Ford işçisi insanca yaşam istiyor

Arzu ERKAN
Kocaeli

Yarın 1 Mayıs. İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü. Kocaeli’nde bu yıl emekçiler; DİSK, KESK, TTB ve TMMOB’un çağrısıyla sömürüye son demek için alanlara çıkacak. Türk-İş’e bağlı sendikalardan yalnızca Belediye-İş’in katılacağı mitinge, konfederasyona üye diğer sendikalar Kadıköy mitingine katılacakları gerekçesiyle katılmazken, şu ana kadar Kocaeli’nde hiç 1 Mayıs’a katılmayan Hak-İş Kayseri’ye, Memur-Sen ise Diyarbakır’a çağrı yapıyor.

Ford Otosan Fabrikası 6 bin işçisiyle Kocaeli’nin en büyük fabrikası. Türk Metal’in örgütlü olduğu, sektörünün lideri durumdaki işyerinde ağır çalışma koşullarına karşılık düşük ücretler işçi ailelerini adeta canından bezdirmiş durumda. Mayıs ayında MESS grup toplu iş sözleşmesi için yetkilerin isteneceği işkolunda, Ford Otosan işçilerinin ve ailelerinin beklentileriyse 1 Mayıs’ta alanlara sözleşmeye ilişkin talepleri ile çıkmak. Sendikalarını 1 Mayıs’a ilişkin hiçbir bilgilendirme ve çalışma yapmamakla eleştiren işçilerse mitinge katılıma yasak savma mantığıyla bakılmasına da tepkili.

SADECE PANO VAR...

Fabrikada 1 Mayıs’a ilişkin tek çalışmanın panolara miting servis güzergâhlarını gösteren listeler asılması olduğunu dile getiren 15 yıllık Ford Otosan işçisi “Başkaca bir çalışmada yok. Sendikalı bir işyeri güya Ford ama hala 1 Mayıs’ın tarihçesini bilmeyen, neden işçiler alanlara çıkar bunu bilmeyen işçiler var. 1 Mayıs’a gidecek miyiz, gideceğiz. Birkaç otobüs doldurulur, gidilir bu onlar için yeterlidir” şeklinde konuşuyor.

Taksim’in işçilere yasaklanması tartışmalarının fabrikadaki işçiler tarafından takip edildiğini kaydeden Ford Otosan işçisi şöyle devam etti: “Sendikanın bununla ilgili yaklaşımı ‘orası yasaklı bir alan DİSK ideolojik davranarak orada ısrar ediyor. Biz kimsenin burnunun kanamasını istemiyoruz’ şeklinde. Hem sendikanın bu tür açıklamaları hem Başbakan ve İstanbul Valisi’nin açıklamaları işçileri etkiliyor. Biz de geçmişte izin verildiğinde hiçbir sorun yaşanmadığını anlatıyoruz. Herkesin istediği her alanda miting yapma hakkı olduğunu anlatıyoruz.”

EVDEN ÇIKMAYACAKSIN

Ford Otosan işçisi evli ve bir çocuk babası. Çocuk küçük olduğu için eşi çalışamıyor çünkü çocuğu bırakacak kimseler yok. 15 yıllık işçi olmasına rağmen 1700 lira maaş aldığını söyleyen işçi bu para ile geçinmenin yolunu anlatıyor: “Ev kira 450 lira kira veriyoruz. İki yıldır kiraya zam yapmıyoruz. Haziran ayı zam ayı bakalım ne olacak kara kara düşünüyoruz. Bu zamanda bu parayla geçinmenin tek yolu var hiçbir sosyal hayatın olmayacak, evden dışarı çıkmayacaksın bize öyle yapıyoruz.”

İşçi eşi, bekârken çalıştığını, bir dershanede sekreterlik yaptığını anlatıyor. Evlendikten hemen sonra el değiştirmiş dershane ve o da işten ayrılmış. İş aramış aramasına ama bulamamış derken hamilelik. Çocukları dünyaya geldiğinde ise bakacak kimsenin olmaması onu eve bağlamış. Yaşam koşullarını “biz her ay bir sonraki aya borçlu giriyoruz” diyerek anlatıyor işçi eşi. “hiçbir şey yapmadan yaşıyoruz. Geçenlerde eşimle sohbet ederken ‘biz en son ne zaman sinemaya gittik’ diye sordum. Düşündük flört ederken dedik. İşte bu bizim hayatımız” diyor.

BÖYLE YAŞAM MI OLUR?

Ailecek geçirilen zamanların son derece sınırlı olduğunu anlatan işçi eşi “Bir günü bir gününe uymuyor. Bir gün 16.00 da işten çıkıyorsa bir gün 18.00’de çıkıyor. Hiçbir plan yapamıyorsun. Her şeyimiz fabrikaya göre planlanıyor. Gece vardiyasındaysa eşim eve misafir bile alamıyoruz. Uyusun işe gidecek diye. Temizlik bile yapmıyorum uyanmasın diye. Böyle yaşam mı olur?​” dedi.

Mayıs ayında yetki başvurularıyla işkolunda MESS grup toplu iş sözleşmesi hazırlıklarının başlayacağını söyleyen Ford Otosan işçisi “biz geçen dönem çok umutlandık. Bu sefer farklı olacak dedik ama olmadı. Fabrika hep büyüdü biz hep yerimizde saydık. Artık sendikaya da güven kalmadı. Ben geçen dönem her eyleme katıldım şimdi katılmam diyorum. Benim gibi düşünen arkadaşlar da çok. Güvenmiyoruz. İnanmıyoruz. Çünkü hiçbir söz hakkımız yok. Sözleşme taslağını bizimle hazırlayacaklar mı yok. Yine kendileri çalıp kendileri oynayacaklar böyle olmamalı” diyor.