'1 Mayıs'ın tatil olduğunu hiç duymadım!'
Mayısın sıcağı işlerken yüreğimize, Pazar günlerini sabırsızlıkla bekleyen bir işçinin heyecanı ve umuduyla attık kendimizi Kayseri’nin Yeni Sanayi Bölgesi’ne. Bir tarafta daha 13’ünde kaynak yapan çocuk işçiler, diğer tarafta yaşı 60’a dayanmış ekmek parasına demir döven amcalar…
Merve YILDIRIM/ Mert KAYA
Kayseri
Mayısın sıcağı işlerken yüreğimize, Pazar günlerini sabırsızlıkla bekleyen bir işçinin heyecanı ve umuduyla attık kendimizi Kayseri’nin Yeni Sanayi Bölgesi’ne. Bir tarafta daha 13’ünde kaynak yapan çocuk işçiler, diğer tarafta yaşı 60’a dayanmış ekmek parasına demir döven amcalar…
Sanayinin sokakları emek kokuyor, alın teri dökülmüş kapı ağızlarına. Çocuk yaşta girdikleri bu sanayi kapısında ömür çürütüyorlar. Bir selam verene, “iki çay kap bize Ahmet usta” diyecek kadar da özlemişler iki kelamı.
1 Mayıs’ı soruyoruz 50 yaşındaki Mehmet Amca’ya. Samimiyetle yanıtlıyor: “Sürekli çalıştığımız için bir şey ifade etmiyor, tatil olduğunu da hiç duymadım! Hep çalış hep çalış… bayramdan haberimiz mi olur?” Çok tutamıyoruz da Mehmet amcayı, “çalışması gerekiyor”.
GAMSIZ MI HAYAT?
10 kiloluk çekiçlerin, demire vurmasıyla çıkan tok sesi bastıramıyor radyodan gelen müzik. Ne de güzel diyor şarkı “gamsız hayat, herkese başka güler…” Bir başka işçiye, Ahmet Abi’ye soruyoruz, “hayat herkese aynı güler mi Ahmet Abi?” diye, “Hayat hiç parası olanla parası olmayana aynı güler mi?” diyor. Çay tadında ilerleyen sohbetimiz 1 Mayıs ile devam ediyor. “Devlet özgür bırakmadığı için kavga gürültü oluyor. Bu kargaşaların arasında 1 Mayıs bayram havasında geçmiyor, insanlar geri duruyor, katılmıyor. Sonra da solcu bayramı gibi algılanıyor” diyor, çözümünü de anlatıyor: “İşçiler katılacak tabii, hatta asıl işçiler katılacak. 1 Mayıs’ta buralar tatil olmuyor, yoksa katılırım. Sendikalar üzerine düşen görevi yapsa katılırız ama yapmıyor”
İŞÇİ 1 MAYIS’I HAKEDİYOR...
Gözlerimizin içine içine bakıyor işçi Ahmet Abi. Kendi kendine konuşurcasına, ”1 Mayıs’ta işçi sorunları, talepleri konuşulmalı. Biz Taksim’de ölen 19 kişiye takılıp kaldık” diye ekliyor. Rasgele girdiğimiz Kemal Usta’nın dükkanına. “Nasıl gidiyor?” sorumuza “Al şu 8 kiloluk çekici, geç şu ateşin önüne anlarsın nasıl gittiğini” diye basıyor kahkahayı. O da habersiz 1 Mayıs’tan. Katılmak da istiyor ama iş engeli nedeniyle katılamayacağını dile getiriyor.
Bir başka işçi, 24 yaşında askerden yeni gelmiş Ali Bakar. “Ben hiç 1 mayıs görmedim, katılmadım. Çalışıyorum” diyor. Biz giderken arkamızdan bağırıyor adının Yunus olduğunu öğrendiğimiz genç bir işçi “İşçi 1 Mayıs’ı hak ediyor ama patron izin vermiyor!”
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Tehlike nedir?
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Özgürlükçü Anayasa
1 Mayıs ve sonrası
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
