04 Mayıs 2014 06:02

Rusya’nın Ukrayna krizindeki stratejisinin halkla ilişkiler ayağı-1

Ukrayna’daki siyasi krizin başından beri ve özellikle silahlı çatışmalar ülkeye yayılmaya başladıktan itibaren Rusya Federasyonu (RF) çok özel ve aynı zamanda kendisine ait oldukça bilindik bir politik strateji uygulamaya soktu.

Rusya’nın Ukrayna krizindeki stratejisinin halkla ilişkiler ayağı-1
Paylaş

Okay DEPREM

Ukrayna’daki siyasi krizin başından beri ve özellikle silahlı çatışmalar ülkeye yayılmaya başladıktan itibaren Rusya Federasyonu (RF) çok özel ve aynı zamanda kendisine ait oldukça bilindik bir politik strateji uygulamaya soktu. Bu uzun erimli ve oldukça iyi planlanmış ve düşünülmüş stratejinin en önemli ayağını kuşkusuz, Rusya’nın gelişmeleri ve süreci değerlendirirken kullandığı söylemler bütünü oluşturuyor. Rus devletinin, hadiselerin başlangıcından bugüne kadar kendi ülkesinde ancak daha çok da Ukrayna’daki kamuoyunu, kendisinin siyasi, askeri, diplomatik ve ekonomik hamle ve adımları, ve nihayetinde stratejik hedefleri hususunda ikna etmede; belirli, seçilmiş ve rafine argüman biçimleri kullanmakta olduğu gözden kaçmıyor. Rusya’nın diplomatik stratejisinde ön plana çıkan temel önemdeki söylem şekillerini şu biçimde adlandırıp, sıralamamız ve kısaca açmamız mümkün.

RUSYA’NIN KIRIMLA BAĞLARI

“Ukrayna’daki yurttaşlarımın güvenliğini sağlama yükümlülüğü” söylemi: Rusya’nın Kırım’a düşük yoğunluklu askeri müdahalesinde ve özellikle Doğu Ukrayna’daki süreçte askeri noktada taraf olabileceği hakkını saklı tuttuğunu sürekli belirtirken; bu politikasına meşruiyet kazandırmak üzere kullandığı söylemlerin başında, ‘Ukrayna’da yaşayan etnik Rusların ve Rusça konuşan nüfusun güvenliği ve emniyetinin sağlanamadığı’ vurgusu geldi. Rusya’ya göre, Kiev yönetimi halkın bu kesiminin can ve mal güvenliğini sağlayamadığı sürece, “kendi yurttaşları” olarak gördüğü ve algıladığı Ukrayna vatandaşı Rusların ve Rusça konuşan nüfusun emniyetinin sağlanması kendisinin en doğal ve kaçınılmaz sorumluluğu ve görevidir. Rusya Federasyonu kısacası, sınırları dışında, kendisine sadece vatandaşlık bağıyla değil ancak daha çok etnik, dilsel, duygusal ve siyasi bakımlardan bağlı nüfusun güvenliğinin sağlanmasında kendini doğrudan taraf olarak görmekte ve bunun için ülkeye askeri müdahale seçeneği dâhil her tür hakkın kendisinde otomatikman doğduğunu savunuyor.  

UKRAYNA’NIN VE UKRAYNALILARIN GÜVENLİĞİNİ

“Gerekirse Ukraynalıların da emniyetini sağlama görevi bana düşebilir” söylemi: Ukrayna’daki güvenlik zafiyeti sadece etnik Rusları ve Rusça konuşan nüfusu değil ancak aynı zamanda Ukraynalılar başta olmak üzere ülkenin tüm kesimlerinin can güvenliğini tehdit etmeye başlaması Rusya’nın stratejisinin kamuoyu oluşturma ayağında birinci söyleme bağlı ikinci benzer bir söylem biçimini de ön plana çıkardı. RF, ülkedeki dengeler ve dünya kamuoyunu da daha rahat ikna etmek açısından, Ukrayna’da yalnızca etnik Ruslar ile Rusça konuşan nüfusun değil fakat aynı zamanda hâkim etnik grup olan Ukraynalıların bile can güvenliğinin riskte olduğunu; bunun da kendisine ekstra bir sorumluluk yüklediği jargonuna ağırlık veriyor. Başka bir gücün veya statükonun bunu kotaramadığı durumda, gerekirse onların emniyetini sağlama görevinin de kaçınılmaz olarak kendisine geçeceği söylemini yineliyor. Böylelikle tüm Ukrayna’nın ve Ukraynalıların da güvenliğini sağlamaya muktedir tek gücün kendisi olduğu iddiasını alttan altta yükseltiyor.

