20 Mayıs 2014 07:30

Özelleştirmeci hükümet de patron kadar suçlu

Soma’da yaşanan katliamın ardından kamuoyunun baskısıyla gözaltı ve tutuklamalar başladı. Gözaltına alınanların hepsi maden şirketinin yöneticisi ve çalışanı. Somalılar bu gelişmeyi olumlu ama yetersiz buluyor.

Özelleştirmeci hükümet de patron kadar suçlu
Paylaş

Eda YILDIRIM
Soma


Soma’da yaşanan katliamın ardından kamuoyunun baskısıyla gözaltı ve tutuklamalar başladı. Gözaltına alınanların hepsi maden şirketinin yöneticisi ve çalışanı. Somalılar bu gelişmeyi olumlu ama yetersiz buluyor. Çünkü hangi işçiyle konuşsak ağızlardan aynı söz çıkıyor “Bu şirket devletin taşeronu.” Somalılar bu nedenle şirket patronu kadar özelleştirme ve taşeronlaştırmaya hız veren Hükümetin de sorumlu olduğunu söylüyor.

Soma ve çevre köy ve ilçelerde görüştüğümüz işçiler özellikle AKP Hükümeti döneminde başlayan madenlerin özelleştirilmesinin ardından üretimin sürekli olarak arttığını ancak buna karşın şirketlerin işçi sağlığı ve iş güvenliği adına hiçbir tedbir almadığını belirtiyorlar. Maden devlet elindeyken çalışan işçiler de bu duruma dikkat çekiyor: “Devlet bünyesindeyken işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerine daha fazla önem veriliyordu.”

‘HİÇBİR MADEN GÜVENLİ DEĞİL’

Resmi rakamlara göre 49 cenazenin çıktığı Kınık’tayız. Soma’nın  merkez ve Soma’ya çıkan yollarda OHAL görüntüleri var. Kahvelerde oturanlar, sokaklarda öbek öbek toplanmış insanlar... Her yerde Soma’da yaşanan katliam tartışılıyor. Biz de bir kahvede oturuyoruz.

Bir buçuk yıl Soma Maden İşletmesinde çalışan ardından yangının meydana gelen ocağın hemen yakınındaki İmbat Madenciliğe geçen 24 yaşındaki H.P. ile görüşüyoruz. Soma AŞ’de emniyet önlemleri alınmadığı için işyeri değiştirdiğini belirtiyor ve ekliyor: “Türkiye’de hiçbir maden güvenli değil.” Özelleştirmenin ardından madenlerde çalışan taşeron firma sayısı da artmış. Taşeron firmanın gelişiyle esnek ve kuralsız çalışma iki katı artmış. Soma’daki faciada  sadece dört  taşeron firmadan yüzlerce işçinin yaşamını yitirdiğini anlatıyor H.P. ve devam ediyor: “Burada Soma’da devletin taşeronu. Sonuçta onların ürettiği kömürü alan devlet. Alp Gürkan devletin referansını alarak gelmiş Soma’ya.”  

CİNER GRUBU BIRAKIYOR, GÜRKANLAR ALIYOR

Özgür Yılmaz da, 10 yıldır madende çalışıyor. O da madenlerin üretiminin devletin sorumluluğundayken bu kadar büyük kazaların yaşanmadığına dikkat çekiyor. “Peki ama şimdi?​” sorumuza şu yanıtı veriyor: “Şimdi her gün çaresiz biçimde ölümle burun buruna çalışıyoruz.” Soma’da çalışmış olan bir başka maden işçisi ise Soma ocaklarının kamuda bulunduğu dönem sık sık çıkan yangınlar nedeniyle çok fazla derine inilmediğini, özelleştirildikten sonra kömür ocaklarının işletmesini alan Ciner grubunun da yangınlar nedeniyle üretimden çekildiğini aktarıyor ve “Ancak sonra ne oldu, devlet referansıyla Soma firması geldi. Soma Maden sürekli yangın çıkmasına rağmen üretimini artırmaya devam ediyor” dedi.

‘TKİ’DEYKEN EMNİYETE ÖNEM VERİLİYORDU'

Soma madenlerinin Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) tarafından işletildiği dönemde maden işçisi olarak çalışan Hasan Yılmaz da, H.P.’yi doğrulayarak şunları söylüyor: “Devletteyken emniyete daha önem verilirdi. Ben 1990 yılında emekli oldum. Bizde de çok ciddi yangınlar oluyordu ama hemen müdahale edilebiliniyordu. Mesela kullanılmayan sahalara yangın çıkmaması için kül basılırdı, suyla. Orası emniyete alınır, sonra tekrar devam edilirdi” diyor. Yılmaz’ın dört oğlu var ve dördü de madenci. Yılmaz, devletin madenleri özel sektöre bırakmasının çok büyük bir hata olduğunu söylüyor ve ekliyor: Özel sektör daha fazla kömürü ne kadar daha ucuz çıkarırım diye düşünüyor. Mesela biz de gaz ölçüm cihazı vardı. Her vardiyadan önce o cihazla gaz ölçümü yapılırdı. Eğer anormal bir şey varsa işçiler madene alınmazdı.”

ÖNCEKİ HABER

Madenin çocuklarında hakikatin tanıklığı

SONRAKİ HABER

Spurs’ten güçlü başlangıç

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...