Böyle saldırılar ancak otoriter rejimlerde olur

Tuba GÜNGÖR
İstanbul

1 Mayıs’ta Türkiye’nin birçok yerinde yapılan gösterilere polisin yoğun bir şekilde saldırmasına siyasilerden tepki geldi. Gazetemize konuşan siyasiler Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 1 Mayıs açıklamalarını eleştirirken, böyle saldırıların ancak otoriter rejimlerinde yapılacağına dikkat çekti. Hükümetin artık rıza ile yönetmediğine vurgu yapıldı.

AKP HALKIN RIZASINI KAYBETTİ

HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, herhangi bir hükümetin iktidarını iki şekilde sürdürebileceğini söyledi: Kuvvet ve rıza. Rızanın olmadığı yerde çıplak kuvvetin olduğunu belirten Kürkçü, Gezi’den bu yana AKP Hükümetinin halkın rızasını kaybettiğini ve bu yüzden saldırdığına dikkat çekti. Hükümetin yerel seçimlerde kullanılmayan oylar ve boş oyları AKP’ye yazdığını vurgulayan Kürkçü AKP’nin asıl oy yüzdesinin yüzde 43 değil yüzde 30 olduğunu belirtti. Geriye kalan yüzde yetmişin Tayyip Erdoğan hükümetine karşı olduğunun altını çizen Kürkçü, hükümetin devrilme paranoyasıyla yüz yüze olduğunu söyledi. Hükümetin son dönemde Cemaatle arasındaki çatışmaya değinen Kürkçü, hükümeti derin bir korkunun sardığını ve kimseye güveninin kalmadığını belirtti. Ağustosta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimini hatırlatan Kürkçü şunları kaydetti: “Türkiye’nin demokratik güçleri, sosyal güçleri CHP’nin etekleri altına girilmeye bırakılamaz. Politik bir merkez oluşturulmalı. Bu oluşturulan politik merkezle hem cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hem de genel seçimlerde gerçek bir halk iktidarını yaratabiliriz. Bu imkansız değil. Halklarımızın umudunu parlatabiliriz.”  

TARİHE KARA BİR LEKE OLARAK GEÇECEK

Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan 1 Mayıs’ta işçi ve emekçilere yapılan şiddeti kınadı. Gürkan, DİSK ve KESK tarafından açıklama yapılmasının ardından Başbakanın bu şiddet mesajını verdiğini söyledi. Valinin, İçişleri Bakanının ve Başbakanın işçilere yaptığı bu şiddeti kınadığını söyleyen Gürkan, iktidarın Taksim’i zapturapt altına almasını ve işçi sınıfının sendikalarının birlik olması gerekirken bölen tutumunu kınadığını belirtti. Gürkan bunun tarihe bir leke olarak düşeceğinin altını çizdi. Sendikaların çalışma yaşamının, örgütlenme haklarının, ücretlerin, hak ve özgürlüklerinin mücadelesi için olduğunu belirten Gürkan, “Bu sendikaların buna dermanı ve güçleri yok” dedi. işçi ve emekçilerin kendilerinin ortak mücadelede buluşması gerektiğini söyleyen Gürkan, işçi sınıfının 1 Mayıs’ını da kutladı.

MEYDANLARI RAHAT BIRAKIN

CHP Grup Başkan Vekili Akif Hamzaçebi, “Demokrasilerde meydanlar fikir özgürlüğü için vardır” dedi. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin ifade özgürlüğünün bir parçası olduğunu söyleyen Hamzaçebi, meydanların kapatılmasının ve yasaklanmasının ancak otoriter rejimlerde olduğunu belirtti.
Demokrasilerde insanların meydanlardan korkmadığını vurgulayan Hamzaçebi, “Ancak bugün meydandan korkan bir hükümet var” diye konuştu. 2010-11-12 yıllarında Taksimde olaysız şekilde Taksim’de 1 Mayıs’ın kutlandığını hatırlatan Hamzaçebi, geçen yıl ve bu yıl Başbakanın vatandaşları kutuplaştırarak kendi oy tabanını sağlama almaya çalıştığına dikkat çekti. Hamzaçebi, “Başbakan Erdoğan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de bu kutuplaşma siyasetinden medet umuyor” dedi. Meydanların kimsenin değil halkın olduğunu vurgulayan Hamzaçebi, “Meydanları rahat bırakın. Çöp dökme alanı belirler gibi miting alanı belirlemeyin” diye konuştu. Hükümeti demokrasiye saygı duymaya çağıran Hamzaçebi, “Hükümet barış içinde kutlamanın önünü açmalıdır” ifadelerini kullandı.   

HÜKÜMET YÖNETME KRİZİ İÇERİSİNDE

ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, konuşmasına 1 Mayıs’ı İstanbul’da katıldığını söyleyerek başladı. İstanbul’un güvenliğini tehdit eden bir hükümetle karşı karşıya kaldıklarını belirten Taş, iki yıl önce yasak olmayan ancak geçen yıl ve bu yıl 1 Mayıs’ın yasaklanmasının ve saldırıların bu kadar yoğun olmasının sebebinin Hükümetin yönetme kriziyle açıklanabileceğini belirtti. Hükümetin rıza ile yönetmediğine dikkat çeken Taş, otoriter zihniyetini kabul ettirmek için kendisine karşı olan muhalefete bir mesaj verdiğini söyledi. “Daha geniş zeminlerde kendimizi anlatmalıyız” diyen Taş, önlerinde Gezi’nin yıl dönümünün ve cumhurbaşkanlığı seçimleri olduğunu söyledi.

Başbakanın baskı ve terör politikalarının bu dönemde de devam edeceğini aktaran Taş, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Kürt hareketinin, sosyal demokratların, sosyalistlerin, emekçilerin, eşitlik ve özgürlük için bir aday etrafında birleşmesi gerektiğinin altını çizdi.