19 Mayıs 2014 06:00

Penguen kedi ve Soma

En sarsıcı soru ile başlayayım. Soma’da medya ne yaptı? Bunun için hemen 13 Mayıs 2014 Salı gününe gidelim. Soma Holdin’e ait maden ocağında ölümler olduğu bilgisi ile birlikte anında “trafo patladı” haberleri eşgüdümlü geldi.”Trafo Patladı” baştan her şeyi ortaya koyuyordu. İktidarın sorumluluğu işverenin yükümlülüğünü elemine edecek kadar. “Trafo Patladı” “Trafo’ya Kediler Girdi” neyse oydu.

Penguen kedi ve Soma
Paylaş

Mustafa HOŞ*

En sarsıcı soru ile başlayayım. Soma’da medya ne yaptı? Bunun için hemen 13 Mayıs 2014 Salı gününe gidelim. Soma Holdin’e ait maden ocağında ölümler olduğu bilgisi ile birlikte anında “trafo patladı” haberleri eşgüdümlü geldi.”Trafo Patladı” baştan her şeyi ortaya koyuyordu. İktidarın sorumluluğu işverenin yükümlülüğünü elemine edecek kadar. “Trafo Patladı” “Trafo’ya Kediler Girdi” neyse oydu. Trafo patladı üfürmesi sanalından kâğıdına görüntülüden sesli iletişim araçlarının hepsinde tek başlıktı. Ölüm madeni sahibi bile “trafo patlamadı” demişken hala “trafodur o trafo” denmesi de sadece Neotürkiye’ye özgüdür.  Şimdi başka bir soru daha vardı.Kaç kişi ölmüştü, kaç kişi yaralanmıştı. Ona da hükümet karar verdi. Öyle ya bu ülkede hükümet öldü demeden kimse ölemezdi. Neo-Türkiye’de ecelin tecellisi de Tayyip Erdoğan’ın iki dudağı arasındaydı. AFAD yani Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı devreye sokuldu. Ölü ve yaralı sayısı onlardan sorulacaktı. Salı gece ve Çarşamba’nın ilk saatlerine kadar “17 ölü 11 yaralı 200’ün üzerinde işçi mahsur” başlığı kullanıldı. Her şey planlandığı gibi gidiyordu. Ta ki Manisa Belediye Başkanı Cengiz Ergün gece 24.00 sıralarına ölü sayısının 157 olduğunu açıkladı. Bu açıklama ile birlikte haber kanalları belediye Başkanına dayandırarak ölü sayısının 157 olduğunu aktardı. Tam bu sırada AKP hükümeti devreye girdi. Haber kanalları arandı ve kendi başlarına haber verme işgüzarlıkları(!) engellendi. Anında tüm haber kanalları Manisa Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün açıklamalarını görmezden geldi. Tüm haber kanallarında tekrar aynı başlık vardı. “17 ölü 11 yaralı 200’ün üzerinde mahsur”. Halk tv ve Hayat tv gibi kanallar bu talimata uymadı. Ölü sayısı yüksekti. Bunu Ankara’da biliyordu. Enerji Bakanı Taner Yıldız daha Soma’ya gitmeden “‘Sıkıntı büyük olabilir. Şu anda Soma’ya hareket halindeyiz. Mahsur kalanlar ve ölü yaralı konusunda net bir bilgi yok” diyordu. Onlar biliyordu yeterliydi halkın öğrenmesine gerek yoktu. Onlar ne zaman ve nasıl isterse halk o zaman öğrenecekti.

