Çelik, laf atmalar karşısında “Yapılan işleri söylüyorum, yapmayan varsa canı cehenneme” dedi. “Üretim yarışı güvenliği sıkıntıya sokuyor” diyen Bakan Çelik, rödovans sisteminin yanlış olduğunu da söyledi. Çelik yasama yılı bitmeden taşeron sistemini kaldıran yasayı çıkaracaklarını öne sürdü.

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da bütün işlerde kanunla birlikte, dünya ve ahret ölçüleriyle birlikte hareket edeceklerini söyledi. Ruhsatların 45 binden 25 bine indiğini, facianın yaşandığı madenin ihalesiz  verildiği iddialarının doğru olmadığını ileri süren Bakan Yıldız, elinde ihaleyi gösterdi. Yıldız, “AKP ve muhalefeti olmaz bunun. Görevinin bakanlık olması vicdanın ve insanlığının önüne geçemez” dedi.

Gensoru görüşmesi devam ederken, Hak-İş'in konuğu olarak Türkiye'ye gelen ve TBMM İdare Amiri Salim Uslu'yu ziyaret eden Bağımsız Makedonya Enerji Maden ve Endüstri İşçileri Sendikası Başkanı DimcheDamchevski ve sendika yetkilileri de bir süre görüşmeyi izledi. (Ankara/EVRENSEL)


ÖNCEKİ HABER

Madencilerden sessiz tepki

SONRAKİ HABER

'Çerkeslerin yaşadığı soykırımı unutmayacağız'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...