23 Haziran 2011 03:07

İSDEMİR'DE ADIM ADIM GREVE

İSDEMİR’de 1989 yılının ardından yeniden grev sesleri yükselmeye başladı. Hak-İş’e bağlı Çelik-İş ile işveren arasındaki sözleşme sürecinde alınan grev kararının uygulanmasına kısa bir süre kalırken, işçiler grev hazırlıklarını sürdürüyor. İSDEMİR işvereninin sıfır zam dayatmasını kabul etmeyen iş&c

İSDEMİR'DE ADIM ADIM GREVE
Paylaş
Cumali Akkaş / Hasan Çelik

ERDEMİR ile aynı işi yapmalarına rağmen yüzde 70 oranında daha düşük ücret alan İSDEMİR işçileri, 16 ay boyunca da kriz bahane edilerek yüzde 35 düşük ücret almışlardı. 8 aydır süren toplusözleşme görüşmelerinde sonuç alınamaması üzerine 29 Mayısta grev kararı asıldı. 60 günlük yasal süreç 30 Temmuzda sona ermesine rağmen, Çelik-İş 30 Haziranda grevi başlatma kararı aldı.

1989 GREVİ KONUŞULUYOR

Bu dönemde İSDEMİR’de 1989 yılında yaşanan ve yüzde 350 zam alınmasıyla sonuçlanan 137 günlük grev de fabrikada yeniden konuşulmaya başlandı. O dönem greve katılan işçilerin birçoğu emekli oldu. Ancak o işçilerin çocukları şimdi İSDEMİR’de çalışıyor. İşçiler, 1989 grevi öncesi yapılan toplu vizite, sakal bırakma, servise binmeme gibi eylemlere dikkat çekiyor.

BÜYÜK GREV YOL GÖSTERİYOR

İSDEMİR Çalışanları ve Emeklileri Derneği de ‘89 yılında yaşanan greve ilişkin bir panel düzenledi. İSDEMİR emeklilerinin yanı sıra çalışan işçilerin de katıldığı panelde grevinin nasıl gerçekleştiği, greve kadar neler yapıldığı ve şimdi nelerin yapılması gerektiği konuşuldu. Panelde ilk sözü alan Dernek Başkanı Bayram Özarslan, paneli düzenlemelerindeki amacın grev eşiğinde olan İSDEMİR işçisine ‘89 yılında gerçekleşen grevin deneyimlerini aktarmak ve moral vermek olduğunu dile getirdi. ‘89 yılında yaşanan grevle 1980 döneminde alışkanlık haline getirilen enflasyonun altında zam dayatmasının önüne geçildiğine dikkat çeken Özarslan, yüzde 350’lik zam ile işçi sınıfına örnek olacak bir zafere imza atıldığını vurguladı. İSDEMİR işçilerinin yanında olduklarını ifade den Özarslan, işçilerin haklarını alabilmeleri için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. İşçilerin taleplerinin yerine getirilmesi için her türlü mücadelenin yürütülmesi gerektiğinin altını çizen Özarslan, sendikanın da üzerine düşeni yapması gerektiğini dile getirdi.

HÜKÜMET PATRONUN YANINDAYDI

DİSK/Emekli-Sen İskenderun Şube Başkanı Halit Katkat ise 1989 grevinin aşamalarını aktardı. 1989 İSDEMİR grevinin işçi sınıfının önemli direnişlerinden biri olduğunu ifade eden Katkat, o dönem beklentinin işçilerin MESS’in talebini kabul etmesi yönünde olduğunu ancak işçilerin bunu kabul etmediğini belirtti. 1989 grevi öncesinde sendikanın yüzde 400 zam istediğini söyleyen Katkat, o dönemin ekonomik koşulları için normal bir talep olduğunu ifade etti. 7 Martta grev kararı alındığını belirten Katkat, grevin hükümet tarafından iki ay ertelendiğini ifade etti. Bu iki aylık sürede grevi kırmak için birçok yola başvurulduğunu dile getiren Katkat, iki aylık süre için demir ithaline izin verildiğini ve gümrük vergilerinin kaldırıldığını vurguladı.

TÜM KENT KENETLENMİŞTİ

İşçilerin bu çabalara rağmen yılmadığını söyleyen Katkat, sakal, bırakma, toplu vizite, servislere binmeme gibi eylemlerin yapıldığını hatırlattı. Grev öncesinde iş yavaşlatma eylemleriyle üretimin yüzde 40 oranında düştüğünü dile getiren Katkat, işçilerin ekmek teknelerine sahip çıkarak kazanların donmasına izin vermediğinin altını çizdi. İşçilere kamuoyundan da destek geldiğini hatırlatan Katkat, grev döneminde birçok esnafın kepenk kapatarak işçilere destek olduğunu ifade etti. Yapılan eylemler üzerine bakanlar kurulunun grev erteleme kararını kaldırıldığını anlatan Katkat, 4 Mayıs günü grevin başladığını dile getirdi. Grevin başladığı tarihte 230 bin işçinin Türkiye genelinde grevde olduğunu aktaran Katkat, o dönemde işçi sınıfının güçlü bir yapı oluşturduğunun altını çizdi. (İskenderun/EVRENSEL)


