28 Nisan 2014 11:58

En iyi olan, en çok isteyen ve en çok hak eden kazandı

Fenerbahçe 19. şampiyonluğunu bitime 3 hafta kala ilan ederken, şampiyonluğun hikayesini Mithat Fabian Sözmen yazdı...

En iyi olan, en çok isteyen ve en çok hak eden kazandı
Paylaş

Mithat Fabian SÖZMEN

Sarsıntıları devam eden şike süreci, Avrupa Kupaları’ndan men ve bunun getirdiği mali kısıtlama, son 2 sezonun şampiyonu Galatasaray’ın haşmetli görüntüsü... Fenerbahçe için sezon bu şartlar altında hiç de kolay başlamadı. Üstelik camiada yeni teknik direktör Ersun Yanal’a güvenmeyenlerin sayısı da fazlaydı.

Ancak bir yandan da ülke Gezi direnişini geride bırakmıştı. Şike sürecinin başlangıcından bu yana haksızlığa uğradığı duygusunu hisseden Fenerbahçeli taraftarlar, Gezi’de de ön saflarda boy göstermiş, tüm toplumu saran atmosfer statlara fazlasıyla yansımıştı. 34. dakikada başlatılan Gezi sloganlarının en popüler adreslerinden biri Kadıköy’dü ve statta kendisini devamlı yeniden üreten ‘Gezi ruhu’ Fenerbahçe’ye yukarıda sayılan dezavantajlarına karşı birlik duygusu ve moral üstünlük sağlıyordu.

SEZON SIKINTILI BAŞLADI

Ersun Yanal’ın öğrencileri lige Süper Kupa’da Galatasaray karşısında alınan yenilgiyle başladı. İlk haftada Konya deplasmanında 2-0 öndeyken gelen 3-2’lik yenilgi de moral bozukluğuna tuz biber ekti. Arsenal’e elenilmiş, daha sonra UEFA’dan da men kararı gelmişti.

İşler iyi başlamamıştı ve alışık olduğumuz üzere ilk hedef teknik direktördü. 2. haftada Fenerbahçe, Eskişehirspor karşısında iyi bir futbol sergileyememesine rağmen sezonun kilit adamlarından Dirk Kuyt’ın golüyle galibiyete uzandı ve perdeyi açtı.

SON DAKİKA GALİBİYETLERİ

Fenerbahçe, Sivas’ı 5-2 yendikten sonra zorlu Kasımpaşa deplasmanında son dakikada Webo’nun golüyle üç puana uzandı. Bu galibiyet de sezonun karakteristiğini çizmesi açısından önemliydi. Çünkü Fenerbahçe daha sonra pek çok kez tekrarlayacağı son dakika galibiyetlerine ilk kez burada imza atmıştı. Rakipleri, bu galibiyetleri “şans” faktörüyle açıklamayı tercih etse de gerçek bambaşkaydı. Fenerbahçe, herkesten üstün kondisyonu ve fizik yapısıyla maçların sonunda da enerjisini koruyor üstelik son ana kadar maçları bırakmayan ve devamlı saldıran yapısıyla da sonucu koparıyordu.

Fenerbahçe son dakika galibiyetlerini üst üste gelen Kayseri Erciyesspor deplasmanı, Bursaspor deplasmanı ve Antalyaspor deplasmanında tekrarlayacak, Rizespor ve Konyaspor’u son 10 dakikada attığı gollerle mağlup edecek, Beşiktaş ve Elazığspor’a karşı da 10 kişi oynamasına karşın yine son 10 dakikada bulduğu gollerle beraberliğe uzanacaktı.

Rahatlıkla söylenebilir ki sarı lacivertlilerin, çoğu deplasmanda elde edilen bu kritik galibiyetleri rakipleriyle arasındaki farkı yaratan bir numaralı unsur oldu.
Fenerbahçe, ligin ilk yarısını en yakın rakibi Galatasaray’ın 8 puan önünde tamamladı. Sahasında Galatasaray’ı 2-0 mağlup etti, Beşiktaş’a karşı ise 10 kişi kalmasına ve ilk yarıda yenik duruma düşmesine rağmen müthiş bir fizik güç gösterisi yaparak 3-3’lük beraberliği sağladı.

KISA BİR BOCALAMA DÖNEMİ

İkinci yarıda Fenerbahçe, kritik Eskişehir ve Sivas deplasmanlarından yenilgiyle dönerken Galatasaray, iç sahada aldığı galibiyetlerle puan farkını 4’e kadar indirdi. Ancak sarı kırmızılıların deplasmanda bu hafta oynanan Elazığ maçına kadar üst üste 10 maç kazanamaması, kısa sürede ciddi bir tehdit olmaktan çıkmalarına yol açtı. 23. haftadaki Gençlerbirliği müsabakasıyla 5 maçlık bir galibiyet serisi başlatan Fenerbahçe, Türk Telekom Arena’daki Galatasaray derbisine “Şampi...” olarak gitti. Her zamanki gibi olaylı geçen derbiyi Fenerbahçe 1-0 kaybetti, 2 hafta sonra oynanan Beşiktaş derbisi de 1-1 neticelendi. Ancak şampiyonluğu getirecek yumruklar çoktan indirilmişti ve Fenerbahçe, kendisine ait olan “şampiyonluğu en erken ilan etme” rekorunu da yinelemiş oldu. Fenerbahçe’nin 1967/68 ve 1969/70’ten sonra bir kez daha 3 hafta önceden şampiyonluğunu ilan etmesi geride bırakılan sezondaki hakimiyetini anlatması için de yeterli.

SEZONUN YILDIZLARI

Sezon boyunca takımına oynattığı agresif hücum futboluyla beğeni toplayan Ersun Yanal da, Mustafa Denizli ve Aykut Kocaman’dan sonra Fenerbahçe’yle lig şampiyonluğu yaşayan 3. yerli teknik direktör oldu. 15 oyuncu ilk kez şampiyonluk sevinci yaşarken Moussa Sow 13, Emmanuel Emenike 12, Dirk Kuyt 10, Pierre Webo 8 golle forvette mahşerin dört atlısı olarak başarıda aslan payına sahip oldular. Ancak sezonun yıldızı gerçekleştirdiği müthiş çıkışla adını Avrupa’nın en iyi sol bekleri arasına yazdıran Caner Erkin’di. Yerli sol bek bulmanın zorluğunu da düşünürsek yeni sezonda Erkin’in sözleşmesinin yenilenmesi hayati önemde olacak.

6. şampiyonluğunu yaşayan Aziz Yıldırım’ın Şike Davası’nda aldığı ceza sebebiyle cezaevine girmesi beklenirken önümüzdeki sezon Galatasaray’la girilecek 20. şampiyonluk yarışı da şimdiden merakla bekleniyor. 2014/15’te yeni stadında arz-ı endam edecek olan Beşiktaş da unutulmamalı elbette.
 

ÖNCEKİ HABER

28 Nisan\'ın Yas Günü ilan edilmesi için Meclis\'e önerge

SONRAKİ HABER

İTO seçimlerini Demokratik Katılım Grubu kazandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...