BAŞ BELASI TWİTTER DEVREDE

Devreye yine baş belası Twitter girdi. Soma’da olanlar hakkında gerçekler yazıldı. Anında devreye de AKP trolleri, hükümet komiseri gazeteciler sürüldü. Kim gık dese küfür hakaret ve tehdit başladı. Neyse ki Twitter’da işsiz gazeteci sayısı çalışandan fazla olunca ölüm madeni karanlığına ışık tutulabildi. Tabi gazeteciler kadar Twitter aktivistlerinin katkıları da yadsınamaz. Bu ışığın gücünün genel medyadan bile daha güçlü olduğu Tayyip Erdoğan’ın Soma ziyaretinde bir kez daha görüldü. Tayyip Erdoğan ve dolayısıyla hükümet ilk andan beri maden ocağını kendi özel mallarıymış gibi davrandılar. Bunda seçim kömürleri tedarikinin maden ruhsatlarının bizzat Erdoğan tarafından verilmesinin de payı var ama bu refleksin sosyolojik boyutları daha derin. O da başka bir yazının konusu. Neyse ‘Medya Soma’da Ne Yaptı’ya devam edelim. Erdoğan Soma’ya bakışını “Bunlar olağan şeyler. Madenciliğin fıtratında bu var “ ile özetledi. Bu fıtratı 2010’da 30 madencinin öldüğü grizu patlamasında “güzel öldüler” “madenciliğin kaderinde var” ile görmüştük. Bu kez durum farklıydı.

YUMRUK GÖRÜNTÜSÜ YERİNE YALANLAMA

Tayyip Erdoğan sokağa adım attığı anda “yuuuh” sesleri ölüm çığlıkları arasında yükseldi. Erdoğan “ben öldü demeden kimse ölemez” e o kadar inanmıştı ki “yuuuh” sesi ile kendine geldi. Önce sokakta yakaladığına “ başbakana yuh dersen tokadı yersin” dedi sonra da markette yakaladığına tokadı yapıştırdı. Ardından korumalar kafa göz daldı. Erdoğan bu halde olunca Başbakanlık müşaviri Yusuf Yerkel bir genci özel harekat polislerinin yardımıyla linç etmeye çalıştı. Ayrıntılı anlattım bu anlar tv habercilerinin çok sevdiği klişe “saniye saniye görüntülendi sayın seyirciler” halinde hem görüntü hem de fotoğraf olarak vardı. Haber her şeyi ile hazırdı. TV’ler için altına hiçbir perfore döşemeden verilecek kadar. Gazeteler için de altına hiçbir şey yazmadan fotoğrafını basacak kadar. Hürriyet ve  Zaman manşetlik haberi 1.sayfadan küçük gördü. Cumhuriyet, Birgün, Evrensel, Yurt,Sözcü, Aydınlık ve Sol manşetten verdi. Milliyet, Habertürk, Vatan, Sabah, Star, Yeni Şafak, Akşam, Posta, Türkiye 1.sayfasında ise hiç yer almadı. TV’ler Erdoğan’ın dayak görüntüleri yerine Bakan Hüseyin Çelik’in yalanlamasını vermeyi tercih etti. Kanal D’de dayak görüntüleri ve dayak yiyen gencin açıklamaları yer alınca bir kez daha Doğan grubu hedef alındı. Sabah Gazetesi “Market yalanı” manşeti ile “Aydın Doğan medyası Başbakan Erdoğan’ın markette bir madenciyi yumrukladı iftirasını halka gerçekmiş gibi sundu” haberi yaptı. Aslında Doğan Grubu olması gerekeni yapmıştı. Hem de ürkek bir habercilikle. Doğan Grubu’nun 17 Aralık’tan beri yaptığı bu med-cezirli ürkek habercilik ayrıntılı analiz edilmeli. Hürriyet’te dayak görüntüleri manşet bile yapılmamıştı. Kanal D’de de kısa verilmişti. Her yerde büyük bir haberdir. Başbakanın vatandaşı tokatlaması. Müşavirinin bir genci yerde tekmelemesi. Hele bir de taziye için gidilen cenaze yerinde bu yapılıyorsa yılın haberi olacak kadar değerlidir. Tabi bu normal bir ülke için..

GEZİ’DE PENGUEN, SOMA’DA YÜZ KARASI…

Neotürkiye’de haber denilen biat ettiğin kadardır. Erdoğan’ın dayağını görmeyen Soma gerçeğini de tabi ki ıskaladı. Soma’dan doğal bir afet olmuş gibi yayın yapılmasının altında siyasete biat var. Oysa Soma’da doğal afet/ kaza değil katliam, şehit değil cinayet var. Ama özgür bir genel medya yok. Onlar Gezi’de penguen, seçimde kedi Soma’da yüz karası…

*Gazeteci

ÖNCEKİ HABER

Simeone ve tarih yazıcıları

SONRAKİ HABER

‘Dönmek kolay değil’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...