21 Mayıs 2014 06:00

Sendika da bu ölümlerden sorumludur

Soma AŞ’de meydana gelen katliam sonrası patrona olduğu kadar sendikaya da tepki var. İşçiler yaşananlarda sendikanın payının da olduğunu düşünüyor. Dün Maden-İş Ege Bölge Başkanı Taner Küçükgençay’ın Hükümet konağı önünde yapmak istediği açıklama, işçiler tarafından protesto edildi. Tepkiler üzerine açıklama yapamayan Küçükgençay, hükümet konağına geçti.

Sendika da bu ölümlerden sorumludur
Paylaş

Vedat YALVAÇ
Ayşen Buldan TUFAN
Soma

Soma AŞ’de meydana gelen katliam sonrası patrona olduğu kadar sendikaya da tepki var. İşçiler yaşananlarda sendikanın payının da olduğunu düşünüyor. Dün Maden-İş Ege Bölge Başkanı Taner Küçükgençay’ın Hükümet konağı önünde yapmak istediği açıklama, işçiler tarafından protesto edildi. Tepkiler üzerine açıklama yapamayan Küçükgençay, hükümet konağına geçti.

İŞÇİLER HÜKÜMET KONAĞI ÖNÜNDE TOPLANDI

“Ya sendika istifa edecek, ya da biz üyeliğimizi çekeceğiz” diyen işçilerin protestoları, gazetemizin yayına girdiği saatlerde devam ediyordu. Sendikanın her ay 45 TL aidat aldığını ancak hiçbir zaman işçinin yanında yer almadığını söyleyen işçiler, sendikanın patronla birlikte çalıştığını söylüyorlar.

Konuştuğumuz işçilerden Şahin Uçar, Soma kömürlerinin Ata bacasında çalışıyor. 2 yıldır çalışan işçi sendikaya kendisi gidip üye olmuş ancak sendikaya üyeliklerin zorla yapıldığını söylüyor. 1 buçuk ay önce işyerinde iletişim panosuna bir yazının yazıldığını, bu bildirimde, ‘1 hafta süre verilerek, sendikaya üye olmayan işçilere kömür istihkakı yapılmayacağının yazıldığını söylüyor. Sendika seçimlerinde de zarflarda attıkları oyların arkada değiştirildiğini söyleyen Uçar, “Öncesinde zarflar hazırlanıyor. Muhalif tüm zarflar yok edilerek, patronun belirlediği delegeler seçiliyor” diyor. Sendikanın işçilerin hiçbir sorununu çözmediğini söyleyen bir başka işçi, “Bu sendika bizim sorunlarımızı dinlemezken, patronla bizim adım atamayacağımız otellerde görüşmeler yapıyorlar” diyor.

‘ADAY OLANLAR İŞTEN ATILDI’

Kamuda çalışan Maden İşçisi Tufan Günay da “Bu işyerlerin aslında arkasında sizlere anlatamadığımız bir gerçek var. O da şudur: Türkiye Maden İşçileri Sendikası Soma Şubesinin 2010 yılında delege seçimi oldu. Maden-İş ve Soma Kömür AŞ anlaşarak bir tane bile farklı aday çıkarmadılar. Aday olanları da o dönem işten attılar” dedi.
2010 mayıs ayında kongre yapıldığını söyleyen Tufan, 4 gün öncesinde 2 işyeri yönetimi ve sendika yönetimi ile genel merkez yönetimi dahil masa başında anlaşarak “2 senden 2 benden, bir tane kamu grubundan” diyerek kongre yapıldığını söylüyor.

SENDİKAYA DA DERNEĞE DE PATRON ÜYE YAPIYOR

Olayın yaşandığı günden beri konuştuğumuz tüm işçiler, patron kadar sendikaya da tepkili. Birçok işçi sendikanın ne olduğunu bilmeden üye olmuş. Çatalan köyünden Rıza Atik, “Sendikaya nasıl üye olduğumuzu bilmiyorum. İlk gün tomarla kağıt önümüze geliyor. Biz de mecbur olduğumuz için bunların hepsine üye oluyoruz” diyor. Sendika başkanınızı tanıyor musunuz diye sorduğumuzda, “Yasin’di galiba” diyor. Diğer bir işçi hemen onu düzeltiyor: “O işyeri temsilcisi” diye. Ama o da şube başkanını tanımıyor.

DERNEĞE DE SENDİKAYA DA PARA VERİYORUZ

Çiçekli köyünden başka bir işçi de, sendikaya da deneğe de üyeliğin patron baskısıyla yapıldığını söylüyor. Somalı İşçilerle Dayanışma Derneğinin de Ramazan Doğru tarafından kurulduğunu, işçilerin de zorla üye yapıldığını söylüyor. İlk gün imzalanan kağıtlara hiç bakamadıklarını, sonradan sendikaya ve derneğe üye olduklarını öğrendiğini söyleyen işçi, “Ben her ay 15 lira derneğe, 45 lira sendikaya veriyorum. Kaza olduğu günden beri ne sendikayı gördüm ne derneği. Zaten dernek başkanı kim, bilmiyoruz” diyor.
Somaspor futbol takımına yapılan desteğin bile işçilerden kestikleri 2 lira ile yapıldığını söyleyen işçiler, sendika yönetiminin bir an evvel istifa etmesini istiyor.

ÖNCEKİ HABER

Çiftçi çocuklarının ölmesi tesadüf değil

SONRAKİ HABER

Önce hasta ettiler sonra gizlice işten attılar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...