BAHAR EYLEMLERİ VE İSDEMİR

Panelde söz alan İSDEMİR emeklisi ve Emek Partisi İskenderun İlçe Başkanı Mevlüt Bulgur, 1980 sonrasından grev aşmasına gelen süreci aktardı. ‘80 öncesinde işçi hareketinin örgütlü ve güçlü bir yapıya sahip olduğunu aktaran Bulgur, ‘80 darbesinin, yükselen işçi sınıfı hareketini bastırmak amacıyla yapıldığını belirtti. Darbeden sonra sendika, siyasi parti ve kitle örgütlerinin kapatıldığını söyleyen Bulgur, amacın 24 Ocak kararlarını rahat uygulamak olduğuna dikkat çekti. Darbenin ve anayasasının sendikal örgütlenmenin önüne birçok engel koyduğunu aktaran Bulgur, işçi sınıfının tüm bu engel ve yasaklara rağmen ‘86 yılından itibaren yeniden hareketlenmeye başladığını söyledi. Darbeyle kaybedilen haklar için tekrar mücadelenin başladığını vurgulayan Bulgur, metal iş kolunda ‘86 yılında grev kararı alındığını ancak uygulanamadığını dile getirdi. 81-86 yılları arasında işçilerin çok büyük kayıplarının olduğunu bildiren Bulgur, o dönemde işveren temsilcisi Halit Narin’in ‘Biz 20 yıldır ağlıyorduk şimdi gülme sırası bizde’ dediğini hatırlattı. 1987’lerde işçilerin artık sokak eylemlerine yöneldiğini söyleyen Bulgur, ‘89 Bahar Eylemleri ile birlikte işçi sınıfının sendikal bürokrasiyi de kırarak hakları için mücadeleye ettiğini belirtti. 1989 yılında gerçekleşen bahar eylemlerinin sendikal mücadelenin gelişmesine yardım ettiğini ifade eden Bulgur, İSDEMİR grevinin de bu sürece denk geldiğini aktardı. İSDEMİR işçilerinin o dönem sendikası ve işçisi ile birlikte örgütlü bir yapısının olduğunu hatırlatan Bulgur, kazanılan zaferin örgütlü yapının önünde hiçbir gücün duramayacağının göstergesi olduğunu vurguladı.


Hasan Gözüaçık (Emekli İSDEMİR İşçisi): O dönemi binlerce işçi olarak yaşadık. Şu an İSDEMİR işçileri grev kararı aldı. Biz işçilerin arkasındayız. Birlikteliklerini bozmasınlar. Kazanacaklarına eminim.

Hüseyin Aydın (Emekli İSDEMİR İşçisi): O dönem işçilerin ekonomik durumları çok kötü idi. O dönem mücadele hattı işçilerin talepleri doğrultusunda belirleniyordu. Ve işçi öncelikli duruş zaferi getirdi. Şimdi ise sendikacılar işçi sorunları dışında farklı işlerle uğraşıyorlar. Biz İSDEMİR işçisinin yanındayız. Kazanmaları için mücadele edeceğiz.

Özcan Aslan (Emekli İSDEMİR İşçisi): 1989 grevi Türkiye’de örnek gösterilecek direnişlerden biridir. Şu an konuşulan grev ve İSDEMİR işçisinin hak talepleri de sadece onların sorunu değil. İSDEMİR işçilerinin kazanımı bütün emekçilerin kazanımı olacak ve mücadeleyi diri tutacaktır. İSDEMİR işçileri sendikayı tabandan zorlamaları gerekir. İşçilerin baskısını gören sendika kendini daha ilerden mücadele etmeye zorunda hissedecektir.

Mustafa Sezer (Emekli İSDEMİR İşçisi):  O dönemde işçiler olarak ekonomik açıdan çok büyük sıkıntı çekiyorduk ve tabandan büyük bir baskı oluştu. Sendikada işçilerin bu baskısıyla ilerden mücadeleye etmeye başladı. Daha sonra sendika ile birlikte hareket etmeye başladık. Esnafla ve halkla iyi ilişkiler kurduk ve mücadelemizi anlattık. Grev öncesinde pasif eylemlilik sürecine girdik. Hükümet grevi engellemek için birçok yola başvurdu. Ama başaramadı. İşçiler bu mücadelede dişi ile tırnağı ile var oldu. Ve kazanımla sonuçlandı.  Şimdi İSDEMİR işçileri birlikte olup kenetlenirlerse hiçbir güç önlerinde duramaz ve 1989 grevinde olduğu gibi kazanırlar.

ÖNCEKİ HABER

Madran Dağı’nda rüzgar sertleşti

SONRAKİ HABER

Dicle bu barajı da yıkar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...