22 Mayıs 2014 17:13

Alevi kurum başkanları: Devleti yönetenler akıllarını başlarına toplasınlar

Okmeydanı'nda çıkan olaylar sırasında Uğur Kurt gencin isimli yakınlarının cenazesi bulunduğu cemevi bahçesinde silahla vurulmasına Alevi kurum başkanları sert tepki gösterdi.

Alevi kurum başkanları: Devleti yönetenler akıllarını başlarına toplasınlar
Paylaş

Okmeydanı'nda çıkan olaylar sırasında Uğur Kurt gencin isimli yakınlarının cenazesi bulunduğu cemevi bahçesinde silahla vurulmasına Alevi kurum başkanları sert tepki gösterdi.

Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu, "devleti yönetenler akıllarını başlarına toplasınlar" derken, Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez ise, "Belli ki, yeniden Alevileri öldürmeye yok etmeye çalışıyorlar. Bizim de buradan çağrımızdır. Biz buradayız buyurun gelin. Ölümden korkan en az sizin kadar alçak olsun" dedi.

İstanbul'un Şişli ilçesine bağlı Mahmut Şevket Paşa Mahallesi'nde sabah saatlerinde Berkin Elvan için yapılan bir eyleme müdahale edilmesi sırasında, Uğur Kurt isimli gencin yakınlarının cenazesi için bulunduğu Okmeydanı Cemevi bahçesinde polisin sıktığı kurşunun hedefi olarak ağır yaralanmasına Alevi örgütü temsilcilerinden sert tepki geldi.

'ISRARLA HÜKÜMET ALEVİLERİ PROVOKE EDİYOR'

Yaşanan olay için son derece öfkeli olduklarını dile getiren Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu, "Devleti yönetenler akıllarını başlarına toplasınlar" dedi.

Alevileri sokağa dökmeye ve bir kargaşa yaratmak için uzun süredir Alevilerin tahrik edildiğini söyleyen Kenanoğlu, Cemevi önünde cenaze bekleyen Uğur Kurt'un gerçek mermi ile hedef alınarak vurulmasının açıklanabilir bir tarafının olmadığını, hükümetin ısrarla Alevileri provoke ettiğini söyledi. Kenanoğlu, "Biz bu ülkenin vatandaşı, yurttaşıyız. Bu kadar üzerimize gelmesinler. Bir toplumun üzerine bu kadar gelinmez. Demokratik olmayan ülkelerde her zaman bir teröriste ihtiyaç vardır. Her zaman bir korku politikasına ihtiyaç vardır. Türkiye'de bu bir dönem komünistler, bir dönem İslamcılar, daha sonrada Kürtler olarak lanse edildi. Şimdi Kürt meselesinde çatışmasızlık süreciyle birlikte Aleviler, ülkedeki geleceğin teröristleri olarak hazırlanmaya çalışılıyor. Bizzat bunu yapan da devlet ve hükümetin ta kendisidir. Bu tür tavırlar ve yaklaşımlar kimsenin hayrına değildir. Kendi zalim iktidarlarını ve soyguncu iktidarlarını sürdürmek için yeni teröristler oluşturacaklarına ülkeyi demokratikleştirsinler. Alevilerin yada bir başka toplumun huzursuz olduğu bir ülkede hiç kimsenin mutlu olması da mümkün değildir. Yapılan saldırıyı şiddetle kınıyor ve protesto ediyorum" ifadelerini kullandı.

'BİZ BURADAYIZ BUYURUN GELİN. ÖLÜMDEN KORKAN EN AZ SİZİN KADAR ALÇAK OLSUN'

Bir grup genç ve polis arasında olayın, cemevinden uzak bir yerde yaşandığını ama akrep tipi zırhlı bir polis aracının cem evine doğru geldiğini belirten Hacı Bektaşı Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez ise cemevinde bulunan ve cenaze bekleyen yurttaşların üzerine hedef alınarak ateş açıldığını söyledi. "Artık hızlarını alamıyorlar, Alevileri tek tek vurarak bitireceklerini düşünüyorlar" diyen Geçmez, yaşanan olayın devletin ne kadar kontrol dışına çıktığının bir göstergesi olduğunu vurguladı.

Geçmez, yaşanan duruma tepkisini "Daha önce evleri işaretlemişlerdi. Sonra Dersim'de, Sivas'ta, Gazi'de toplu öldürmeye çalıştılar. Belli ki, yeniden Alevileri öldürmeye yok etmeye çalışıyorlar. Bizim de buradan çağrımızdır. Biz buradayız buyurun gelin. Ölümden korkan en az sizin kadar alçak olsun" sözleri ile dile getirdi.

'ALEVİLERE KARŞI BAŞLATILAN İNSAN AVI İLE TOPLUMSAL MUHALEFET BASTIRILMAYA ÇALIŞILIYOR'

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAK) eski Başkanı ve Alevi-Bektaşi Federasyonu Yöneticisi Kemal Bülbül de yaşananların sistematik bir politika olduğunu dile getirdi. Aleviler üzerinde geliştirilen sistematik politikanın Alevilere dönük tek tek bir insan avı gerçekleştirme yoluyla oluşabilecek, hırsızlık, yolsuzluk ve faşist politikalara karşı, gelişen toplumsal muhalefeti bastırmak olduğunu söyleyen Bülbül, "Çünkü Alevi toplumu, Gezi direnişi akabinde 8 gencinin katledilmesi, bir bütün olarak Türkiye genelinde kapıların işaretlenmesi, dolaylı ve ya direk olarak Başbakan Erdoğan'ın nefret içeren konuşmaları v en son Soma katliamı ve Kürt halkının karşı karşıya olduğu çözüm sürecindeki tıkanıklık" olarak ifade etti.

'BU POLİTİK DİLDE FAŞİZMDİR'

Alevi halkının yaşanan sorunlardan ve durumlardan hareketle ciddi bir toplumsal tavır gösterme eğiliminde olduğunu dile getiren Bülbül, "Banu bastırabilmek amacıyla yapılan bir şey. Birde AKP hükümeti, Osmanlı ve Cumhuriyetin geleneksel inkar, imha ve katliam politikalarını adeta miras olarak devir almış. Bu politikaya alevi dilinde 'muaviye soylu politika' deniliyor. Ama bu politik dilde faşizmdir" dedi.

Bülbül, yaşanan bu olaya rağmen şimdi hükümet cenahının yine 'Bunu kullanıyorlar. Bunu politik malzemeye dönüştürüyorlar' gibi açıklamalara başvuracaklarını da söyledi.

Yapılan saldırının politik olduğunu dolayısıyla da bun karşı gösterilmesi gereken tavrın da politik olması gerektiğini altını çizen Bülbül, bu sorunun sadece Alevi toplumun sorunu olmadığını belirterek Türkiye demokrasi güçlerinin bu saldırılara karşı ortak tavır göstermeye çağırdı. (İstanbul/DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Meclis\'te Soma gensorularının ön görüşmesi yapılıyor

SONRAKİ HABER

Sayıştay raporu suçluyu gösterdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...