Yalova’da bakanları, parayı, baskıyı göreceğiz

Dosya: Kim takmaz Yalova kaymakamını

Hazırlayan: Arif Koşar

Yalova Milletvekili, CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce ile Yalova’ya gitmeden önce telefonla görüşüyoruz. Perşembe görüşebileceğimizi, Cuma günü İstanbul’da yoğun bir programı olduğunu söylüyor. Biz de Yalova’ya ancak Cuma günü gidebildiğimizden; röportajı biraz gözden çıkartıyoruz, biraz da nasıl olsa telefondan da görüş alırız diye düşünüyoruz. Bu nedenle CHP’nin Yalova’daki seçim bürosunda İnce ile karşılaşmak bir taşla iki kuş vurmak gibi oluyor. İstanbul planı iptal edilmiş.

İnce, Yalova’ya kamp kurmuş durumda. Ayrılmaya da niyeti yok gibi. Hükümetin de Yalova’ya çok ciddi bir güç yığınağı yapacağı görüşünde: “Yalova’da sokak aralarında devletin bakanlarını göreceğiz. Arabalarını, paralarını göreceğiz. Gücü, baskıyı her şeyi göreceğiz.” Ama hemen ardından çağrı niteliğinde bir tespit de ekliyor: “Ben Yalovalılara güveniyorum. Bir hakkı teslim edeceklerdir. Sandıkta alamadıklarını seçim kurulunda almışlardır. Bize oy vermeyenler de açıkça söylüyor haksızlığa karşı bize oy vereceklerini. Sonuçlar açık ara olacak. Seçimi iptal ettiklerine pişman olacaklar.”

‘ÖZEL YETKİLİ YSK’

İnce seçimlerin iptalinin tamamen siyasi olduğunu, seçim kurulunun AKP’nin özel yetkili organı gibi çalıştığını ve Başbakan’ın karar açıklanmadan 3 gün önce talimat verdiğini söylüyor. Engelli vatandaşların oy kullanması tartışmasına da değinen İnce, “Peki kim bunlar? Birisi AKP’nin belediye meclis üyesinin yeğeni, diğeri 1217 numaralı sandıktaki AKP temsilcisi. Sabah geliyor sandık kuruluna katılıyor, akşama kadar görevlerini yerine getiriyor. Sonra oy kullanıyor, hizmetlerini yapıyor. Seçmen listesine itiraz etmiyorsun, oy kullanmasına itiraz etmiyorsun, sandık görevlisi olmasına itiraz etmiyorsun, parti içi eğitimlerine alıyorsun, il seçim kuruluna itiraz etmiyorsun. Ne zaman aklına geliyor? Seçimi kaybedince özel yetkili YSK’ya itiraz ediyorsun.” diyor.

HDP: HALKA DEĞİL RANTA HİZMET EDİYORLAR

BDP’nin yerini bir kafede oturan öğrencilerden öğreniyoruz. Onlardan görüş istiyor ama bir türlü ikna edemiyoruz. “Söylediğimizi yazmazsın” diyorlar. “Ya biz Evrensel Gazetesiyiz. Yazarız, hatta dediğin bizi kesmez, az gelir” diyoruz. Yine de olmuyor. Vaktimiz az, BDP’nin yerini öğrenmişiz, pek de uzatmadan hızla BDP İl Örgütüne doğru yola koyuluyoruz.

BDP İl Eş Başkanı Mehmet Sait Karaaslan bizi karşılıyor. Yalova’da Kürtlerin yaşadığı kenar mahallerden sözü açıyor. “Sahil gibi değil” diyor Karaaslan; “Koçal, hiçbir şey yapmadı bu mahallelerimize, köylerimize. Okul bile doğru düzgün yok. Kimse memnun değil.”

Daha sonra HDP İl Eş Başkanı Yazıtaş ile görüşüyoruz. Seçimlere katılıp katılmayacaklarını soruyoruz. Henüz kesinleşmediğini ifade eden Yazıtaş; “Genel Merkezin alacağı kararı bekliyoruz” diyor. Ancak HDP’nin büyük ihtimalle seçime katılacağını da söylüyor.

‘YOKSUL BÖLGELERDEN BAŞLAYACAĞIZ’

HDP Eş Başkan Adayı henüz büroya gelmediği için, gelen telefon üzerine AKP’li başkan adayı Koçal ile röportaj yapmaya gidiyoruz. Döndüğümüzde bizi HDP Eş Başkan Adayı Tuncay Turanlı karşılıyor.

Turanlı; AKP ve CHP çekişmesiyle pek ilgili gözükmüyor. İkisinin de çözüm olmadığını vurgulayarak seçim platformunun tamamen farklı olduğunu ifade ediyor: “Bizim yerel yönetim anlayışımız AKP’den de CHP’den de farklı. Biz halkın katılımını ön plana alan bir yaklaşımla seçimlere katılmıştık. Kadın meclisleri, gençlik meclisleri, mahalle meclisleriyle yönetmeyi hedeflemiştik. Projelerimizin yoksul bölgelerden başlayacağını söylemiştik. İnanın burada hâlâ Anadolu’nun kırsal kasabası gibi yoksun bölgeler var. Hala sahili görmemiş insanlar var. Hizmet anlayışımız oradan başlıyor. AKP’nin de CHP’nin de kendilerince projeleri var. Ama bunlar halka değil ranta hizmet ediyor. Biz rantı değil halkı ve doğayı temel alan bir yaklaşımla hareket ediyoruz.”

