13 Mayıs 2014 06:00

Ali İsmail davası ve tarihte tanığın rolü

Ali İsmail Korkmaz davasının dünkü duruşmasına yaptığı tanıklık ile damgasını vuran Semih Berkay Yapıcı, bizi yıllar önce görülen yine polislerin sanık olduğu ve ilden ile sürülen benzer bir davaya, Metin Göktepe davasına götürdü.

Ali İsmail davası ve tarihte tanığın rolü
Paylaş

Fatih POLAT

ALİ İsmail Korkmaz davasının Kayseri'deki duruşmasına yaptığı tanıklık ile damgasını vuran Semih Berkay Yapıcı, bizi yıllar önce görülen yine polislerin sanık olduğu ve ilden ile sürülen benzer bir davaya, Metin Göktepe davasına götürdü.
Ümraniye Cezaevinde yaşamını yitiren tutukluların Alibeyköy’deki 8 Ocak 1996 günü gerçekleşen cenaze törenini izlerken polislerce gözaltına alınan ve götürüldüğü Eyüp Kapalı Spor Salonu’ndan dövülerek öldürülen Evrensel Muhabiri Metin Göktepe olayında da, aynı Ali İsmail Korkmaz davasında olduğu gibi devletin yetkilileri yalan üstüne yalan söylemişlerdi.
Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar, gözaltına alınanlar arasında Göktepe’nin olmadığının kamera görüntülerinden de tespit edildiğini, listede isminin yer almadığını ileri sürdü.
İstanbul Vali Vekili Rıdvan Yenişen, Göktepe’nin gözaltına alınmadığını iddia ederken, İçişleri Bakanı Teoman Ünüsan da, ilk önce Göktepe’nin adının gözaltına alınanlar listesinde bulunmadığını söyledi. Daha sonra listede adının bulunmadığını, ancak gözaltına alındığını kabul etti. Ardından Göktepe’nin duvardan düştüğünü savundu.
Eyüp Cumhuriyet Başsavcısı Erol Canözkan, Metin Göktepe’nin gözaltına alındığını kabul etmiş, ancak akşam üzeri serbest bırakıldığını, sonra Eyüp’te bir çay bahçesinde otururken fenalaşarak oturduğu sandalyeden düştüğünü ve burada öldüğünü iddia etmişti.
Metin’in düşerek öldüğü iddia edilen duvarın önünde televizyonlar çocukların atlayarak oynadığını gösteren haberler yaparak bu iddianın ne kadar komik olduğunu canlı olarak gösterdiler.
Olayın hemen ardından tıpkı Ali İsmail Korkmaz olayında olduğu gibi tanıklar ortaya çıktı. Yaklaşık 10-11 kişi tanıklık yapmıştı. Bunların arasında Metin’in gözaltına alındığına tanıklık eden, olayı birlikte izledikleri meslektaşları vardı, ayrıca da gözaltına alındıktan sonra dövülerek öldürüldüğüne tanıklık edenler vardı. Ali Ekber Palabıyık, Deniz Özcan, İrfan Uçar, Erdal Tolga, Metin’in dövülerek öldürülme sürecinin çeşitli anlarına tanıklık etmişlerdi. Polislerin ciddi tehditlerine rağmen tanıklık yaptılar ve onların tanıklıkları, Metin’in “duvardan düşerek öldüğü” resmi yalanını buruşturup çöpe atmıştı. Biz bu tanıklıkları 13 Ocak 1996 tarihinde, Evrensel’in manşetinden yayımlamıştık.
Şimdi de Ali İsmail Korkmaz davasında Semih Yapıcı, Türkiye koşullarında bunun ne demek olduğunu bilerek söylersek, hayatını ortaya koyarak gerçeği olduğu gibi anlatıyor. Tarihte tanığın rolünü ortaya koyuyor ve şu ana kadar bu konuda devlet yetkililerinin bütün yalanlarını buruşturup adliye salonundaki çöp kutusuna atıyor. Müthiş onurlu bir davranış. Semih Yapıcı bu tavrıyla devlet yetkililerinin yerlerde süründürdüğü adaleti ayağa kaldırmaya çabalıyor.
Bu, aynı zamanda son dönemin KCK ve Ergenekon gibi kritik davalarında ‘gizli tanıklar’la gerçeğin eğilip bükülmesi, bu çakma tanıklıklarla masa başında suç imal edilerek insanların uzun yıllarca hapiste tutulması karşısında gerçek tanığın önemini bir kez daha hatırlatan onurlu bir davranıştır. ‘Gizli tanık’ ya da ‘çakma tanık’ ile gerçek tanık arasındaki farkı bize bu şahane davranışıyla bir kez daha hatırlatan Semih Yapıcı sağolsun, varolsun!

ÖNCEKİ HABER

Özelleştirme gerçeği Sayıştay raporunda

SONRAKİ HABER

Peyzaj Mimarları\'ndan ithal ağaç uyarısı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...