Acı ve maden
Karanlık, çok karanlık bir ülke. Bir maden ocağı kadar ıssız ve derin şeyler dönüyor. Birileri var basıyorlar insanların üzerine, öyle bir basıyorlar ki kan fışkırıyor can çekişiyor insanlar. Ayaklarını çektiklerinde anne feryatları çocuk çığlıkları kalıyor. Bastıkça yükseliyorlar, bastıkça öldürüyorlar. Bir kan gölü olmuş tam da mayısın 13’ünde. Tabii yeni bir şey değil bu. Onlar böyle para kazanmış, böyle bir yerlere gelebilmişler.
İpek YAŞAR
Hatay Reyhanlı Yahya Turan A.Ö.L Öğrencisi
Karanlık, çok karanlık bir ülke. Bir maden ocağı kadar ıssız ve derin şeyler dönüyor. Birileri var basıyorlar insanların üzerine, öyle bir basıyorlar ki kan fışkırıyor can çekişiyor insanlar. Ayaklarını çektiklerinde anne feryatları çocuk çığlıkları kalıyor. Bastıkça yükseliyorlar, bastıkça öldürüyorlar. Bir kan gölü olmuş tam da mayısın 13’ünde. Tabii yeni bir şey değil bu. Onlar böyle para kazanmış, böyle bir yerlere gelebilmişler.
Bu kan gölünde az yüzmemişler. Aslında maden ocağı yanmamış... Bugün Manisa yanmış, Türkiye yanmış, dünya yanmış. Bugün belli olmuş iyi ile kötünün savaşındaki galip. Savaşı hırsız kazanmış. Acıda masuma, garibe ve bir o kadar da namusluya düşmüş. Onlar bugün insan bedenini yakmamışlar aslında yüreğini yakmışlar. Onlar diyorum çünkü o kadar korkunçlar, o kadar acımasızlar ve bir o kadar da korkak...
13 Mayıs’ta bir yangın çıkmış 200 m derinliğinde 5 kilometre genişliğinde. Yakacak da, yakacak... Sönmesin de zaten. Yarası da açıkta kalsın, kalsın ki anne feryatları, çocuk çığlıkları duyulsun. O maden ocağında kararmış bedenler daha fazla yanmasın...