MHP: ADAY GÖSTERECEĞİZ, HADDİNİZİ BİLİN!

Bursa otobüsüne bindiğimizde Yolava’ya ancak bir dolmuş vasıtasıyla ulaşıyoruz. İner inmez AKP ve CHP’nin seçim bürolarının yerini soruyor, bulmaya çalışıyoruz. Bu sırada karşımıza MHP’nin binası çıkıyor. Dördüncü kata çıktığımızda bizi kapıda takım elbiseli bir MHP’li karşılıyor: “Buyrun buyrun, hoş geldiniz.”

Tabi, hayretler içerisindeyiz. Hayırdır, ne oldu? Nereden tanışıyoruz? Bu ne samimiyet, bu ne misafirperverlik! Anlayamıyoruz…

Davet bir yana, yenilenen seçimler konusunda MHP’nin tavrını öğrenmek üzere zaten içeri gireceğiz. Velhasıl giriyoruz. Odaya geçer geçmez kalabalık bir yerel basın grubuyla karşılaşıyoruz. İşte o zaman jeton düşüyor. Basın açıklaması var ve biz de buna denk gelmişiz. Tabi gülüyoruz. Meslektaşlarımız soruyor, anlatıyoruz. İl başkanı Hasan Topçular masasında. Körün istediği bir göz Allah vermiş iki göz!

6 oyla seçim sonuçlarının belirlendiği Yalova’da MHP’nin oyları kritik bir önem kazandı. AKP de CHP de buraya oynuyor. MHP il genel meclisinde yüzde 8.44 oy almasına rağmen belediye başkanlığında bu oran yüzde 5.3’e kadar indi. Yani MHP’li seçmenin bir bölümü AKP ya da CHP’ye kaydı. CHP’nin zaten bu yönde bir çağrısı var. “AKP’ye karşı bölünmeyelim, bizi destekleyin” minvalinde. Topçular da buna işaret ederken sert çıkıyor: “MHP kendi oyları üzerinden hiçbir siyasi partiyle çıkar ilişkisine girmez, pazarlık konusu yapmaz. MHP bu seçimlerde kendi adayıyla birlikte seçimlere katılacaktır, bu doğrultuda çalışmalarımızı yapacağız.” Tabi, bu konuşmayı dinlerken nedense “herkes haddini bilsin” lafını ne zaman kullanacak diye düşünüyorum. Beni çok bekletmiyor: “Bunun dışındaki söylentiler bizi bağlamaz ve çirkin şeylerdir. Her oy namusumuz, şerefimizdir. Herkes haddini bilsin, MHP üzerinden kimse hesap yapmasın.”

BİR İDDİA: AKP’Lİ KÜRTLER TEPKİLİ

Yine bir kahvehanedeyiz. Bu sefer Muşlu bir Kürt seçmenle karşılaşıyoruz. BDP’li, seçimlerde HDP’ye oy vermiş. Yalova’da küçümsenmeyecek bir Kürt nüfusu var. Ve Medeni Kıral’a göre; Yolava’da iki parti arasındaki dengeyi bozabilecek tek güç Kürtler… Önce genel bir tespitle başlıyor: “Yalova’da Kürtlerin oylarının bir kısmı HDP’ye, kalanı AKP’ye gidiyor. CHP’ye Kürt’ün oyu yoktur zaten, açık konuşmak lazım.” Önemli bir iddia da ortaya atıyor: “AKP’li Kürtlerin önemli bir kısmı sandığa gitmeme kararı almış. Ağrı’da, Ceylanpınar’da yapılan zulümleri göz önünde bulundurdular. Bir kısmı sandığa gitmeyecek. Benim aldığım duyumlar bu yönde.” HDP’nin CHP’yi destekleyeceği söylentilerine de kızgın; “CHP’liler HDP ile anlaştık diyor. Ağrı’da da biz onları destekleyeceğiz diyor. Hiç öyle bir şey yok. Bizim Ağrı’da CHP’nin oylarına ihtiyacımız yok. Onların bize Yalova’da ihtiyacı var.” diyor.

BURASI SİYASET SOKAĞI

Erdal Gülmez: Halk için kötü. Kazanılmış bir şey elinden alınıyor. Gerekçelere inanmıyoruz. Adam kazanmış artık. Bu sefer Ak Parti kazanırsa ne olacak. CHP itiraz edecek. Ama bu sefer CHP daha farklı alacak.

Bedri İmranlı: Az oy farkla seçim kazanıldı. Seçimlerin yeniden yapılması doğru. Şimdi halk karar verecek. Seçimlerin sonuçları herkesi rahatlatır, varsa şaibeyi de ortadan kaldırır.

Muttalip Tunç: İptal gerekçelerine inanmak mümkün değil. Siyasi gerekçelerle seçim yenilenmiştir. Ama halk iradesi ortaya çıkacaktır. Her şeyi halk gördü. CHP daha farklı bir biçimde seçimi kazanacaktır. BİTTİ