Siyasi tutuklu ülkücülerle aynı koğuşa kondu!
Yargılandığı dava sonucunda 2013 yılının Haziran ayında tutuklanarak Sakarya Ferizli L Tipi Kapalı Cezaevi'ne konulan siyasi tutuklu Cengiz Demirkol, zorla adli tutukluların koğuşa konuldu. Demirkol'un siyasilerin bulunduğu bir cezaevine sevk talebi sürekli reddedilirken ay boyunca ülkücü olan adli tutukluların şiddetine maruz kaldı.
Yargılandığı dava sonucunda 2013 yılının Haziran ayında tutuklanarak Sakarya Ferizli L Tipi Kapalı Cezaevi'ne konulan siyasi tutuklu Cengiz Demirkol, zorla adli tutukluların koğuşa konuldu. Demirkol'un siyasilerin bulunduğu bir cezaevine sevk talebi sürekli reddedilirken ay boyunca ülkücü olan adli tutukluların şiddetine maruz kaldı.
2009 yılında "KCK" adı altında yapılan operasyon sonucunda "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla gözaltına alınan ve hakkında açılan dava sonucunda 2013 yılının Haziran ayında tutuklanarak Sakarya Ferizli L Tipi Kapalı Cezaevi'ne konulan Cengiz Demirkol, adli tutukluların arasında kalmak istemediği için 10 ay boyunca tek kişilik hücrede tutulduğunu söyledi. 10 ayın sonunda yeniden götürüldüğü adli koğuşta adli tutukluların saldırısına maruz kaldığını belirten Demirkol, cezaevi yönetiminin hukuk dışı tutumu yüzünden defalarca adli tutukluların kendisini darp ettiğini dile getirdi. Denetimli Serbestlik Yasası kapsamında bir hafta önce serbest bırakılan Demirkol, cezaevinde siyasi koğuş bulunmadığı gerekçesiyle 11 ay boyunca tutulduğu adiler koğuşunda darp edildiğini dile getirdi.
BAŞKA CEZAEVİ TALEBİ REDDEDİLDİ
Cezası Yargıtay tarafından onaylandıktan sonra Sakarya merkezde bulunan iş yerinden alınarak Sakarya Ferzli L Tipi Cezaevi'ne götürüldüğünü ve burada adli tutukluların arasına konulduğunu dile getiren Demirkol, defalarca başka bir cezaevine nakledilmesini istediği halde bu talebinin hukuksuz bir şekilde engellendiğini söyledi. Siyasi koğuşun olduğu bir cezaevine gönderilme talebini ilettiği cezaevi yönetiminin kendisini tek kişilik hücreye gönderdiğini dile getiren Demirkol, "Yetkililere siyasi tutsak olduğumu, adlilerin olduğu koğuşa konulmamın hukuki hiçbir boyutunun olmadığını ve adli koğuşta can güvenliğim olmadığını söyledim. Bunun özerine beni 10 ay tek kişilik hücreye koydular. 10 ay hücrede kaldıktan sonra beni tekrar adli koğuşa koydular. İdare yönetimi bilerek beni adlilerin yanına koydu" dedi. .
Adli koğuşta kendisine defalarca saldırı düzenlendiğini belirten Demirkol, "Bana saldırı oldu ve ben komaya girdim. Kürt olduğumu ve siyasi tutsak olduğumu defalarca savcıya söyledim. Beni öldüreceklerini defalarca söyledim. Çünkü girdiğim cezaevinde adlilerin hepsi ülkücüydü" diye konuştu.
Cezaevi yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunduğunu ve olayın örtbas edildiğini ifade eden Demirkol, " Cumhuriyet Başsavcılığı'na dilekçe verdim. Beni bu koğuşta bulundurmanız hukuki değil dedim. Soruşturma açıldı ama nasıl olduysa soruşturma örtbas edildi. Olayın bu şekilde kapanmamasını ve bu olayın sorumlusunun kim veya kimler olduğunu araştırılıp, gereken cezanın verilmesini istiyorum" diye konuştu.
Adli koğuşta yaşadığı saldırılar ve yaşatılan korku nedeniyle ruh sağlığının bozulduğunu söyleyen Demirkol, "Cezaevinden çıktıktan sonra hastalandım. Ruh sağlığım bozuldu. Doğru düzgün uyuyamıyorum. Her akşam sabaha kadar kabuslar görüyorum. Cezaevine girerken sağlıklı bir insandım ama şu an hastayım. Cezaevinde çektiğim sıkıntıları anlatırken konuşamıyorum. Zaten cezaevi sürecinden sonra bende konuşma bozukluğu oluştu " ifadesinde bulundu. (Ağrı/DİHA)