Hipokrat destanı davası 7 Mayıs’ta
Duygu YALÇINER
İstanbul
Gezi direnişinde yaralanan vatandaşlara tıbbi müdahalede bulunan iki sağlıkçının yargılandığı dava 7 Mayıs’ta başlıyor.
Gezi direnişi sırasında İstanbul’da Valide Sultan Camii’nde yaralılara sağlık hizmeti verdikleri için haklarında dava açılan Dr. Sercan Yüksel ve Dr. Erenç Yasemin Dokudan’ın yargılanmasına 7 Mayıs 2014 tarihinde İstanbul Adliyesinde başlanacak.
Dolmabahçe Bezmi-Alem Valide Sultan Camii’ne sığınan vatandaşların ve onları tedavi etmeye çabalayan hekimlerin yargılandığı 255 kişilik yeni bir Gezi davasında Dr. Sercan Yüksel ve Dr. Erenç Yasemin Dokudan’ın Türk Ceza Kanunu’nun 153/2-3 ve 283/1 maddelerini ihlal ettikleri iddia ediliyor. İki genç hekim hakkında ‘Suç işleyen kişilere imkan sağlayarak suçluları kayırmak, ilgili dini inanışı benimseyen toplum kesimini tahkir maksadıyla camiyi kirletmek’ iddialarıyla toplamda 8 yıla varan hapis cezası isteniyor.
Hazırlanan iddianamede iki hekimle ilgili bölümde şu ifadeler yer alıyor: “Camii içerisine revir kurarak, temin ettikleri ilaçlar ile kanun dışı toplantı ve gösteri yürüyüşü yaparken yaralanan eylemcilere sağlık yardımı yaptıkları, şüphelilerin Dolmabahçe Bezmiâlem Valide Sultan Camii’ne ayakkabıları ile girerek, keza camii içerisini de revire çevirerek... ibadethaneyi kirletmek suretiyle zarar verdikleri, anlaşılmıştır”
O SÜREÇTE BAKANLIK
* Yaralıların bir bölümü uzun süreler boyunca ambulansın gelmesini bekledi, önemli bölümü etraftakilerin yardımı ile sağlık kuruluşlarına ulaştırıldı.
* Ambulanslar kanalıyla gaz fişeklerinin taşındığı bilgisinin sosyal medyada fotoğraflar eşliğinde çokça dile getirildi.
* Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneleri Kurumu tarafından gönderilen yazı ile Hastanelere başvuran vatandaşların ayrı bir forma kaydedilmesi ayrıca listelenmesi istendi, bu durum medyada da ‘fişleme yapılıyor’ şeklinde yankı buldu.
* Sağlık Bakanlığı Denetçisi tarafından gönüllü sağlık hizmeti alan hastaların bilgileri İstanbul Tabip Odası ve TTB’den istendi.
* Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından, TTB’den gözünü kaybeden insanların kimlik bilgileri istendi.
O SÜREÇTE TTB
*Tüm meslektaşlarını sağlık hakkı ve temel hekimlik değerleri doğrultusunda katkı vermeye çağırdı.
* Sağlık yardımı alanlara ilişkin istenen bilgileri vermedi. Hekimlerin hasta haklarına, özel hayatın gizliliğine, hasta ve hekim arasında ilişkinin mahremiyetine, sır saklama yükümlülüklerine uymasının zorunlu olduğunu belirterek, bu talebin uygun olmadığını iletti.
*Şiddetin durdurulması, gereksinime göre sağlık hizmeti sunulması ve toplum yararına politika üretilmesi TTB’nin temel talepleri oldu.
* Uluslararası hekim örgütleriyle iletişim kuruldu.
* Vatandaşların sağlık durumlarına dair bilgileri derleyerek kamuoyuyla paylaştı (TTB ve TİHV’nin yürüttüğü çalışmalar halen ülkedeki tek veri kaynağını oluşturuyor)
Evrensel'i Takip Et