Sinemacılar Türkiye Sinemasını anlattı
Nar Bilim, Kültür, Sanat Derneği Gaziantep’te bu yıl Türkiye sinemasının 100. yılı olması vesilesi ile düzenlenecek kokteylin ardından sinemanın emektarlarından Şener Şen ve Uğur Yücel’in yer aldığı “Muhsin Bey” filminin restore edilmiş özel gösterimini gerçekleştireceği 4. Nar Filim Festivali’nin gala programını Soma’da yaşanan maden faciası nedeniyle ileri bir tarihe ertelerken, festival programında ise bir değişikliğin olmadığını bildirdi.
İnanç YILDIZ
Gaziantep
Nar Bilim, Kültür, Sanat Derneği Gaziantep’te bu yıl Türkiye sinemasının 100. yılı olması vesilesi ile düzenlenecek kokteylin ardından sinemanın emektarlarından Şener Şen ve Uğur Yücel’in yer aldığı “Muhsin Bey” filminin restore edilmiş özel gösterimini gerçekleştireceği 4. Nar Filim Festivali’nin gala programını Soma’da yaşanan maden faciası nedeniyle ileri bir tarihe ertelerken, festival programında ise bir değişikliğin olmadığını bildirdi.
Festival öncesi yapılan “100. Yılında Türkiye Sineması” konulu panele Senarist ve Yapımcı Önder Çakar, Radikal Gazetesi Sinema Yazarı Şenay Aydemir, Yapımcı Necip Sarıcı ve Altyazı Dergisi’nden Gökşen Aydemir konuşmacı olarak katıldı. Yeşilçam’ın ilk yıllarından bugüne Türkiye sinemasının yüz yıllık serüveninin konuşulduğu panelde, dünya sinemasının etkileri, ‘90’lar sonrası sinema ve bugünün politik ve kültürel atmosferinin Türkiye sinemasına yansımaları tartışıldı.
‘YEŞİLÇAM BİR ŞENLİKTİR’
Yapımcı Necip Sarıcı, “Halka intikal eden filmlerin galalarınYeşilçam’ın popüler olmasında müthiş biretkisi vardır” diyen Sarıcı,“Rahmetli Onat Kutlar ‘Sinema bir şenliktir’ diyordu. Bende diyorum ki ‘Yeşilçam bir şenliktir’” diye konuştu.
‘97 YILINDA SİNEMAYA YENİ BİR SOLUK GELDİ’
Senarist ve Yapımcı Önder Çakar, 12 Eylül darbesinin birçok alanda olduğu gibi sinemaya da büyük zararlar verdiğini söyleyerek, sinema da bir korku dalgası yarattığını dile getirdi. Çakar, “96 yılından bir takım cesaret verici şeyler oldu. 97 yılında ‘Sinema yapmak lazım’ var olan sinemayı beğenmiyoruz. O zaman var olan sinema yerine biz bir şey yapalım diyorduk. O dönem sinemaya yeni bir soluk, yeni bir enerji geldi. Bu enerji bugünde tesirini sürdürüyor” diye konuştu. Sinema salonlarının eskiden daha az olmasına rağmen bugüne oranla daha bağımsız olduğunu dile getiren Çakar, sinema salonlarının bugün tekelleşerek, birçok iyi filme salonlarda yer verilmediğini, bulanların ise kısıtlı seyirciye ulaşabildiğini ifade etti.
YENİ SİNEMA DÜNYA İLE BAĞINI KURDU
Sinema Yazarı Şenay Aydemir, geçmiş dönemlere göre 2000 yıllarda dünya ile bağı kurulmuş bir sinemacılar kuşağının ortaya çıktığını ifade ederek, bu kuşağın memleket meselelerine daha nüfuz etmeye çalıştığını dile getirdi. Gelinen nokta da sinemanın sürdürülebilirlik açısından problemlerle karşı karşıya olduğunu dile getiren Aydemir, Türkiye sineması ciddi yapım sorunları taşıyor. Filmlerin seyirciye ulaşmasında büyük bir problem olduğunu aktardı. Altyazı Dergisi’nden Gökşen Aydemir ise, Yeni Türkiye sinemasının etik olarak problemli olduğunu söyleyerek,“Bu nedenle Türkiye sinemasına yeni bir örgütlenme şeklinin önerilmesi gerekiyor” dedi.
BAĞLANTILAR-9 | Ticaretten afetlere, güvenlikten tiny house'a konteyner çağı
Kent hakkı bağlamında çocuklar
Mahsus selamlar
Servet vergisi
Atış Serbest!
Geride kalan
İşlevini arayan alet: Yapay zekâ
Gordion Düğümü
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