TERÖRE KARŞI SAVAŞ ALGISI

“Teröre Karşı Küresel Savaş’ın bir ayağı da bugün Ukrayna’dır” söylemi: Rusya ikinci Çeçen Savaşı’nın arifesinde ABD, NATO ve AB’yi ikna etme evresinde, 11 Eylül sonrasında ABD’nin oluşturduğu küresel terörle mücadele konseptinden epey bir faydalanmıştı. Çeçen militanların bir takım intihar saldırıları rüzgârını da arkasına almak suretiyle,  Çeçenistan’da tamamen terörle mücadele yaptığı tezine dayanak olacak biçimde geliştirmişti. Ukrayna’da aşırı sağcı ve sivil faşist grupların belirmesinden sonra Rusya hiç vakit kaybetmeden FSB (Federal Güvenlik Servisi)’nin arşivlerinden, bu grupların üyelerinden bazılarının 1. Çeçen Savaşı’nda Ruslara karşı savaştığını belgeleyen görüntü ve kayıtları medyaya servis etmekte gecikmedi. Böylelikle Batı’ya, “Bakın, Kiev’deki darbeyi yapan ve iktidarı gasp edenler, sizin de terörist olarak tescil ettiğiniz ve dahası bana karşı ayrılıkçı terörist gruplara katılıp savaşanlar.” demekte bir sakınca görmedi ve böylelikle de mevcut Kiev yönetimine karşı siyasetinin ve mücadelesinin aslında bir nevi teröre karşı savaş manasına da gelebileceği vurgusu yapmaya başladı tüm dünya kamuoyuna.  

YENİ SÖYLEM BİÇİMLERİ

“Sizlerin destekledikleri aslında Neo-Nazi ve faşistlerden başkası değil” söylemi: Kiev’de Neo-Nazi ve faşist eğilimli grup ve fraksiyonlar hâkimiyeti sağladıktan sonra kaçınılmaz ve haklı olarak Rusya’ya istese de bulamayacağı bir söylem kozu daha vermiş oldular. Sağ Kanat (Praviy Sektör) ve Özgürlük Partisi’nin SS’lerinkini andıran flama, bayrak ve posterlerinin; İkinci Dünya Savaşı’nda Nazilerle işbirliği yapanların bayrakları ve liderleri Stephan Bandera’nın resimlerinin her tarafta boy göstermesi; dahası bazı sinagog ve Yahudi Soykırımı’na dair anıtların saldırıya uğraması gibi olaylar neticesinde beklenen bir argüman daha yüksek sesle dile getirilmeye başlandı. Rusya; ABD ve bilhassa Avrupa’ya dönüp, “Bakın ülkelerinizi işgal eden, Yahudilerinizi yok eden ve kendisine karşı savaştığınız Nazilerin temsilcileri, ardılları; destek verdiğiniz yeni Kiev yönetiminin bizzat içerisinde.  Onların desteklediği, kol kanat gerdiği ve şu anki hükümette ve iktidar gücünde azımsanmayacak bir rol oynayanlar; dünkü Nazilerin devamından başka bir şey olmayan faşistler. Dolayısıyla benim karşı olduğum, meşruiyetini kabul etmediğim ve kendisine yönelik mücadele verdiğim güç soyut yeni bir Ukrayna hükümetinden ziyade bizzat Neo-Naziler ve aşırı sağcılardır.”diyerek söylem biçimlerine en güçlülerinden birini daha eklemiş oldu…

odeprem@mail.ru

ÖNCEKİ HABER

Kapının dışında ama hayatın içinden

SONRAKİ HABER

Anlayamayanlar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...