17 Mayıs 2014 06:00

Soma'ya giden Hak-İş Başkanı'na 'ne diyelim?'

Soma’ya giden Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan'ın 'Ne diyelim' diyerek başlayan cümleleri Çin’e kadar uzadı; 'İnsan haklarının aşağıya indiği bir ülkede bile ölümler azalırken bizde böyle olması kabul edilemez.' Peki, işçilerin kaybedilen tüm haklarının altında imzası olan Hak-İş’in başkanı, 'böyle olmasın' diye ne yaptı?

Soma\'ya giden Hak-İş Başkanı\'na \'ne diyelim?\'
Paylaş

Muzaffer ÖZKURT

Soma’ya giden Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan kanal kanal canlı yayına çıkarak üzüntülerini beyan etti. “Ne diyelim” diyerek başlayan cümlelerin sonunda söz Çin’e kadar uzadı: “İnsan haklarının olmadığı Çin’de bile ton başına ölüm bizden az. İnsan haklarının aşağıya indiği bir ülkede bile ölümler azalırken bizde böyle olması kabul edilemez.”
Nerede kabul edilemez?
Bizde...
Neden?
İnsan hakları mı gelişti Türkiye’de?
İnsan hakları raporlarına bakarsak hiç öyle değil.
Ekonomi mi gelişiyor?
Patronlar için olabilir?
İşçiler için... Borç harçtan, kuralsızlık ve güvencesizlikten başka bir şey yok... Giderek kötüleşiyor üstelik. Gelir dağılımındaki uçurum artıyor.
Kim özelleştirdi bu madeni? Yanıt yok. Kim yakın çevresine peşkeş çekti? Yüzlerce işçi öldüğü halde patrona kim toz kondurmadı? Bu madenden çıkan kömürleri seçim öncesi paket paket kim dağıttı? Seçim mitinglerinde asker gibi dikilmeyene iş vermem diyen kimdi? Maliyetleri 6’da 1’e düşürmekle övünen kimdi?
Bunlara da değinmiyor Arslan ama “Çin’de bile azalıyor bizde böyle olmaması lazım” diyor.
Peki bu facia neden oldu?
Hükümetten değil...
Patrondan değil...
Sendikalardan değil...
Yüzlerce işçi nasıl can verdi!
Bunun yanıtı yok...
Buna yanıt verse önceki gün yapılan iş bırakmaya katılması gerekmez miydi Hak-İş’in...
Ama bu tür zararlı faaliyetlere katılmayarak hükümetin taktir ve teşekkürünü hak etmiş bir konfederasyonun başkanı yapmaz böyle şeyler.
Zaten çözüm önerisini anlatmak için başladığı sözlerine de “madenler kapatılmamalı” diye başlıyor. Gerekçesi işsizlik çok, işçinin banka borcu var çalışmak istiyor. Niye böyle iş yok. Tütün pamuk para etmiyor. Kim bu hale getirdi? Peki kim bu sorunlara karşı mücadele edecek? Bunlara da yanıt yok.
Ama yine de tekrar tekrar söylediği çözüminde ısrarlı Hak-İş Başkanı: Sendikalar sivil toplum kuruluşları, bakanlık, işverenler kafa kafaya verecek oturup konuşacak.
Konuşacak da ne yapacak? Ölümlerin önüne geçecek...
Peki 2002’den beri oturup başkası mı konuşuyordu AKP Hükümetiyle, patronlarla...
En başta diyalogcu sendikacılığın mimarı Hak-İş koşturuyordu bu toplantılara...
İnanmazsanız AKP’den milletvekili olan Hak-İş genel başkanlarına sorun...
Peki ne oldu sonunda? Hak-İş’in üye sayısı katlandı.
Ama işçilerden, özelde madencilerden çok şey götürdü bu konuşmalar...
Yerin yüzlerce metre altındaki madenci 8 saat dolmadan çıkamasın diye çıkış kapıları kilitlendi... Emeklilik yaşı yükseltildi... Taşeron kanser gibi her yeri sardı... Kaçak ocakların sayısı arttı... Özelleştirmelerle kuralsızlık aldı başını gitti... Kaza olmayan kamu madenleri bile ardı ardına kazalara sahne oldu. Denetimler, çay kahve içilen hısım akraba ziyaretlerine dönüştü...
Kuralsızlık güvencesizlikle birlikte madenlerdeki kazalar da dünya rekoru kırdı.
Konunun uzmanı meslek odaları ne dedi? Yıllardır uyarıyoruz ama dinleyen yok, Soma Kömürcülükte eksik çok.
İşçi ne dedi? Denetim göstermelik, özelde çalışma koşulları çok kötü. Ölümle burun buruna çalışıyoruz.
Başbakan ne dedi? Bu işin fıtratında var... Örnekleri de 1800’lü yıllardan verdi. Kabul etmeyen madenciyi, ölen madencinin yakınını acısı var demedi tokatladı.
Patron ne dedi? Başbakanla bakanlarla görüşüyoruz, araştırıyoruz, eksik yok, her şey yerli yerinde...
İşçilerin kaybedilen tüm haklarının altında imzası olan Hak-İş’in başkanı ne yaptı?
Somalıların katliamdan birinci derece sorumlu tuttuğu bakanların arkasında saf tuttu.
Başka?
Kayseri’deki 1 Mayıs’ta ellerini açıp işçiler için dua etti: “Ya Rabbi. toplusözleşme, iş güvencesi, adil ücret, iş güvenliği ve insan onuruna yaraşır iş yaşamı için kolaylıklar ihsan eyle. Emekçilerin akıbetini hayreyle.”

ÖNCEKİ HABER

Bu fabrikaya bak 1800’lü yılları gör!

SONRAKİ HABER

Dumanı gören işçiler birbirleriyle helalleşti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...